Netice itibariyle, Hz. Ali, Ebû Cehil'in kızı ile evlenmeye teşebbüs etmiş fakat Hz. Peygamber'in müsaade etmemesi üzerine bu evlilik gerçekleşmemiştir.
Fâtıma vefat edinceye kadar, Hz. Ali bir başkasıyla evlenmemiştir. 1 Hz. Fâtıma'dan olan çocukları Hasan Hüseyin ve Muhsin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm'dür.
Ali'nin ikinci evlilik yapmak istemesinin -kanaatimizce- en önemli bir sebebi Hz. Peygamber (asm)'in teşvik ettiği Müslüman neslin çoğalmasına katkı sağlamaktır. Hz. Fatıma'nın vefatından sonra yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan pek çok çocuğun olması, bunun bir göstergesidir.
Ebu Bekir (r.a.), ardından da Hz. Ömer (r.a.) Hz. Fatıma (r.anha) ile evlenmek istedi. Allah Rasulü (s.a.s.) her iki teklife de olumlu cevap vermemiş, bunun ardından Hz.
Halbuki durum öyle olmamış, bilakis kızının üzüldüğünü gören Allah Resulü (asm), damadı Hz. Ali (ra)'in bu arzusundan vazgeçmesini istemiş, eğer vazgeçmezse ancak Fatıma (ra)'yı boşadıktan sonra evlenebileceğini bildirmiştir.
İlgili 18 soru bulundu
1- Ali'nin ilk eşi Muhammed'in kızı Fatıma'dır. Ali Fatıma vefat edene kadar başkasıyla evlenmemiştir. Fatıma'dan 5 çocuğu olmuştur; isimleri şunlardır: Hasan, Hüseyin, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiyye ve Mûhsin ibn Ali.
Rasulullah (s.a.v.) Hz. Ali'ye şöyle buyurdu: "Ben Seni yeryüzünde Fatıma ile evlendirmeden önce, Alah gökte Seni O'nunla evlendirdi.
Peygamber, Sevde ile evlendikten sonra yaklaşık dört yıl Hz. Hatice ile olduğu gibi tek eşli bir hayat yaşadı. Hicretin ikinci yılında Hz. Aişe ile evleninceye kadar Hz.
*Aile hukuku ve kadınların değişik halleri ile ilgili bütün ayrıntıların ortaya çıkıp cevaplandırılması için, Resulullah'ın çok evlenmesi bir ihtiyaçtı. Müslüman kadınlar, bir erkeğe sormaktan çekinecekleri değişik halleri konusunda, Hz. Peygamber'in hanımlarına müracaat ederek bilgi sahibi olmuşlardır.
Ömer'le 17. yılının Zilkade ayında gerçekleşen evliliğe göre, bu evlilik esnasında Hz. Ümmü Gülsüm, yaklaşık on iki-on üç yaşlarındadır. Hicaz bölgesi gibi sıcak iklimlerde bu yaşın normal bir evlilik yaşı olabileceğini, o zaman yapılan birçok evlilikten de anlayabiliriz.
Hz. Fatıma ölene kadar da başka kimseyle evlenmemiştir. Amir b. Kilab kabilesinden olan Ümmü'l Benin isimli hanımdan El-Abbas, Cafer, Osman ve Abdullah adında 4 çocuğu olmuştur. Leyla bint-i Mes'ud hanımı Temim kabilesindendir.
Fatıma bint Muhammed, Fatıme Zehra, Fatimeh El Zehra veya Ez Zehra (Arapça: فاطمة الزهراء, Farsça: فاطمه زهرا), İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.
Hz. Fâtıma, Resûlullah'ın ölümünden beş buçuk ay sonra 3 Ramazan 11 (22 Kasım 632) tarihinde vefat etti. Muhammed el-Bâkır'ın belirttiğine göre Fâtıma'yı Hz. Ali yıkadı (Zehebî, Aʿlâmü'n-nübelâʾ, II, 128).
Ömer'le 17. yılının Zilkade ayında gerçekleşen evliliğe göre, bu evlilik esnasında Hz. Ümmü Gülsüm, yaklaşık on iki-on üç yaşlarındadır. Hicaz bölgesi gibi sıcak iklimlerde bu yaşın normal bir evlilik yaşı olabileceğini, o zaman yapılan birçok evlilikten de anlayabiliriz.
Sünni kaynaklara göre Ömer, Muhammed ile akrabalık bağını güçlendirmek için Ümmü Gülsüm ile evlenme isteğini Ali'ye beyan etti. Ali ise kızının ergenlik çağına ermediğinden ve kardeşi Cafer bin Ebu Talib'in oğluyla evlendirmek istediğinden bu isteğe karşı çıktı.
Ömer'in evlendiği kız, Hz. Ali'nin Fâtıma'dan doğan Ümmü Külsûm değil sonradan evlendiği hanımı Esmâ bint Umeys'in Hz. Ebû Bekir'den olma kızı Ümmü Külsûm'dür; bu evlilik gerçekleşmiş olmakla birlikte Hz. Ali Ömer'in tehditleri karşısında buna izin vermek zorunda kalmıştır (Ali eş-Şehristânî, XIX/75-76 [1424], s. 109).
Genel olarak erkeği erkek, kadını da kadın yıkar. Karı ve kocanın birbirini yıkamaları hususuna gelince: Kadının, ölü kocasını yıkaması ittifakla caizdir.
Ebu Bekirin hanımıdır. Cenaze namazını da Ali (ra)ın isteği üzerine Ebu Bekir (ra) kıldırmıştır.
Fatıma'ya (s.a) ek olarak Hz. Meryem (s.a) ve diğer peygamber kızları da asla adet görmemiştir.
- El simgesi Hristiyan söylencelerinde ise Hz. Meryem'in tanrıça statüsünde görülür ve kutsal kabul edilir. Değerli kardeşimiz, Bu itikadın İslam'da yeri yoktur.
- Bazı bilgilere göre, Hz. Fatıma'nın gece defnedilmesini kendisi istemiştir. Sebebi de gündüz, kadınların da cenazelerinin konulduğu tabutların üstününün örtülemeyip açıkta olmasıdır. O bundan hoşlanmadığı için, gece defnedilmesini istemiştir.
Muhammed'in vefatından sonra hayatta kalan tek çocuğudur ve varisidir. Peygamberin soyunu devam ettiren tek evlâdıdır. Peygamberimizin Hz. Fatma'dan Başka çocukları yoktur, bazı yazarlar ona üç kızının olduğundan bahseder ve Osman bin Affan'a verilen kızların Hz.
[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma'ya (a.s) zulüm edildiği için[4], o eşi Ali'ye (a.s) geceleyin kendisini yıkamasını, kefenlemesini ve toprağa vermesini vasiyet etmiş ve böylece ona zulüm edenlerin cenaze merasimine katılmaması hedeflenmiştir. Aynı şekilde onun kabrinin gizli kalması kararı da alınmıştı.
İslam peygamberi Hazreti Muhammed'in soyunu devam ettiren kızı ve Dördüncü Halife Hazreti Ali'nin eşi Hazreti Fatıma, temsiliyet, muhabbet, merhamet, adalet ve sabır üzerine inşa ettiği anneliğiyle mümin kadınlara örnek oldu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri