Fatıma'ya (s.a) ek olarak Hz. Meryem (s.a) ve diğer peygamber kızları da asla adet görmemiştir.
Hazreti Fatıma, hayatı boyunca sade yaşantısı, gösteriş ile israftan kaçınması, haya ve edebi, temsiliyet, muhabbet, merhamet, adalet ve sabır üzerine inşa ettiği anneliğiyle mümin kadınlara örnek oldu.
Fatimi Devletini yönetenler Şii olmakla birlikte kendilerini halife olarak ilan etmiştir. Onların halifelik unvanları, Sünniler tarafından da kabul görmüştür. Fatimi Devleti'nin esası ve fikri İsmaililik hareketine dayanır.
- Bazı bilgilere göre, Hz. Fatıma'nın gece defnedilmesini kendisi istemiştir. Sebebi de gündüz, kadınların da cenazelerinin konulduğu tabutların üstününün örtülemeyip açıkta olmasıdır. O bundan hoşlanmadığı için, gece defnedilmesini istemiştir.
624'te, aynı zamanda Muhammed'in kuzeni olan Ali bin Ebu Talib ile evlendi. 632'de Şii kaynaklarına göre Ömer ile aralarında geçen tartışma sonucu ölmüştür. Naaşı, kendi isteği doğrultusunda, geceyarısı ve gizlice gömüldü.
İlgili 27 soru bulundu
Ali'nin ikinci evlilik yapmak istemesinin -kanaatimizce- en önemli bir sebebi Hz. Peygamber (asm)'in teşvik ettiği Müslüman neslin çoğalmasına katkı sağlamaktır. Hz. Fatıma'nın vefatından sonra yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan pek çok çocuğun olması, bunun bir göstergesidir.
Fatıma isminin anlamı; çocuğunu sütten kesen kadın demektir. Fatıma ismi ayrıca İslam Peygamberi olan Hz. Muhammet (S.A.V.)
Fatıma İslam coğrafyasında ki lakabı "Beyaz parlak ay gibi yüzü olan kadın" anlamını taşıyan Zehra'dır. Hz. Fatıma 25 yaşında Medine şehrinde 632 yılında vefat etmiştir.
Soru: Hz Fatıma annemizi vefatından sonra hz Ali (ra) mı yıkayıp kefenledi? Bayan vefat edince nikah düşmüyor mu? Erkek vefat ettiğinde iddet süresince nikah düşmüyor diye biliyorum. el Cevab: Esma bint Umeys tarafından vasiyeti çerçevesinde yıkanmıştır.
Ali'nin kızı Ümmü Gülsüm ile Hz. Ömer'in nikahlandığı, tarih kaynaklarında kaydedilmiştir fakat bu evliliğin gerçekleşme hikayesi temel kaynaklarda bulunamamıştır. Evlilik gerçekleştiğinde Ümmü Gülsüm 9-10 yaşlarında, Hz. Ömer 56-57 yaşlarında olmalıdır.
- El simgesi Hristiyan söylencelerinde ise Hz. Meryem'in tanrıça statüsünde görülür ve kutsal kabul edilir. Değerli kardeşimiz, Bu itikadın İslam'da yeri yoktur.
[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma'ya (a.s) zulüm edildiği için[4], o eşi Ali'ye (a.s) geceleyin kendisini yıkamasını, kefenlemesini ve toprağa vermesini vasiyet etmiş ve böylece ona zulüm edenlerin cenaze merasimine katılmaması hedeflenmiştir. Aynı şekilde onun kabrinin gizli kalması kararı da alınmıştı.
Bu devleti idare edenler Şii olmakla beraber kendilerini Halife olarak ilan etmişlerdir.
Ebu Bekir (r.a.), ardından da Hz. Ömer (r.a.) Hz. Fatıma (r.anha) ile evlenmek istedi. Allah Rasulü (s.a.s.) her iki teklife de olumlu cevap vermemiş, bunun ardından Hz.
Doğumunun 613 yılı sonlarında veya 614 yılı başlarında olduğu söylenmektedir; ancak doğum yılı konusunda da çeşitli tartışmalar ve muhtelifler vardır. Aişe, Muhammed'in 3. ve en genç eşidir. Aişe'nin bu evlilikten çocuğu olmamıştır.
İslam peygamberi Muhammed'in farklı kaynaklarda geçen değişik isimlere göre 9 ile 19 arasında kadınla evlendiği düşünülmektedir. İranlı araştırmacı Ali Daşti ise Muhammed'in evlendiği 23 kadının listesini vermiştir.
Ali kültü etrafında şekillendiğine inanma hali var. Bu inanca göre Ali, Aleviliğin temel kurucu mürşidi ve piri oluyor. Alevi dedeleri de Hacı Bektaş Veli'nin soy şeceresi üzerinden kendilerini Ali soyuna bağlamakta sakınca görmüyor. Nitekim Anadolu dışında Aleviliğin Ali soyu olarak görüldüğü bir gerçektir.
Fâtıma on beş yaşını tamamladıktan sonra onunla önce Hz. Ebû Bekir, ardından da Hz. Ömer evlenmek istemiş, Resûl-i Ekrem her iki teklife de olumlu cevap vermemiş, bunun ardından Hz. Ali Fâtıma'ya talip olmuş ve bu talebi Resûlullah tarafından kabul edilmiştir (İbn Sa'd, VIII, 19).
Hz. Ali (ra) dört yüzseksen dirhem gümüşe zırhını satar ve bunun dört yüz dirhemi mehir olarak Hz. Fâtıma (ra)'ya verilir.
Peygamberimiz'in soyu Hz. Fatıma tarafından devam etmiştir. Peygamberimiz'in, Hz. Hatice annemizden olan diğer oğlu Abdullah, Mekke'de doğdu.
Zeynep, amcası oğlu Abdullah ile evlenmiş; bu evlilikten iki çocuğu olmuştur. Ama o bu iki çocuğunu da hakkı müdafaa uğruna Kerbela'da şehit vermiştir.
Hicretin 7. senesinde, 31 yaşında iken ölmüştür. Zeyneb, daha önce teyzesinin oğlu Ebu'l As ile evlenmiş ve Ali isimli bir oğul ile Ümame isimli bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir.
Azra ismi Arapça kökenli bir kelime olarak bilinmektedir. Arapça bir kelime olmasına rağmen ise Kur'an'da geçmeyen isimler arasında yer almaktadır.
Fatma ismi Kur'an-ı Kerim'de geçmemektedir ve Fatma ismini koymak caizdir.
LİNA NE DEMEK TDK? Lina, Eski Yunan'da olimpiyat oyunlarını kazananlara verilen, zeytin ağacı dallarından ve yapraklarından yapılan taca verilen isimdir. Kelimenin Arapça'daki anlamı ise "iyi cins hurma ağacı, hurma fidanı" şeklindedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri