Celal Şengör'ün dediğine göre İbn-i Sina da kendi gibi dışkısını tatmış.
Dindar bir Müslüman olan İbn Sina, rasyonel felsefeyi İslam teolojisi ile uyumlu hale getirmeyi amaçlamıştır.
Gelen anne ve babasının mensup olduğu etnik köken, gerekse 'Sina' ismi üzerinden yapılan incelemeler bunun en önemli kanıtıdır. Tarihsel açıdan etnik köken olarak yapılan inceleme ve araştırmalar, İbn-i Sina'nın Türk olduğunu günümüzde ortaya çıkarmıştır. Yani İbn-i Sina'nın bir Türk olduğunu ifade etmek mümkün.
İbn Sina müslüman mı? Kesin olmamakla birlikte büyük ihtimalle müslüman değildi ancak deist olduğunu söyleyebiliriz. Kaynak olarak kendi yazdığı kitaplar örnek gösterilebilir, ayrıca Gazali, İbni Sina ve Farabi'nin dini yorumları nedeniyle müslüman olmadıklarını söylemektedir.
Özet: Ebu Ali el-Hüseyin bin Abdullah İbn Sîna büyük bir filozof, hekim, matematikçi, fizikçi, âlim, fakih, müfessir, bilgin, şair, seyyah vb. gibi yönleriyle ilim tarihinde yerini almıştır.
İlgili 35 soru bulundu
İslâm Meşşâî okulunun en büyük sistemci filozofu, Ortaçağ tıbbının önde gelen temsilcisi.
Kanın besinleri taşıyan bir sıvı olduğu fikrini ileri süren İbn-i Sina, şeker hastalığını idrardaki şeker varlığı ile de kanıtlar. Ayrıca kızıl hastalığı, şarbon hastalığı ve karaciğer hastalıkları ile hepatitin keşfi İbn-i Sina buluşları arasında yer alır.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen programa yoğun ilgi yaşandı. Özellikle felsefi görüşlerinden dolayı, bazılarının, “İbn-i Sina ateistti” şeklindeki yaklaşımlarına karşı çıkan Alper, “İbn-i Sina kesinlikle ateist değildir” dedi.
"İbn-i Sina, bilgiyi keşfetmenin peşinde koşan, kabına sığmayan, çağının ötesinde bir zekaya sahip meraklı bir çocuktur. Aristoteles'in Metafizik kitabını kavrayabilmek için defalarca okur, yaşıtları gibi oyun oynamak yerine araştırmalar yapar ve çoğunlukla en yakın arkadaşı keçi Sokrates ile dertleşir."
İbn-i Sina (Lokman Hekim), Kuşyar isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Değişik konular üzerine 240'ı günümüze gelen 450 kadar makale yazdı.
Bu incelemeler sırasında hastalanan İbn-i Sina Hazar Denizi kıyısında yer alan Gorgan bölgesine, arkadaşının yanına yerleşti. Bu süreçte 'Tıbbın Kanunu' kitabını yazdı. Hamedan Emiri; İbn-i Sina'nın İsfahan valisiyle yaşamasından rahatsız olduğu için batılıların tabiri ile Büyük Üstada hapis cezası verdi.
İbn-i Sina bu bilge kişiyi ziyaret etti. Vezir iyi bir maaşla İbn-i Sinayı devlet memurluğuna atayıp, korumasına aldı. Birkaç ay sonra İbn-i Sina'yı Muhammed Harzemşah huzuruna kabul etti.
İbn-i Sina, Kuşyar isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Buhara'da babasından ve döneminin ünlü bilginlerinden özel ders ve iyi bir eğitim aldı.
İbni Sina Gazneli Mahmut döneminde yaşamıştır. İBNİ SİNA NELER YAPMIŞTIR? İbn Sînâ döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilir. Polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen hekimdir.
Aynı zamanda anestezinin tarihi yolculuğunda farklı yöntemler kullanarak ameliyat acısını azaltmayı deneyenlerden biri. 1025 yılında Arapça ele aldığı kitabı El-kânun fi't-tıbb'da (Tıbbın Kanunu) İbn-i Sina, adamotunun uyutucu etkisinin yanı sıra afyon, şarap, hindistancevizi ve bitkisel karışımları hastalara verdiği ...
Orta Çağ İslam Felsefesinin en yüksek parlayan yıldızı olan İbni-Sina, hem başarılı bir tıp bilim adamı hem de arkasında gelecek nesillere deneyimlerini aktaracak kütüphaneler dolusu eser bırakan bir filozoftur. Tıp araştırmalarının yanı sıra tıpta deontolojinin önemini vurgulayan ilk bilim adamıdır.
XI. yüzyırda İslam dünyasında yaşamış olan ve daha çok bir hekim ola- rak ad yapmış olan İbn Sina simya ve kimya ile ilgilenmiştir. İbn Sina'nın kimya ile ilgili iki makalesi vardır.
İbni, özellikle Arapça ve Osmanlıca yazılan kitaplarda sıklıkla karşılaştığımız kelimelerden biridir. Arapçadan dilimize geçmiş olan bu kelime çocuk anlamına gelir. Yok yere kibirlenen ve kendisiyle övünen kişiler içinse ''İbn-i Falan'' ya da ''İbnü'l Falan'' tamlamaları kullanılır.
Bu rivayetlere göre Lokman Allah'tan uzun ömür dilemiş, tercih kendisine bırakılınca Araplar'da uzun ömrün simgesi olan kartaldan hareketle yedi kartal ömrü kadar yaşamayı istemiştir (Taberî, Târîḫ, I, 223). Lokman'ın beş yüz altmış, bin, üç bin, üç bin beş yüz veya dört bin yıl yaşadığı nakledilmektedir.
İbn-i Sina, bin yıl öncesinden zayıflamak isteyenler için reçeteyi yazdı. Vücutta ödem ve yağ bırakmayan dağ kekiğini tavsiye eden İbn-i Sina, vücudun eski işlevselliğini kazanması için dağ kekiğinin tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri