İlgisiz büyüyen çocuklarda görülen problemler diğer akranlarına göre hem fiziksel hem de ruhsal gelişimlerinin daha geride kalmasına neden olur. Bu çocuklar konuşmayı, yürümeyi, kendi başına yemek yemeyi, tuvalet ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılama gibi aktiviteleri daha geç öğrenir.
Sevgi yetersizliği sonucunda çocukta kendine ve çevreye karşı güvensizlik ve olumsuz duygular gelişebilmektedir, dünyanın korkutucu bir yer olduğunu ve kendisinin hep yalnız kaldığını düşünebilir, sevgisiz büyütülmüş çocuk acısını ve tedirginliğini dışarı vuracak davranışlar geliştirebilir.
İlgisiz Çocuk Sendromu Yaşayan Çocukların Davranışları
Daha çok içine kapanık, sessiz bir ruh hali içinde olurlar. Sosyalleşmek, dışarı çıkmaktan çok evde oturmayı tercih ederler. Konuşmakta zorlanırlar, kendilerini ifade etmekte oldukça zorlanırlar.
Tartışmaya şahit olan eğer bir bebekse evdeki huzursuz ortam bebekte yoğun strese neden olarak uyku ve sindirim problemlerine ayrıca sürekli ağlamalara neden olabilir. Çocuklarda idrar kaçırma, tırnak yeme, uyku problemleri, mastürbasyon, saldırganlık gibi belirtiler görülebilir.
Güvenli bir aile ortamında büyüyen çocukla, aile içi şiddete maruz kalan bir çocuğun gelişim farklılıkları gözle görülebilmektedir. Çocuklarda sosyal anksiyete, özgüvensizlik, güvenli bağlanma sorunları, bilişsel açıdan problemler ve buna bağlı olarak akademik başarıda düşüş görülebilir.
İlgili 19 soru bulundu
Bunlar; Alışkanlık bozuklukları: Parmak emme, tırnak yeme, alt ıslatma, dışkı kaçırma, mastürbasyon, saç koparma. Davranış bozuklukları: Yalan söyleme, çalma, inatçılık, zarar verme. Duygusal bozukluklar: Korku, kaygı, çekingenlik, tik, kekemelik, uyku ve yeme bozuklukları.
Aşırı Baskıcı Anne Baba Tutumu
Çocuğun kişiliğini hiçe sayarlar. Çocuk kendilerine itaat etmediğinde çocuğa fiziksel şiddet uygular, baskı gösterir, suçlar veya cezalandırırlar. Yapılan araştırmalar, aşırı baskı ve disiplin ile büyüyen çocukların kendilerine güvenmediklerini ortaya koymaktadır.
Sizinle Etkileşime Girmez. Sizinle ya çok az ya da ilgisizce konuşuyorsa, sorularınızı kısa cevaplarla geçiştiriyorsa ve yapmaktan keyif aldığı şeyleri artık yapmıyorsa çocuğun mutsuz olduğu çok açıktır.
Doğal bağlılık dönemleri: Çocuğun gelişim süreçlerinde, özellikle 1 yaş civarında, anneye olan bağlılık daha yoğun bir şekilde hissedilir. Bu dönemdeki aşırı bağlılık, çocuğun dünyayı keşfetme isteği ile annesinden ayrılma korkusu arasında gidip geldiği bir sürecin sonucudur.
İnatçılık, bir çocuğun benliğinin gelişmeye başladığı dönemlerde ortaya çıkar. İnatçı çocuklar isteklerinin ve kendi düşüncelerinin gerçekleşmesi için ısrar eder. Bu kalıcı olmaya başladığı zaman bir davranış bozukluğu olarak adlandırılabilir.
Yapılan araştırmalarda belli bir süre anne sevgisinden mahrum kalan bir çocuğun ağlama ve öfke nöbetleri geçirmesi, yemek yemeye direnmesi gibi bulgulara rastlanır. Bu süre uzadıkça kilo kaybı ve ishal gibi fiziksel sorunların yanında içe kapanıklık ve depresyona girme gibi psikolojik etkiler görülebilir.
Bebek, hareket becerisi arttıkça ve dünyayı kendi başına keşfetmeye başladıkça, kendisini en güvenli hissettiği kişiden –yani annesinden- ayrılmanın da ne kadar kolay olabildiğini anlar. Bu sebeple bebek annesinden ayrılmaya hiç tahammülü yokmuşçasına tepkiler gösterir.
Anne bağımlılığı, bireyin yaşamının önemli alanlarında bağımsız kararlar alamama ve annesine aşırı bağlılık gösterme durumudur. Anneye bağımlı olmak, kişinin sosyal, duygusal ve kariyer alanlarında zorlanmasına yol açabilir.
Çocuğun kişiliği rol model olarak aldığı kişiye göre gelişir ve kaygılı annenin çocuğunun zihninde de bir süre sonra “Dış ortam benim için tehlikeli, hep çok dikkat etmeliyim” düşüncesi oluşur. Çocuk bu kaygı ile büyür. Evhamlı annelerin kendi annesine bakıldığında onun da kaygılı olduğu görülebilir.
Akranlarına nazaran öğrenmede güçlük çekmesi, Ders dinleyememesi ve sürekli odaklanma sorunu yaşaması, İlişkilerinde sorunlara neden olan ani ruh hali değişimlerinin baş göstermesi, Konuşma bozukluklarının ortaya çıkması, ortaya çıkan bu takılma ve tutulmaların sosyal hayatını etkileyecek boyutlara ulaşması.
Depresif çocuklar kendilerini üzüntülü hissettiklerini, canlarının sıkıldığını söyleyebilirler. Ancak çocuklar, yerişkinler kadar üzgün görünmeyebilirler. Depresyondaki çocuklar ve ergenler üzgünden çok huzursuz görünürler. Birden depresyona giren çocuklar hemen fark edilir.
Toksik anne babalar çocuklarının yetişkin olduklarında bile doğru kararlar alabileceğine güvenmez, sürekli sorgular, yargılar ve kendi doğru bildiklerini empoze ederek çocuklarının hayatlarını kontrol etmeye çalışırlar.
Toksik ebeveynlik, ebeveynlerin manipülatif (yönlendirici ve müdahale edici) davranışlarla çocuklarının hayatını kontrol etmeleri, duygu sömürüsü yapmaları ya da katı kurallar koymaları gibi davranışları da içeriyor.
Kayıtsız ve kayıtsız bir ebeveynin tutumu, çocuğunun isteklerini kontrol veya kısıtlama olmaksızın kabul eden bir ebeveynin tutumudur. Kayıtsız bir ebeveynlik tutumunda, ebeveynler çocuklarını ihmal perspektifinden ve hatta psikolojik olarak reddederler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri