Buna göre bugünkü anlamıyla üzerinde şerh çalışması yapılan ilk eser Ebû Da- vud'un sünenidir.
Ebû Dâvûd'un es-Sünen'inin şerhi olup ilk hadis şerhi olarak bilinen eser Ġarîbü'l-ḥadîs̱'ten sonra yazılmıştır.
Ayrıca bahsedilen dönem genel hadis şerh tarihi bakımından, kabaca en-Nevevî (ö. 676/1278) ile başlatabileceğimiz olgun hadis şerh dönemi ile günümüze kadar devam eden geç döneme denk gelmektedir.
Hadisleri ilk olarak büyük ölçüde toplayarak bir araya getiren İmam Mâlik, bunları Muvattâ adlı eserinde toplamıştır.
Kaynaklarda hadisleri ilk tedvin ve tasnif edenler konusunda çeşitli isimler zikredilmekle birlikte tedvin söz konusu olduğunda akla gelen ilk isim İbn Şihâb ez-Zührî, tasnif bahis konusu edildiğinde İbn Cüreyc'dir.
İlgili 17 soru bulundu
Müsned kelimesinin ilk anlamı ise, bir şeye dayandırılan ve temeli sağlam olan demektir. Mesnet ile aynı anlama gelen bu sözcük dilbilgisinde yüklem anlamında da kullanılır. Divan edebiyatında ise kapalı heceler müsned olarak adlandırılır.
Büyük bir hadis imamı olarak şöhret bulan Buhari aynı zamanda bir fakihtir. Hayatı ve ilmi şahsiyetinden bahseden tabakat kitaplarında kendisinin "fakihlerin efendisi", "bu ümmetin fakihi" ve "Allah'ın yarattığı kullar içerisinde en fakih olanı" diye nitelendirildiği nakledilir.
Peygamber'in, Kur'ân'ı vahiy kâtiplerine yazdırdığı gibi hadisleri de Hz. Ali'ye yazdırdığı kabul edilmektedir.
İsmâil. Kur'ân-ı Kerîm'den sonra en güvenilir kitap kabul edilen el-Câmiʿu'ṣ-ṣaḥîḥ adlı eseriyle tanınmış büyük muhaddis. Buhârî'nin (ö. 256/870) Kur'ân-ı Kerîm'den sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilen, sahih hadisleri toplayan eseri.
İslâm dünyasında bir eserin daha geniş biçimde açıklanması amacıyla yazılmış kitapları ifade eden bir telif türü. Sözlükte şerh “eti kesmek; bir şeyi genişletip yaymak; sözün kapalı kısımlarını açıklayıp anlaşılır hale getirmek” demektir (Lisânü'l-ʿArab, “şrḥ” md.; el-Muʿcemü'l-vasîṭ, s. 477).
Şerhler bir ilim dalında meşhur olmuş genellikle muhtasar metinler üzerine kaleme alınan, bunlardaki kapalı ifadelerin açıklandığı, eksik bırakılan hususların tamamlandığı, hatalara işaret edildiği ve örneklerin çoğaltıldığı eserlerdir.
14. asırdan sonrası şerh ve haşiyeler dönemi olarak adlandırılır. Şerh, bir ilim dalına ait önemli bir metni açıklamak amacıyla yazılan eserdir. Şerhlerde temel metnin muğlak ifadelerini açıklanır, eksiklikleri tamamlanır ve konu örneklerle anlaşılır hale getirilir.
Tapunun sahibi, alacaklı olan kişi ya da davalı başta olmak üzere hukuksal açıdan hak talep etme yetkisi olan her birey tapuya şerh koyma işlemi için başvuruda bulunabilir. Fakat genel olarak tapuda şerh işlemi, alacaklı olan kişi ile borçlu kişi arasındaki anlaşmazlıklar dolayısıyla yapılır.
Şerhin sözlük anlamı, yarmak, açıklamak, izah etmek olup terim anlamı ise keşfetmek ve beyan etmek, anlaşılması güç bir metni beyân, tefsîr ve keşf etmek, bir durumu açıklığa kavuşturmak, kapalı ve gizli şeyleri ortaya çıkarmak'tır.
Rasul inanırlardan edindiği katiplere yazdırmaya çalıştı. Mekke döneminde Ebu Bekr, Osman, Ali, Zübeyr ibnu Avvam, Amir ibnu Fuheyre, sayılabilir. Peygamber'in yanında olan ayetler dışında sahabiler kendileri için özel sayfalarda yazıyorlardı.
İlk vahiy katipliğini Abdullah bin Sa'd Mekke'de, Übey bin Kâ'b Medine'de yapmıştır.
Kur'an, Peygamber'in 632'deki ölümünden kısa bir süre sonra, Ebû Bekir'in hâlifeliği döneminde (632–634), bazı kısımlarını yazan veya ezberleyen sahabeler tarafından derlendi.
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdular: "En güçlü insan; bir şeyden hoşlandığında, hoşlandığı şey onu günaha sevk etmeyen, sinirlendiğinde siniri onu haktan uzaklaştırmayan, yalan ve çirkin bir sözü ağzına almayan ve gücünü kendi hakkından fazlasına tecavüzde sarf etmeyen kimsedir."
Ebû Hüreyre (r.a.), rivayet ettiği 5 bin 374 hadisle ilk sırada bulunmaktadır. Kendisinden de 800 kadar zat (ravi) hadis almıştır. Abdullah bin Ömer (r.a.), rivayet ettiği 2 bin 630 hadisle ikinci sırayı almıştır.
Hadislerin sahih olup olmaması hususunda muhaddisler arasında farklılık vardır. Peygamberimiz (asm)'in yalnızca sözleri değil tavırları, hareketleri, yaşantı tarzı, ibadet şekilleri vs. de hadis olarak nakledilmiştir. Bunların tekrarları çıkarıldığında, günümüze ulaşan kırk-elli bin civarında hadis vardır.
Peygamber'e ait olma ihtimali fazla olan hadislerdir. Bunlar sahih ve Hasen diye iki kümeye ayrılırlar. bulunmayan hadistir. Hasen hadis: Ravilerden birinin, bilhassa güvenilirlik ve bilgiyi koruyamama özelliği eksikse bu ravilerin aktardıkları hadislere denir.
🔸 "İslam'ın merkezî ilkeleri" (medârü'l-İslâm), "ahlâkın temel prensipleri" (usûlü'l-edeb) ve "iyi davranış kurallarının özeti" (cimâu âdâbi'l-hayr) olarak adlandırılan dört temel hadis bulunur.
Hadis kitaplarının sıhhatçe en kuvvetli olan altısı "Kütüb-ü Sitte" adı altında toplanmıştır. Bunlara "sıhah-i sitte" veya "usul-ü sitte" de denir. Bu altı kitaptan ilk beşi Buhari ve Müslim'in sahihleri, Nesai, Ebu Davud ve Tirmizi'nin sünenleridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri