İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet yoktur.
Ölüm komasına girmeden yürekten yapılan her bir tövbe gibi zinadan ötürü yapılacak tövbe de kabul edilir. Kuran'da pek çok âyet, tövbelerin kabul olunacağını, işlenen günahların silineceğini müjdelemektedir. Şûra sûresinin 25. âyetinde şöyle buyrulur: “Allah kullarının tövbelerini kabul eder.
Zira zina yapmak, bir hayasızlık olup çok kötü bir yoldur. " - Nur Suresi, 2. ayet; " Zina yapan kadın ve zina yapan erkeklerin her birine yüz'er sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe iman ediyor iseniz, Allah'ın hükümlerini uygularken zina yapanlara acıma duymayın.
Kur'ân-ı Kerîm'de, şöyle buyurulur: “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allâh'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, bunlara Allâh'ın dinini uygulama konusunda acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk da, onların cezasına şahit olsun.”
Yüz Sopa.
Bu ceza Kur'ân-ı Kerîm'de zina eden kadına ve erkeğe yüz sopa vurulmasını emreden âyete dayanmaktadır (en-Nûr 24/2). Âyette bekâr ve evli ayırımı yapılmaksızın umumi bir ifade kullanılmış olmakla birlikte İslâm âlimleri, bu umumi hükmün Hz.
İlgili 36 soru bulundu
Değerli kardeşimiz, Zinanın hükmü İslam'da açıktır. Suçunu hakimin huzurunda dört defa ayrı ayrı itiraf ederek cezanın verilmesini isteyen veya dört şahidi bulunan birisi hakkında karar verilir.
Buna göre tevbe zina günahından yapılmalıdır. Zina (nikah olmaksızın cinsel ilişki) henüz başlamamışsa, dokunma temas etme, avrete caiz olmayan bir surette bakma günahı kazanılmış olur. Bütün bu günahlar her iki tarafın rızasıyla ise her iki atarf ta bu günahlardan tevbe etmelidirler.
Mümkünse gözyaşı dökülerek. Bir daha o günaha girilmeyeceğine, o günahı işlemeyeceğine söz verilecek. O günahı bir daha gerçekten işlemeyecek. Bunları yaptığı zaman tövbe etmiş olur ve biz bu tür tövbeye nasuh tövbesi diyoruz.
Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin (haşefe) kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına meselâ; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek vb. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez.
Zina ettiği kadınla evlenmesi vacip olmayıp tövbenin kabulü için bir şart değildir.
İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet yoktur.
İki ayette zina şirk ve adam öldürme gibi büyük günahlar arasında zikredilir. Ayrıca bir başka ayette de zina eden erkekle zina eden kadına yüzer sopa vurulması emredilir ve zina eden kimsenin ancak zina edenle veya bir müşrikle evlenebileceği vurgulanır.
3- Allah'ın rahmeti ,şefaati gider. Rabbimiz lanetlediği için ömrü kısalır, yani bereketsiz hale gelir.
Geriye iki şey kalıyor; biri kul hakkıdır, varsa helalleşmek gerekir. Diğeri de Allah hakkı için tövbe, istiğfar etmek ve bir daha o günaha girmemektir. buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.
Onlar iki türlü günahlardır: 1- İçerisinde kul hakkı bulunan günahlar. 2- Şirk ve küfür ihtiva eden günahlar. Bu iki türlü günahlar şartlarına uyarak tövbe etmedikçe bağışlanmaz.
Sevişmek kelimesi zina anlamında kullanılmışsa, en büyük günahlardan biri işlenmiş olur. Ancak sevişmek ile zina etmeden yapılan işlemler anlamında ise, o zaman zina olmamakla beraber Allah'ın yasakladığı bir iş olduğundan zina olmasa da yine haram işlenmiş olur. Mahrem olmayan kadına dokunmak veya tokalaşmak haramdır.
Sevgililerin öpüşmesi ''ten zinası''; ''dudakların zinası'' olur. Sadece zina olur denilmemesi daha uygundur. Zira zina sadece nikâhsız cinsel ilişki hakkında yalın olarak kullanılan bir kavramdır.
Zinanın söz konusu olabilmesi için eşlerden birinin bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi gerekmektedir. Sarılmak, öpmek zina sayılmaz ancak teşebbüs aşamasında kalan zinadan bahsedebilmek adına ispat kolaylığı sağlar.
Cinsel ilişki aynı cinsten kişiler arasında (kadınla kadın ya da erkekle erkek) gerçekleşirse zina gerçekleşmez. Bu kapsamda hayvanlarla cinsel temas, yapay döllenme, yalnızca okşama, kucaklaşma ya da öpüşme gibi hareketler zina sayılmaz.
Peki, kimdir onlar? Duası kabul olmayacak kişilerden birisi; hanımı zina ettiği halde onu boşamayan kocadır. Tabii, burada fuhşun tespiti için adil ve güvenilir olan 4 tane Müslüman erkeğin, olayı açıkça görmeleri gerekir.
İlişkide zina olması için cinsel ilişki olması gerekir. Bunun dışında “el zinası”, “göz zinası” gibi ifadeler hakiki değil mecazi anlamdadır ve sakındırma amaçlıdır. “Arkadaşlık”, “flört”, “birlikte yaşama”nın kendisi değil; bu tür bir ilişkide cinsel ilişkiye girmek zinadır.
İslam'da zina yapmak en büyük günahlar arasında yer alıyor.
2. Âyette nikâh kelimesine “evlenme” anlamı verildiği zaman âyetin anlamı şöyle olur: “Zina eden erkek ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkek evlenir.
Cevap 1: Bir kişi zina suçu işlemiş, ardından tevbe etmiş fakat tevbesini tamamlayamamışsa, aksine ona dönmüşse, evlendikten sonra da bir daha eskisi gibi zinaya meyletmemişse, tevbenin şartlarını yerine getirdiği takdirde, tevbesi inşallah kabul olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri