Ayrı yaşama nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için taraflardan birinin, herhangi bir gerekçe ile açmış olduğu ve reddine karar verilen bir boşanma davasının olması ve bu davadan itibaren geçerli olmak üzere üç yıl boyunca tarafların birlikte yaşamamaları durumunun oluşmuş olması gerekmektedir.
Eşlerin herhangi bir davaya konu olmadan yıllarca ayrı yaşıyor olmaları fiili ayrılık nedeniyle boşanma gerekçesi olmaz. Böyle bir durum ancak birlikte yaşamak yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle TMK 166/1'e konu bir dava olabilir.
Hangi Durumda Hakim Boşamaz? Boşanma davası kusurlu eş tarafından açılmış ise ve diğer eş kusurlu olmayıp boşanmak istemiyorsa Mahkeme talep bakımından Red Kararı verecektir. Bu durumda boşanma gerçekleşmez. Talep edenin boşanma isteminden vazgeçmesi halinden boşanma gerçekleşmeyecektir.
Evliyken başka biriyle yaşamak, yani evlilik birliğini devam ettirirken başka biriyle aynı evde yaşamak, zina suçunun bir çeşidi olarak değerlendirilebilir. Zina suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 239. maddesinde düzenlenmiştir ve üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Fiili ayrılık nedeniyle boşanmada nitelik itibarıyla, eşlerin evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanmaları söz konusudur. Ancak, eşlerin önceki boşanma davası reddedilmiş ve eşler öngörülen zaman diliminde tekrar eş olamamışlarsa eşler salt bu sebeple boşanmalıdırlar.
İlgili 30 soru bulundu
Özel boşanma sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığıdır.
Alıkonulması Suçu (TCK m.
Maddede; “her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadıyla reşit olan veya reşit kılınan bir kadını kaçırır veya bir yerde alıkorsa üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır (f.1).
Eşini evden kovmak: Yargıtay kararlarında eşin evden kovulması ağır kusur ve boşanma sebebi olarak görülmektedir. Dedikodu yapmak: Türk toplumunda genellikle sık karşılaşılan bir durum olan dedikodu yapmayı Yargıtay boşanma sebebi saymıştır.
eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar,” biçimindeki düzenleme gereğince, evli bir kimsenin evlilik dışı birlikteliği, diğer eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı niteliğindedir. Bu eyleme evliliği bilerek katılan kişide diğer eşin uğradığı zarardan sorumludur.
Eşlerden birinin boşanmak istememesi halinde mahkeme davayı reddetmez, yargılama sonucuna göre karar verir. Burada boşanmak isteyen ve haklı sebebi olan kadın ya da erkek eş, haklılığını ispatlamalıdır.
Anlaşmalı boşanma davasında hakimin bakacağı tek şey tarafların yapmış oldukları protokolün, yine taraflarca hür iradeleri ile hazırlanıp hazırlanmadığıdır. Tarafların boşanma avukatı olsa dahi huzurda dinleneceklerdir. Hakim, tarafları huzurda bizzat dinler ve iradelerini serbestçe açıklayıp açıklamadıklarına bakar.
Madde arasındaki, hayata kast, akıl hastalığı, haysiyetsiz hayat sürme, aldatma, hakaret ve gurur kırıcı hareketlerde bulunma, taraflarda birinin evi terk etmesi durumları da ön plana alınarak hakim sorular soracaktır.
Bu kapsamda cinsel ilişkinin kurulamaması bir boşanma nedenidir. Eşin ilişkiye girmemesi boşanmak isteyen diğer eş tarafından boşanma nedeni yapılabilmektedir.
Türk Medeni Kanunu, “Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi” kenar başlığıyla, konuyu düzenlemiştir. Madde 197 – Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Evlilikte bir seneyi doldurmadan boşanmak mümkün. Ancak bir yıldan daha az süren evliliklerde, kanunen anlaşmalı boşanma gerçekleştirilemez. Bu noktada, anlaşmalı boşanmaya göre daha uzun süren çekişmeli boşanma davası açılabilir.
Söz gelimi; eşe karşı sövme, küfretme, aşağılayıcı sözler sarf etme veyahut hakaret içeren sosyal medya paylaşımı yapma yahut mektup gönderme onur kırıcı davranış olarak değerlendirilmektedir. Keza eşe atılan iftiralar da bu kapsamdadır.
Onur kırıcı davranışlar; hakaret etmek, iftira atmak gibi davranışlardır. Bu davranışların kasıtlı olarak yapılması gerekir ve kusur kıyaslaması yapılamaz; davacı eş ne kadar kusurlu olursa olsun, onur kırıcı davranışın ispatlanması halinde boşanma bu sebepten gerçekleşir ve diğer taraf tam kusurlu kabul edilir.
Ev işleri yapmayan kadın boşanmada kusurlurdur. Evlilik birliği içerisinde eşler birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü ve evlilik birliğinin doğurduğu diğer yükümlülüklere uygun davranmak zorundadır.
Kapı kilidini değiştirerek eşin eve girişinin engellenmesi kötü muamele suçunu oluşturur. Türk Ceza Kanunu'nun 232. maddesinde kötü muamele suçu şu şekilde açıklanmıştır; ” (1) Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur. düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamda evlilik birliği devam ederken kadın eş veya erkek eşin zina eyleminde bulunması diğer eş için haklı bir boşanma nedeni oluşturacaktır. Bu nedenle evlilikte zina suç teşkil etmese de boşanma gerekçesidir.
Son olarak, kanun, karı ve kocanın evlilik dışı cinsel ilişkilerini suç saymıştır. Karı ve kocanın evlilik dışı cinsel ilişkileri beşeri cinselliğin bir tezahürüdür.
Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davası;
Boşanma sebebi olarak zina, boşanma davalarında en çok açılan sebebi olarak bulunmaktadır. Bu yüzden bu konuya biraz daha ayrıntılı bakmamız gerekiyor diye düşünmekteyiz. Zina, eşlerden birinin karşı cins ile eşi dışında kurduğu cinsel birliktelik olarak bilinmektedir.
Erkek çalışmak istemediğinde veya buna benzer aile birliğini olumsuz etkileyecek hareketlerde bulunduğunda evlilik birliği zarar görebilmektedir. Dolayısıyla özetle erkekler evlilik birliğinin geçiminden sorumlu kişilerdir. Ve erkeğin çalışmaması boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eşler arasındaki evlilik birliğinin, eşlerin ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması halinde, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Ancak davayı açan eşin diğer eşe oranla kusuru daha ağır ise davalı eşin davaya itiraz hakkı vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri