Eğer kafa içi basıncı basıncı 40-50 mmHg sınırını geçerse serebral perfüzyon basıncı düşeceğinden beyin kanlanması bozulur ve beyinde hasar olur. Kontrol altına alınmazsa kalıcı beyin hasarı ve ölümle sonuçlanır.
En yaygın neden kafa travmalarıdır.
Beyin tümörleri, iskemik inme, beyin kanaması, hidrosefali kafa içi basıncı arttıran diğer nedenlerdir. Çoğu durumda yukarıda saydığımız akut rahatsızlıklar nedeniyle beyin tansiyonu ani olarak yükselir.
Kafa içi basıncın herhangi bir nedenle tehlikeli bir şekilde ortaya çıkan klinik tablodur. Kaba içi basıncı genellikle BOS ve kan miktarı ile dengelenmektedir. Bos veya kan hacminden herhangi biri arttığında diğerinin miktarındaki azalma ile kafa içi basınç dengelenir yada dengelenmeye çalışılır.
Ciddi kafa travmaları ile beraber kafa içi basınç artışı meydana gelir. Travmaya bağlı olarak kontüzyon, kanama ve ödeme bağlı şekilde basınç yükselir. Eğer bu noktada kontrol edilmez ise o vakit herniasyon oluşumu ortaya çıkar. Böylece zaman içerisinde beyin hasarı ciddi bir noktaya ulaşır ve ölüm ile neticelenebilir.
İlgili 32 soru bulundu
Başı çevreleyen adalelerin kasılmasına bağlıdır ve sıklıkla başın tümünde ağrı hissedilir. Ağrı; ağırlık, basınç hissi, sıkıştırma tarzındadır. 5-10 dakika kadar sürebileceği gibi günlerce aralıksız da devam edebilir.
Hidrosefali, beynin derinliklerinde bulunan ve ventrikül adı verilen boşluklarda aşırı sıvı birikmesidir. Bu birikmeye sıklıkla fazla sıvının uzaklaştırılmasını önleyen bir tıkanıklık neden olur. Fazla sıvı ventriküllerin boyutunu artırır ve beyne baskı yapar.
Belirti ve bulgular. Kafa içi basıncı artışını düşündüren bulgular baş ağrısı, bulantı olmadan kusma, göz kaslarında paralizilerdir. İleri dönemlerde bilinç bozuklukları, papil ödem, ense ve sırt ağrısı tabloya eklenir.
Baş ağrısı için hastanelerin Nöroloji kliniklerine başvurmak gerekir. Yapılan detaylı testlerin sonucunda baş ağrısının nedeni belirlnir ve tedaviye başlanır.
Beynin içinde ve onu çevreleyen beyin suyunun basıncının arttığı durumlarda sürekli bir başağrısı ortaya çıkar. Bu başağrısı ataklar şeklinde değil, günler, haftalarca devam eden bir ağrı şeklindedir. Yatınca daha da artabilir.
Yüksek Tansiyonda en sık görülen belirti baş ağrısıdır. Genellikle enseden başlar, tepeye doğru yayılır. Unutulmaması gereken noktalardan birisi, baş ağrısını yapabilen birçok hastalığın mevcut olmasıdır. Bu nedenle her baş ağrısı olan kişide mutlaka Yüksek Tansiyon olacak diye bir kural yoktur.
Hipertansiyon, beynin içindeki damarların yıpranmasına neden oluyor. Zayıf kalmış noktaların ve mikro anevrizmaların yırtılması sonucunda kanamalar meydana geliyor. Belirtiler, kanamanın büyüklüğüne göre değişiklik gösteriyor. Bu kanamalar bazen ölümle sonuçlanacak kadar büyük olabiliyor.
Uçak ile yolculuk yaparken özellikle kalkış ve iniş anlarında hissedilebilir. Kulağın yapısı gereği, iniş anlarında hissedilme olasılığı daha fazladır. Orta kulaktaki basınç eşitlenmesi, travma nedeni ile bozulursa bu durum, kulak zarının delinmesine yol açabilir.
KİBAS baş ağrısı intrakranial arter gerilmesi ve yer değiştirmesi nedeniyle olur. Ani postür değişiklikleri, venöz basıncın artmasına neden olan ıkınma, öksürük, defekasyon ve miksiyon sırasında artar, uykudan uyandırır, tekrarlayıcı ve lokalize, sıklığı ve şiddeti zamanla artar.
Beyin suyu basınç azalması (intrakranyal hipotansiyon) başağrısı nedir? Beyin içi ve onu çevreleyen beyin suyunun basıncının azaldığı durumlarda “oturur duruma geçince veya ayağa kalkınca” hemen ortaya çıkan, “yatınca” ise hemen kaybolan veya ciddi oranda azalan bir başağrısı görülür.
Tüm yaş gruplarında mortalite ve morbiditesi yüksek olan bu klinik tablonun erken tanı ve tedavisi hayat kurtarıcıdır. Nadiren kendiliğinden iyileşmeler görülse de genelde ilerleyici bir tablodur.
Damar tıkanıklığı haricinde tansiyona bağlı beyin kanamaları, toplardamarların tıkanıklıklarına bağlı gelişen venöz hemorajiler de beyin damar hastalıkları arasında yer alır. Cerrahi olarak boşaltılmayı gerektirmeyen beyin kanamalarının takibi ve tedavisi de nöroloji uzmanları tarafından yapılır.
İntrakraniyal basınç, kafatası içinde yer alan organların oluşturduğu dinamik basınç olarak tanımlanmaktadır. Bu basıncın normal değeri yetişkinlerde 0-10 mmHg arasındadır.
Bu hastalıklardan birisi bulunuyorsa, psikiyatri bölümü tercih edilebilir. Öncelikle psikiyatri bölümünü çok iyi anlamak gerekir. Hastalıkları araştırılarak, ilgili bir hastalıkla bu bölüme gidilmelidir. Psikiyatri servisine gitmek için, akıl sağlığı veya huzursuzluk gibi durumların olması gerekir.
Tedavi edilmezse irreversible beyin hasarına ya da ölüme neden olur. KİBAS; özellikle kafa içi kanama ve kafa travmalarının komplikasyonu olarak ortaya çıkar. KİBAS'a yol açan diğer durumlar; beyin ödemi, beyin lezyonları, hidrosefali, tümör, apse ve enfeksiyonlardır.
Hiperventilasyon KİBAS tedavisinde özellikle cerrahi tedavi bekleyen hastalarda kullanılan ve geçici (genellikle 6 saatten kısa) olarak KİB'nı düşüren bir girişimdir [Şekil-3].
Kafa travmalı hastalarda yeterli serebral kan akımını sağlayabilmek için serebral perfüzyon basıncının 70 mmHg'nin üstünde tutulması önerilir. Çocuklarda ise öneri 60 mmHg'dir.
Beyin hasarının başlıca belirtileri; bilinç bulanıklığı, kol veya bacakta uyuşma, güç kaybı, kusma ve nöbettir. Beyin hasarına bağlı olarak kol veya bacakta meydana gelebilen güçsüzlük gibi durumlar ilk bakışta anlaşılabilen belirtilerdir.
Beyin yorgunluğunda en çok karşılaştığımız şikayetler, unutkanlık, odaklanamama, konsantrasyon eksikliği, algılama eksikliği, öğrenme ve ezberleme zorlukları, beyinde ağırlık hissi, dikkatsizlik, tahammülsüzlük ve çabuk sinirlenme gibi belirtilerdir.
Şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, uyuşukluk, güçsüzlük, konuşulanları anlamama, uyku hali, çevredeki olaylara ve seslere karşı kayıtsız kalma ve konuşmada bozukluk gibi durumlar ise tansiyona bağlı beyin kanaması belirtileri arasında yer alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri