Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Kafein, sinir sistemini harekete geçiren bilinen bir ilaçtır. Vücuda girdiğinde kafein, kalp atım hızını ve kan basıncını yükseltir, enerji seviyelerini yükseltir ve ruh halini iyileştirir. İtalyan araştırmacılar, kahve tüketiminin karaciğer kanseri riskini yaklaşık %40 oranında azalttığını buldu.
"Filtrelenmemiş (Türk kahvesi, Espresso, French press vb.) kahveler kolesterolü artıracak kimyasallar içermekte. Kullanacağımız filtre ise erken ölüm ve kalp krizi riskini azaltıyor" şklinde ekleme yapan profesör, filtre kahvenin sağlık için daha faydalı olacağını belirtti.
Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi genel olarak güvenilirdir. ( 500 mg fazla anlınmamalıdır.) Kahvenin türüne göre değişmekle birlikte ortalama bir fincan kahvede 80 - 200 mg kafein vardır. Ortalama 3-4 fincan kahve içilebilir.
İlgili 44 soru bulundu
Kahvenin yararlı olduğunu düşünerek günde çok sayıda içmenin en büyük hatalardan biri olduğunu kaydeden Ceylan, “Çünkü kahvede bulunan kafein fazla miktarda tüketildiği takdirde vücutta ödem tutmaya başlatır.
Çok fazla kahve tüketimi B12 eksikliğine sebep olabilir. Bu durumda da kişilerde halsizlik hali ortaya çıkabilir. Kahvenin bol miktarda kafein içermesi tüketiminde stres hormonlarını tetikler.
Bir kap içinde bir miktar sirke ve içme suyunu karıştırın. Bu karışımı kahve lekesi olan bölgeye dökün. Sirkeli su karışımının lekede bir süre kalmasını bekleyin. Daha sonra ılık bez ile karışımı döktüğünüz alanı temizleyin.
Kahvenin, cilde fayda sağlayan antioksidan ve güçlü antienflamatuvar özellikleri vardır. Bir araştırmaya göre düzenli olarak kahve içmek yüz sivilcelerine neden olabilecek iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca iltihaplanma ile bağlantılı cilt hiperpigmentasyonunu da azaltabilir.
Bilim insanlarına göre, kortizol seviyesi uyandıktan hemen sonra yüzde 50 oranında artıyor. Bu nedenle uzmanların tavsiyesi kahve içmek için bir saat beklemek. Kahve içmek için en iyi saatler ise 08.00-09.00, 12.00-13.00 ve 17.30-18.30 dışındaki saatler olduğu belirtiliyor.
Kalp problemlerine yol açabilir: Kahve kan basıncını yükseltme etkisine sahiptir. Özellikle tansiyon hastalığı olan bireyler günde 2 fincan kahveyi geçmemelidir. Tüketimi çok olduğunda düzensiz kalp atışı veya taşikardiye sebep olabilir. Kemik sağlığını olumsuz etkiler: Kafein, diüretiktir.
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
Kahve içip uykuya daldığımızda bir yandan kahve enerjimizi yükseltmek için harekete geçerken uyku da adenozin ile savaşır. Tam olarak kazan-kazan (win win) durumu oluşur. Kahve içtikten sonra uyumak, enerji üretmesi için tüm işi beyne bırakmak olarak da yorumlanabilir.
Her ne kadar çalışmaya katılanlar sorunsuz şekilde uykuya dalmış olsalar da, araştırmacılar, yatmadan hemen önce, yatmadan üç saat önce ve yatmadan altı saat öncesine kadar tüketilen kafeinin uykuyu bölücü etkileri olduğu bulundu. Ayrıca gece içilen kahve, vücut saatini bozarak vücudunuzda jet-lag etkisi yapabilir.
Kahve tüketmeyi bırakanlar depresyon, anksiyete, baş dönmesi, grip benzeri semptomlar, uykusuzluk, sinirlilik, ruh hali değişimleri ve halsizlik gibi yan etkiler bildirdiler.
Kömür gibi yanmış olmamalı. koyu kahve veya siyah renkte değil orta – açık kahverenginde olmalı. Bir diğer dikkat edilecek nokta da kahveyi sade içmek. 2011 yılında yapılan bir çalışmada kahvesini hayvansal süt ile içen kişilerin kanında, sade içenlere göre daha az antioksidana rastlanmış.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Çoğumuz sabah ofiste bir bardak kahve içmenin bizi uyandıracağını ve enerji vereceğini düşünürüz. Ancak kahvenin enerji verici etkisinin olduğu uzmanlara göre sadece psikolojik bir durum.
Bazı besinler B12 vitamini açısından zengindir. Başta ciğer olmak üzere kırmızı et, balık (özellikle uskumru), süt, peynir, yoğurt, kefir, yumurta (özellikle yumurta sarısı), midye-istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri, beyin böbrek gibi sakatat türleri bol miktarda B12 vitamini içerir.
İşte tok tutarak zayıflamaya yardımcı olan menengiç kahvesi ile zayıflamak oldukça mümkün… Menegiç kahvesi içerisinde bol miktarda protein barındırır. Bu yüzden hızlıca kilo vermenizi sağlar. İçerdiği fosfor sayesinde metabolizmanın daha hızlı çalışmasını ve yağ yakılmasını sağlar.
Türk kahvesi, filtre kahve veya espresso gibi siyah kahvelerin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla içerisine ekstra krema veya ilave şeker katmadığınız sürece az da olsa zayıflatıcı etkisinden söz edilebilir.
Zayıflamak isteyenlerin sık sık tükettiği kahve, yağ yakma konusunda oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Metabolizmayı hızlandıran kahve türleri eğer şekersiz tüketilirse diyet listelerine büyük destek olmaktadır. Beslenme uzmanları, diyet yapanlara ara öğünlerde şekersiz ve kremasız kahve içilmesini önerir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri