Kafein vücuda girdiğinde, sempatik sinir sistemini uyarıyor. Bu, kan basıncının yükselmesine, adrenalinin salınmasına neden oluyor; kalbin daha sert ve daha hızlı atmasını sağlıyor.
Halk arasında kahve içmenin kalp ritmini olumsuz etkilediğine dair yaygın bir inanış vardı. Fakat Jama Internal Medicine Dergisinde yayınlanan bir araştırma ile bu durumun gerçeği yansıtmadığı ortaya konuldu.
Hem çay hem kahve içeriğindeki kafein çarpıntıya neden olabilir. Özellikle kalp yetersizliği veya ritm problemi olanlarda taşikardi gelişebilir. Kafein içeriği daha yüksek olan kahve, kan basıncını da yükseltebilir. Bu grup hastalar kendi doktorlarına danışarak tüketecekleri miktarlar konusunda bilgi almalıdırlar.
Bazıları diğerlerine göre genetik yapıları nedeniyle kahvedeki kafeini vücutlarından daha geç ve yavaş atabiliyor. Bu tür sorunu olanlarda geç saatlerde içilen kahve uyku kaçırıyor. Fazla miktarda tüketilen kahve ise çarpıntıya ve tansiyon fırlamalarına sebep olabiliyor.
Kafein merkezi sinir sistemini uyarır, kalp atış hızını artırır ve kalp çarpıntısına sebep olur.
İlgili 16 soru bulundu
Yapılan iki farklı araştırma, günde beş fincana kadar kahve içmekle kalp hastalığı arasında bir ilişkinin olmadığını gösteriyor. Günlük ortalama 2-4 fincan kahve içmekse; kalp ve kalbe bağlı tüm rahatsızlıklara yakalanma ve ölüm risklerini azalttığını ortaya koyuyor.
Kahvenin zararları
Özellikle tansiyon, kalp ritmi bozukluğu (aritmi), taşikardi ve diğer kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk herhangi bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda görülebilir.
Kalp çarpıntısı olduğunda derin nefes alıp sakin bir yerde oturup dinlenin. Çarpıntı hissi devam ediyorsa su içip sakinleşmeye çalışın. Kalp çarpıntısı şikayetiniz devam ederken nefes darlığı, baş dönmesi, göz kararması ve fenalık hissi başladıysa mutlaka bir uzman doktora başvurun.
Kalp çarpıntısına iyi gelen şeyler arasında; muz, yoğurt, yulaf ezmesi, fıstık ezmesi, yeşil yapraklı sebzeler, çiğ kuruyemişler, kabak çekirdeği ve bitter çikolata başta yer alır. Bunların dışında tarçın tüketimi de kalp çarpıntısına iyi gelir ve kalp sağlığını korur.
Bu nedenler arasında en sık görülenleri kansızlık, guatr, hipoglisemi, uyku bozukluğu, sigara ve alkol tüketimi, hipotansiyon, mineral ve su dengesizliği, stres ve kaygı bozukluğu, hormonal değişimler, kondisyon düşüklüğü, kafein ve çay, ateşli hastalıklar, gıda takviyeleri, aşırı spor ve egzersiz, alerji, kronik ...
Son araştırmaya göre; kahve içmenin kalp ritim bozukluğunu artırmadığı, aksine içilen her bir fincan kahvenin ritim bozukluğu riskini yüzde 3 oranında düşürdüğü ortaya kondu.
"Kahve, kalp hastalığı ve krizi riskini önemli ölçüde azaltıyor" sonucuna varıldı. Araştırmaya göre günde 3 fincan kahve tüketmek kalp hastalıklarından kaynaklı ölüm riskini yüzde 17, kalp krizi geçirme riskini de yüzde 21 düşürüyor.
Tansiyon hastaları için ise Türk kahvesi adeta ilaç niteliğindedir. Hastanın tansiyonu düşükse, tansiyonu yükseltici; nabzı düşükse halsizliği giderip nabzı düzenleyici faydaları vardır. Bunların dışında Türk kahvesi, birçok iç organın sağlıklı çalışmasına da yardımcı olmaktadır.
Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre günde en az bir fincan kahve içmenin kalp yetmezliği riskinizi azalttığı bir fincandan daha fazla kahve içmenin ise bu riski daha da düşürdüğü ortaya çıktı.
Aşırı miktarda kafein tüketimi sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisi nedeniyle kan basıncını yükseltebilir. Kan basıncının yükselmesi, zamanla arterlere zarar verebilir ve kanın kalbe ve beyne akışını kısıtlayabilir; bu nedenle kalp krizi ve felç için bir risk faktörüdür.
Psikolojik nedenler: Kalp çarpıntısının sinirsel olduğu durumlarda, çarpıntısı olan kişi fenalık geçiriyor duygusuna kapılır ve kendini derin derin nefes almak zorunda hisseder. Bu duygulara endişe eşlik eder. Bu ruh hali ve çarpıntılar bazen tüm güne yayılacak kadar uzun sürer.
Ritim bozukluğuna neden olan bir başka etken ise çay ve kahve tüketmek. Bazen sadece çay ve kahveyi kesmek, ritim bozukluğunu tedavi etmeye yetebiliyor. Ani Ölümlere Yol Açabilir!
Ritim bozukluğunun tanısı göğüs bölgesine yerleştirilen elektrotlar vasıtası ile kalp aktivitesinin değerlendirilebilmesini sağlayan EKG ile konulur. Elektrokardiogram olarak isimlendirilen bu tetkik kalp atımı sırasında oluşan elektrik akımını ve zamanını ölçmeyi sağlar.
“Ben almayayım, çarpıntı yapıyor.” Çoğu kahve ikramı bu gerekçeyle kabul edilmiyorsa da bilim tersini söylüyor: Kahve çarpıntı yapmaz.
Kalp ritim bozukluğu tedavisi için kullanılan ilaçlar, çok hızlı atan kalbi yavaşlatarak ritmi tamamen normale döndürebilir. Bu tip ilaçlara ''antiaritmikler'' adı verilir. Kalp hızını düşürmek için en sık kullanılan ilaçlar; beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve digoxin'dir.
Kalp ritim bozukluğu (ARİTMİ), kısaca kalbin çok hızlı, çok yavaş veya düzensiz atması durumudur. Eğer kalbiniz dakikada 100 defadan fazla atıyor ise bu duruma taşikardi ya da kalp çarpıntısı adı verilmektedir. Bunun tersine çok yavaş dakikada 60 defadan daha az atıyor ise bu duruma da bradikardi denilmektedir.
Kalp çarpıntısının ortaya çıkmasında kalpteki elektrik akımları ve kas yapılarının kuvveti büyük öneme sahiptir. Kalp kaslarının gelişimini ve kuvvetini ise mineraller ile vitaminler belirler. Birçok insanda ortaya çıkan B12 vitamin eksikliği kalp çarpıntısının dolaylı sebepleri arasındadır.
SOLUNUM Ekşi limon, sıcak (sıkıntılı) kalp çarpıntısını giderir ve meramalatı boğaz ve akciğere çok yararlıdır.
Yine yüksek ateşli enfeksiyonlar sonucunda oluşan anormal ısı artışı nabzı yükseltir. Duygusal değişimler, endişe, stres, gerginlik gibi durumların yanı sıra ağır egzersizler, spor, koşu, depar atma, zorlanma gibi fiziksel aktiviteler de yüksek nabza yol açar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri