Ağız yoluyla alınan kafein kısa bir süre içerisinde mide ve ince bağırsakta emilir, beyin de dahil olmak üzere vücutta yer alan bütün dokulara yayılır. Kafein tüketiminden sonra kan değerleri 1 saat içerisinde en yüksek seviyelerine ulaşır. Bu seviyenin yarı yarıya düşmesi 3 – 5 saat sürer.
Kahvenin mideye girdiği 4. Dakikadan itibaren, kalın bağırsaktaki baskının yoğunluğu ve süresi artıyor ve en az 30 dakika boyunca bu seviyede kalıyor.
Kafein vücutta saatlerce kalır
Ancak buradan hareket ederek vücuda alınan kafeinin tamamının 8 saatte sindirilip vücuttan atıldığını söylemek mümkün değil. Sabah içilen bir kahvenin içindeki kafeinin tamamen sindirilip vücuttan atılması 12 saat sürebiliyor.
Kafeinin etkisi 15 dakika içerisinde hissedilebilir. Kandaki kafein seviyesi yaklaşık olarak 1 saat sonra en üst seviyeye çıkar. Çoğu insanda birkaç saat bu seviyede kalabilir. 6 saat sonra ise alınan miktarın yarısı hala vücutta olur. Kafeinin kan dolaşımından tamamen temizlenmesi 10 saati bulabilir.
Fazlasıyla… Aslında bir fincan kahve insanı en az 3–4 saat ayık tutuyor olmasına rağmen ilk 45 dakika içindeki belirgin uyandırma etkisi cazip geliyor. Beyin sürekli tükettiğinde ve stres altında kaldığında bu etkiye ihtiyaç duyar hale geliyor ve elin kahveye gidiyor.
İlgili 43 soru bulundu
Vücudumuzun bizi uyandırması için geliştirdiği mekanizmada günün belli saatlerinde kortizol hormunun seviyesi artar. Kortizol ( stres hormunu ) üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda, kahvaltıdan sonra ve ( 08.00-09.00, (12.00-13.00) ve (17.30-18.30) dışındaki saatlerde kahve tüketilmelidir.
Kahve içip uykuya daldığımızda bir yandan kahve enerjimizi yükseltmek için harekete geçerken uyku da adenozin ile savaşır. Tam olarak kazan-kazan (win win) durumu oluşur. Kahve içtikten sonra uyumak, enerji üretmesi için tüm işi beyne bırakmak olarak da yorumlanabilir.
Araştırmaya göre, uykunuzu olumsuz yönde etkileyebileceğinden, kafeini öğleden sonra saat 2'den itibaren veya yatmadan en az 7 saat önce tüketmekten kaçınmalısınız.
Bu dönemde su tüketimi oldukça önemlidir ve kahve diüretik (İdrar söktürücü) olduğundan dolayı vücuttan su kaybına sebep olmaktadır.
Bazı insanlarda 1 bardak kahve tüm uykuyu kaçırırken, bazı insanlar 3-4 fincan kahve içse bile uykusu gelebilir. Bu durum kişinin kafeine olan direncinden kaynakladır.
Bilim insanlarına göre, kortizol seviyesi uyandıktan hemen sonra yüzde 50 oranında artıyor. Bu nedenle uzmanların tavsiyesi kahve içmek için bir saat beklemek.
Yani kafeinin alkolün getirdiği yorgunluk hissini ortadan kaldırdığı söylenebilir. Yemek sonrasında insanların kahve içmesinin ardında da bu neden yatıyor olabilir. Fakat alkol etkisiyle oluşmuş sarhoşluk halini ve algı azalmasını ortadan kaldırmaz. Çünkü alkolün etkisinin geçmesi için onu metabolize etmek gerekir.
Magnezyum takviyesi almayı deneyin. Magnezyum içeren vitaminler iyi gelecektir. Organik süt de vücudunuzu dengelemenizi sağlar. Taze bir havuç, bir bardak süt ve bir büyük bardak suyu peş peşe tüketin.
Kahve formunda tüketilen kafeinin kana karışma süresi 30-75 dk arasında olduğundan, egzersiz öncesi 30-60 dk aralığında alınıp tüketilmelidir.
Mide ekşimesi, hazımsızlık ve kusma yaşarken, semptomların sıklığı ve şiddeti, kahveyi aç karnına mı yoksa yemekle mi içtikleri önemli değildir. Yine de vücudun verdiği tepki de önemlidir. Eğer kahveyi aç karnına içtikten sonra sindirim problemleri yaşıyorsanız, bir süreliğine yemekten sonra içmeyi deneyebilirsiniz.
Düzenli olarak günde dörtbeş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Kahve, mide de ülser gibi mide rahatsızlıklarına neden olmuyor.
Kahve içtiğimizde neden tuvalet ile bulunduğumuz yer arası mekik dokuruz? Yapılan araştırmalara göre: Kahve bağırsakların harekete geçmesine neden olan gastrinin adına bir hormonu vücuda salgılıyor, sinsi bir şekilde ama. Oturduğunuz yerde karnınız guruldar bir sonraki aşamada ağrır ya, işte onlar hep kahve yüzünden.
İçerdikleri açısından kahvenin uyandırma etkisi çaydan daha fazladır. Bir fincan kahvede 80 mg kafein bulunurken çaydaki uyarıcı miktarı 40 mg'dır. Fakat bu uyarma etkisini tümüyle yansıtmaz. Ancak uzmanlara göre uyandıktan sonra güne hazır olma hissi büyük oranda psikolojik.
Kahve çok sık tüketimde ödem yapabilen bir içecektir. Ancak kahve diyetinde ödem yapma etkisini söndüren besinler ve içecekler önerilir. Bu sayede kahvenizi keyifle yudumlarken yağ yakımını da devam ettirebilirsiniz.
evet kahve uyku açar. içinde bulunan kafein gibi maddelerle uykumuzu kaçırma özelliğine sahiptir. gereken gecelerin en büyük yardımcısı olmaktadır. Herkesin kafeine karşı duyarlılığı farklıdır.
Gıda Tarım Bakanlığının ve tüm dünyada geçerliliği olan İsviçre merkezli SGS Laboratuvarı'nın yaptığı testler sonucu Taft, kilogram başında 23,2 gram kafein oranıyla rakiplerinin çok ötesinde, dünyanın en yüksek kafein oranına sahip kahvesi olarak zirvede bulunuyor.
Beyne ulaşan sinir sistemini uyararak vücutta depolanan yağ hücrelerinin parçalanmasını ve böylece bir nevi yakıt olarak kullanılarak vücut tarafından “yakılmasını” sağlar (1). Yani siz içtiğiniz her fincan kahvede vücudunuza aldığınız kafein sayesinde vücudunuzdaki yağın yakılmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yetişkinlerde günde 3-4 fincan kahve tüketimi yararlı etkiler sağlar. Yani maksimum kafein alımı günde 400 miligram geçmemeli yani 3 tatlı kaşığı kahveyi geçmemeli. Fakat kafeinin tolere edilme derecesi; kişinin genetik ve fiziksel özelliklerine, kahvenin tüketim sıklığı ve miktarına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri