Kalıcı flora, vücudun belli bölgelerinde belli yaşlara göre, genellikle sabit olarak bulunan floradır. Çeşitli neden- lerle ortadan kaldırılsa bile, bir süre sonra tekrar kendiliğinden oluşur.
Kalıcı floranın yanında çoğu patojen olmayan (hastalık yapmayan), bazen patojen bakterilerden oluşan birkaç hafta ya da saat kaldıktan sonra normale dönen mikrop topluluklarına geçici flora denir. Geçici florada yer alan mikroorganizmalar, kalıcı flora ortadan kalktığında, hastalık oluşturabilirler.
Bağırsak Florası Nedir: Flora ortam anlamına gelir. Bağırsak ortamından kastedilen bağırsağın içinde bulunan mikroorganizmalardır. Bağırsak için yaklaşık 500 çeşit bakteri bulunur ve bunların sayısı 1-10 katrilyon arasındadır. Floranın %98'i yararlı bakterilerden, %2'si ise zararlı bakterilerden oluşur.
· Normal flora: Alınan örnekte normalde olması gereken mikroorganizmalardan başka üreme olmadığını göstermektedir. · Salmonella, Shigella, Campylobacter cinsinden bakteri üremedi: Dışkı örneğinde olmaması gereken bakterilerin üremediğini göstermektedir.
Doğum sırasında ve doğumdan sonra dış ortamla temas başlar ve böylece çevredeki mikroorganizmalar yerleştikleri deri ve mukozaların bakteri florasını oluşturur (1,2,3). Flora; deri ve mukozalarda bulunan mikroorganizmaların tümüne verilen addır (4).
İlgili 19 soru bulundu
Vücudun her anatomik bölgesinde yaşamını sürdüren bu bakteri topluluklarına flora adı verilir (flora kelime anlamı olarak belli bir bölgedeki bitkisel yaşam anlamına gelir). Ağız içi florası, vajinal flora, kalınbağırsak florası gibi.
Düzensiz bağırsak florası sindirim sistemi problemlerine yol açabilir. Bağırsaklarda yararlı bakteri miktarının azalması ve zararlı bakterilerin çoğalması durumunda besinlerin sindirimi ve emilimi zorlaşmaktadır. Bu durum kabızlık, ishal, şişkinlik ve gaz gibi durumlara sebebiyet verebilir.
Sebzelerde bulunan ve sindirilemeyen lifler bağırsaklarda bulunan dost bakterilerin fermantasyonu için büyük öneme sahiptir. Diğer bir yandan farklı sebzeler tüketmek de bağırsak florası çeşitliliği için yararlıdır. Lif, bağırsak florasında bulunan dost bakteriler için muhteşem bir besin kaynağıdır.
Vajinal flora, vajinal mikrobiyota veya vajinal mikrobiyom, vajinayı kolonize eden mikroorganizmalardır . Alman jinekolog Albert Döderlein tarafından 1892'de keşfedildi ve genel insan florasının bir parçasıdır.
İyi beslenmeme, stres, hormon alımı gibi birçok etmen flora dengesizliğine neden olabilir. Bağırsak florası dengesizliği ortaya çıkmaya başladığı zaman iyi bakteriler azalmaya, kötü bakteriler artmaya başlar. Kötü bakterilerin artması, iyi bakterilerin azalması bazı belirtilere neden olur.
Kalıcı flora, vücudun belli bölgelerinde belli yaşlara göre, genellikle sabit olarak bulunan floradır.
Bunun yanı sıra sağlıklı vajinal floranın bozulması, fizyolojik vajinal akıntıda da değişikliğe yol açar ve özellikle mantar enfeksiyonu beyaz süt kesiği veya peynirimsi görünüme sahip vajinal akıntılara neden olur. Vajinal enfeksiyonlar ürogenital sistemi bütünüyle etkileyen geniş çaplı rahatsızlıklardır.
Karın ağrısı, ishal, kabızlık, şişkinlik, mide bulantısı; bağırsak hastalıklarında en sık görülen belirtiler arasındadır. Gaitada kan görmek, ateş ve kilo kaybı da bağırsakla ilgili sorun yaşayan kişilerde görülebilen durumlardandır.
Vajenin doğal yapısında da normalde çok sayıda bakteri türü bulunmaktadır. Bu bakteri topluluğuna nomal vajinal flora denir. Normal flora, hastalık yapan mikropların vajende ve rahim ağzında çoğalmasını engelleyerek üreme sisteminin sağlıklı olmasına katkıda bulunur.
Probiyotik bakterilerin biyokimyasl etki mekanizmaları
Bifidobakteriler ve laktobasiller probiyotikler laktulozu fermente ederek laktik ve asetik asit oluşturmakta, bu asitlerde bağırsak pH'sını düşürmektedir.
Flora, bir bölgede yetişen bitkilerin ortak adı, diğer bir deyimle Bitki örtüsü.
İçi boşluklu her organın olduğu gibi vajinanın da sahip olduğu bir mikroorganizma topluluğu vardır ve bu topluluğa “vajinal flora” adı verilir. Vajinal flora içinde baskın olan bakteriler “lactobasiiluslar” adı verilen süt bakterileridir. Bu yararlı bakteriler, vajinayı dışarıdan gelebilecek bakterilerden korumaktadır.
Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarında, vajinozda floranın düzeltilmesi ve nüksün önlenmesi için 24 günlük tedavi periyodunda her 4 günde 1 tablet kullanılır. Vagi-flora Rapid genel olarak lokal antibiyotik veya antifungal tedavi sonrası ilave tedavi olarak, oral antibiyotik tedavisi ile ise birlikte kullanılır.
Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır. Fermantasyon ürünleri (turşu, yoğurt, peynir, sirke, tuzlama yiyecekler) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırır. Günlük lif ihtiyacımız 25-30 gram kadardır.
Temiz olmayan çiğ sebzeler tüketilmemeli, iyi yıkandığından ve temiz olduğundan emin olunmalıdır. Tam buğday ekmeği, bulgur, yulaf, nohut, kuru fasulye, barbunya gibi besinler yüksek posa (lif) içeriği sayesinde bağırsak hareketlerini artırarak, sindirilmiş besin artıklarının kalın bağırsaktan geçişini hızlandırır.
Probiyotik bakımından zengin, işlenmemiş, bol miktarda sebze ve meyve tüketilmeli, fruktozdan zengin mısır şurubundan uzak durulmalıdır. D vitamini bağırsak sağlığı için son derece önemlidir. Kaliteli fermente gıdalardan zeytin, ev turşusu, ev yoğurdu, kefir ve sirke düzenli tüketilmelidir.
Bağırsak Florası (Mikrobiyota) Ne Kadar Zamanda Düzelir? İnsan bağırsak mikrobiyotası, anne karnında oluşmaya başlar ve yaşam içinde mikrobiyota bozulmaları meydana gelebilir. Bağırsak mikrobiyotası bozukluğu durumunda düzgün beslenme ve gerektiğinde takviye kullanımı ile düzelme sağlanabilir.
Özellikle stresli yaşam koşulları, bağırsak florası üzerinde oldukça önemli değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle; huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinen bu sendrom, sınav hazırlığında olan öğrenciler arasında oldukça yaygın görülen sağlık problemlerinden biridir.
Probiyotik besinleri diyetinize dahil edin
Probiyotik bakımından zengin besinlerin en bilineni süt ve süt ürünleridir (yoğurt, kefir). Bu besinler ayrıca yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B6, B12 ve niasin olmak üzere birçok besin öğesi için önemli kaynaklardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri