Normal durumlarda insanın vücudu 3 ayda bir kan bağışına uygundur. Çünkü vücut 3 aylık bir dilimde kendini yeniler ve vücudun kan seviyesini normal boyutlara getirir. Bu süreçler ve vücudun kan oranı dikkate alınmaksızın yapılan kan bağışları da kansızlığa yol açabilir.
Kan bağışı demir depolarını tüketebilir. Bu sebeple düzenli olarak kan bağışı yapan bireylerin demir eksikliği anemisi riski daha yüksektir. Kan bağışı nedeniyle düşen hemoglobin oranı demir açısından zengin yiyeceklerin daha fazla tüketilmesiyle giderilen geçici bir sorun olabilir.
Kan verince, kan yapan doku ve organlar uyarılarak, yeni kan yapmaya sevk edilir; böylece kan hücreleriniz yenilenmiş olur. Düzenli kan veren kişinin, kalp krizi geçirme riskinin azaldığı yönünde araştırmalar bulunmaktadır.
Ama kansızlığı olan kişiler kan veremezler. Bu nedenle kural olarak siz kan vermeden önce mutlaka kansız olup olmadığınız tespit edilir yani 'hemoglobin' değeriniz ölçülür.
Kişinin ruhsal durumundan kalp sağlığına kadar birçok yarar sunan kan bağışı, hücreleri yenileyerek daha güçlü vücut yapısının oluşmasını destekler. Kalp krizi riskini büyük oranda azalttığı bilinen kan bağışı, daha sağlıklı karaciğere sahip olmanın yanı sıra baş ağrısı ve yorgunluğa iyi gelmesiyle de bilinir.
İlgili 30 soru bulundu
Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor.
Günlük hayatta herhangi bir zararı bulunmayan kan bağışı vücuttaki kalp krizi riskini de önemli ölçüde azaltmaktadır. Ayrıca baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklara da iyi gelen kan bağışının faydaları şunlardır: Kan bağışı ile vücuttaki kan hücreleri yenilenir ve vücudun daha sağlıklı olması sağlanır.
Koroner kalp hastalığı, angina pektoris, ciddi kardiyak aritmi, serebrovasküler hastalıklar, arteriyal tromboz veya rekküren venöz trombozu olan kişiler kan veremezler. Allerji ( Astım hastaları kan veremez. Polen allerjisi olanlar ise, sadece allerjileri oldukları dönemde kan veremezler.)
Kan bağışlamak sağlığa yararlı ya da zararlı mıdır? Kan bağışlamanın sağlığa herhangi bir zararı olmadığı gibi faydası da tıbbi olarak kanıtlanmış değildir. Kan bağışçısına manevi olarak doyum sağlar, tanımadığı bir kişinin hayatını kurtarmak bağışçıyı mutlu eder. Sadece kana ihtiyacı olan hastalara faydası vardır.
Ateş, titreme, üşüme hissi, ciltte kızarık döküntüler, bulantı, kusma, dudaklarda şişme, öksürük, nefes darlığı, çarpıntı, bel ağrısı, karın ağrısı, kanın takıldığı damar yolu boyunca ağrı, ölüm korkusu, pembe-kırmızı renkte idrar gibi şikayetleri olabilir.
Kan vermek kalp krizi ihtimalini yüzde 90 azaltıyor. Kan vermenin; baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon ve yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde büyük katkısı olduğu yadsınamaz. Bunun yanı sıra kan verildiğinde AIDS, Hepatit B, Hepatit C, sifiliz kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanılmış oluyorsunuz.
Normal kan hücresinin yaşam süresi 120 gündür. Kan verdikten ortalama olarak 2–3 ay sonra normal değerlere tekrar ulaşılır.
Birçok insan tarafından bir ünite kanın kaç litre olduğu merak ediliyor. Bir ünite kan içerisinde yaklaşık olarak 0.5 litre kan bulunur.
Özellikle kırmızı ve beyaz et, balık ve deniz ürünleri gibi hayvansal besinler yüksek oranlarda demir içerir. Baklagiller, meyveler, kuruyemişler, tahıllar ve sebzeler dahil olmak üzere bitkiler de demir içermektedir. Demir açısından en zengin meyveler özellikle incir ve kayısı olmak üzere kuru meyvelerdir.
Demir eksikliği anemisi, dünya nüfusunun yüzde 12-15'inde saptanan ve en sık rastlanan anemidir. Halsizlik, dikkat bozukluğu, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, baygınlık, solukluk ve ağızda yaralar demir eksikliği anemisinin belirtileri arasındadır.
Anemi yani kansızlığa bağlı olarak ciltte solukluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı ve halsizlik görülebilir. Egzersizle beraber oluşan düzensiz kalp atışı, baş ağrısı ve dönmesi, bacaklarda oluşan kramp ve uykusuzluk da anemide görülebilecek rahatsızlıklar arasında yer alır.
Fazla kan vermek kişilerde halsizlik ve açlığa neden olabilmektedir. Kan veren kişiler bir kaç gün iştahında artış fark etmektedir.
Kan bağışının tıbbi olarak kanıtlanmış kilo aldırıcı veya verdirici özelliği yoktur. Genellikle kan bağışı sonrasında yeni kan hücrelerinin üretilmesi sonucu iştah açtığı söylenir.
Her kan bağışında sadece 1 ünite kan bağışlanmaktadır. 1 ünite kan yaklaşık 450 ml ±%10 'dir.
Dövme riskli
Enfeksiyonların yüzeysel deride veya dolaşıma yayılmış olarak gelişebildiğini söyleyen Doç. Dr. Akman, şöyle dedi: "Hepatit ve HIV gibi çeşitli kan yoluyla bulaşması mümkün hastalıkların gelişme riski söz konusu olabilir.
Açıklamada, “Bu süreçlerin hiçbir anında vatandaşlardan “kan parası” adı altında ya da başka bir ad altında kan kullanımıyla ilgili olarak hiçbir ücret talep edilmemektedir. Türk Kızılay yürütmekte olduğu kan bankacılığı faaliyeti için belirli maliyetlere ve giderlere katlanmaktadır” denildi.
Kimler kan bağışında bulunabilir? 18-65 yaş aralığında 50 kilogramın üzerindeki her sağlıklı birey kan bağışçısı adayı olabilir. (19 yaşından gün almak, 65'ini doldurmamak gerekir.)
Vücudu yenilerken kişiye enerji ve mutluluk sağlar. Kan verildiğinde AIDS, Hepatit B, Hepatit C ve benzeri alanlarda ücretsiz tarama yapılmaktadır. Kan verilince kan yapan doku ve organlar uyarılarak yeni kan yapmaya sevk edilir ve bu durumda kan hücreleri yenilenir.
Kan verdikten sonra ne yenir ne içilir? Kan verdikten hemen sonra, sağlıklı atıştırmalarla beslenmeniz, birden yüklenmemenizde fayda var. Gün içinde ise, kolayca sindirebileceğiniz; şeker içeren meyve, yoğurt ya da tam buğdaylılar gibi gıdalar tüketerek, kan şekeri seviyenizi sabit tutmanız gerekir.
Kendinizi iyi hissederseniz yarım saat içinde normal aktivitenize dönebilirsiniz. Ağır veya tehlikeli işlerde çalışanlar 24 saat dinlenmelidir. Bu önemli katkınızdan dolayı tekrar teşekkür ederiz. Erkek iseniz 90 gün, kadın iseniz 120 gün sonra tekrar kan verebilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri