Eski Türk toplumlarında verem ve veba gibi ölümcül hastalıklar çor olarak nitelendirilirdi. 12. yüzyıldan sonra bu sözcük daha çok üzüntü ve dert anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Çor kelimesi, halk ve tekke edebiyatı şairlerinin kaleme aldığı mazmun eserlerde de keder ve dert manasında kullanılır.
Çor: Hastalık, dert. Beddua biçimindede kullanılır.
Kökeni. Anadolu'da cin çarpmış ve ruhsal hastalıklı anlamında Çorlu tabiri kullanılır. İyicil veya kötücül olanları mevcuttur.
trakya ağzından çalmak, hacılamak manasına gelir.
Çörtün iyi bilinen bir formu içerdiği organik materyalden kaynaklanan koyu renkli çakmaktaşıdır.
İlgili 42 soru bulundu
argoda "çalmak". esasında çorlamak kadar yaygın bir kullanımdır. ispanyolca'da da argo kullanımları chorar, chorizar ve choricear imiş.
'Çor' veya 'Çur' terimi eski Türk boylarında yüksek rütbe veya unvan olarak kullanılmaktaydı. Aynı şekilde 'Sisinis' kelimesinin de Bizans ordusunda yardımcı kuvvetler olarak bulunan Hun'ların veya Alan'ların kumandanlarına unvan olarak verildiği bilinmektedir.
çoramık: (maraş-göksun yöresinde) gözden, hastalık dolayısıyla akan su. roman müzisyenlerin dilinde; çalamayan. deve savranlarının yanında develerin bakımıyla ilgilenen daha alt düzey görevlidir. çoramıklar genellikle deve sahibinin ailesinden olan veya yakından tanıdığı bir çocuktur.
"güçsüz" manasında kullanilir karadenizde. -2 poşeti bile taşiyamadi ya, adam çok coruk. zayıf çelimsiz kişilere denir. ordu ve tokat çevrelerinde kullanımı yaygındır.
Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost. anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi şeklinde de ifade edilir.
Argo, kişileri aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler olarak addedilirken, küfür ise insanların onuruna, kişiliğine ve iffetine ağır sözler kullanarak hakaret etme olarak tanımlanmaktadır.
kırık. argoda eşcinsel.
Cübbe, (Arapça: الجبة ) elbise üzerine giyilen bir çeşit üstlük. Kolları farklı iki tipi gelişmiştir. Günümüzde kullanılan cübbe şekillerinde çoğu geniş ağızlı ve yenleri boldur.
cingenelerin konustugu dilde, goguslere bak (dikizle) anlamina gelen cumle.
Örgin, Orta Asya Türklerine dair bir kavramdır. Taht ya da otağ demektir. Hükümdar çadırı olarak bilinene otağ, başka bir deyişle Örgin olarak bilinmektedir. Hükümdarlığı simgeleyen örgin sözcüğü taht anlamı taşımaktadır.
Cinlerin başlarındaki kalpak veya papak ele geçirildiğinde o cin ölür. Ölmeden önce de görünmezliğini yitirir. Çünkü görünmezliği sağlayan başındaki kalpaktır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, masal ve destanlarda sihirli börkünü giyerek görünmez olan kahramanlar vardır.
CLAVİCULA: Köprücük kemiği. COR: Kalp. COXAE: Kalça kemiği.
Avukatlık cübbesinin ana rengi siyahtır. Bunun sebebi, mesleğin ağırlığı ve adaletin renginin siyah oluşudur. Adaletin renginin siyah olmasının sebebi ise siyahın hiçbir rengi içermemesidir. Cübbenin yeşil kısmı hukuk davalarını simgelerken, kırmızı kısımları ise ceza davalarını simgeler.
Destâr Sikke'ye sarılan sargıdır. Mevlevîlikte "Sarık" yerine, "Destar" tâbiri kullanılır. Mevlâna oğlu Sultan Veled ve onlara gönül veren ilk Mevlevîler'den beri "Destar"ın kullanıldığını minyatür ve menkıbelerden anlıyoruz. "Destar", tasavvufta bir makam sembolüdür.
Mezuniyette giyilen en özel kıyafetler cübbe ve keptir. Kep, cübbe ile birlikte giyilen özel bir tören kıyafetinin tamamlayıcısı olarak kullanılmaktadır. Mezun olan öğrencinin o günü için özel olarak hazırlanan bir kıyafet olan cübbe ve kepin bu törenlerde giyilmesi gelenek olmuştur.
Çıkık, bir eklemin kemiklerinin yerinden çıkmasıyla meydana gelir. Bir eklem kısmen yerinden çıkmış (subluksasyon) veya tamamen yerinden çıkmış olabilir. Bir çıkık, travmadan (araba kazası veya düşme gibi) veya kasların ve tendonların zayıflamasından kaynaklanabilir.
mobil uygulamamızı indirerek reklamsız aboneliğinizi başlatabilirsiniz. halk arasında asimile olmuş, ufak düzey deliler için kullanılan, argo ve uyduruk bir sıfat. mesela bayram sabahı külotla sofraya oturan kişiye aile bireylerinden biri kafadan kırık, diye hitap edebilir.
Bel kırığı demek omurganın bel bölgesinde kırık oluşması demektir. Kişinin dengede kalmasını sağlayan önemli bir yapı olduğu için omurgada oluşan kırıklarda acilen tedavi girişimlerine başvurmak gerekir. Bel kırılması sonucu felç geçirme ve ömür boyu yatağa mahkum olma durumları görülebilir.
“Piç; evlilik dışı bir ilişkiyle dünyaya gelmiş, babası belli olmayan çocuk anlamında kullanılmaktadır. Kendisi ahlaksız olmasa bile ahlaksız bir ilişki sonucu dünyaya geldiği için; “aile terbiyesi almamış, arsız, terbiyesiz, yüzsüz” biri sayılarak aşağılanan bir kişiliktir.
birbirlerinin anneleri hakkında küfürlü konuşan aynı zamanda da arkadaş olan insanlar için kullanılan argo tabirdir. bazı liselerdeki öğrenci gruplarında ve bazı esnaflarda rastlanabilen durumdur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri