Felsefede karşıtlık konusunu inceleyen araştırmacılardan Hançer- lioğlu'na göre karşıtlık, “Birbirine karşı olup birbirlerini dışındalayan iki nesnel olgu ya da düşüncenin ilişkisi”dir. Nesnel olgular arasındaki karşıtlık, eytişimsel; düşünceler arasındaki karşıtlık ise mantıksaldır (1996).
*Birbirine zıt kavramların ya da durumların aynı cümlede bulunmasıdır. Böyle sıcak havalarda, soğuk içecekler iyi gider. Ağlamalar, gülmeler birbirini takip ediyordu hayatımda.
Anlamı birbirine karşıt olan sözcüklerin kurduğu ilişkiye, karşıt anlamlılık denir.
Nitelik ve durumları itibarıyla birbirine ve aykırı ve birbirlerinin karşısında, ters kutuplarında yer alan kavram ve olgular ile bunların durumları. Zıtlık, tezat.
Türkçe Sözlük'te “Zıddiyet, mübayenet, zıtlık, kontrast, karşı gelim.”1 vb. eş/yakın anlamlı karşılıklarıyla tanımlanan “karşıtlık” terimi, Crystal (2007: 107) tarafından “Bir dilde anlamları ayırmaya yardımcı olan birimler arasındaki fark için dil biliminde kullanılan bir terimdir.” şeklinde tanımlanırken Nordquist ( ...
İlgili 35 soru bulundu
Tezat, birbirine zıt nitelikte olan düşünce, his ve durumların; birbirleri ile alaka kurarak edebi eserlerin aynı beytinde dizesinde ya da cümlesinde kullanılmasına tezat sanatı denir.
4. Karşıtlık (Tezat) Anlamı güçlendirmek için karşıt kavramların bir arada kullanılması sanatadır. Esrarlı bir bakışın gönlü kapattığını.
Karşıtlık, karşı olma durumuna tezat denir. Edebiyatta tezat ise, birbirinin zıddı olan duygu, düşünce ve durumları; aralarında bir ilgi kurarak aynı cümlede, mısrada veya beyitte dile getirme sanatı olarak nitelendirilir. Edebiyatta tezat, tıbak, mutâbakat, tatbîk ve tekâfu isimleriyle de adlandırılmıştır.
Anlama dayalı söz sanatlarından bir tanesi olan tezat ya da bilinen diğer ismiyle karşıtlık sanatı; birbirinin tam zıddı olan duygu, düşünce ya hayalleri aralarında bir alaka kurarak kullanılmasıdır.
Karşıtlık (Tezat)
Birbirine karşıt olan durum, kavram ve fikirlerin bir arada kullanılmasına karşıtlık (zıtlık) denir.
Edebiyatta tezat, birbirinin zıddı olan duygu, düşünce ve durumları; aralarında bir ilgi kurarak aynı cümlede, mısrada veya beyitte dile getirme sanatıdır. Hem nazımda hem de nesir de görülebilir. Ayrıca tıbak, mutâbakat, tatbîk ve tekâfu isimleriyle de bilinir.
Karşıtlık (Tezat)
Anlamı güçlendirmek için karşıt kavramların bir arada kullanılması sanatadır. Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz. Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin.
Hüsnü Talil Örnekleri
Bu örnek, Faruk Nafız Çamlıbel'e aittir. Burada geçtiği üzere, suyun akması gerçekte eğimle ilgilidir. Fakat şair, gerçek nedeni bir tarafa bırakıp, onu daha güzel bir hayali nedene bağlar. Şaire göre suyun akma nedeni; susuz akan bir gül bulup ona su vermektir.
Bir kimseyi iğnelemek, uyarmak veya dikkatini çekmek amaçlı yapılan söz sanatı da denilebilir. Örnek: Kendi kurduğu şirketin başarılarını ballandıra ballandıra anlatan arkadaşıma: "Bu ne tevazu arkadaşım!" dedim.
- "Çok zahmet çektik, sonunda ayağımız düze bastı." - "Ne yapsın, ayağı kaydı bir kere." - "Bu taşı bize dostumuz atıyorsa durup düşünmemiz gerekir." - "Atılan ok geri gelmez."
7. Sınıf > Türkçe > Söz Sanatları [Kişileştirme (Teşhis), Konuşturma (İntak), Karşıtlık (Tezat) ve Abartma (Mübalağa)]
Tıbak sanatı, Arap Belagatının BediǾ ilminin alanına girip, anlam ile ilgili sanatlar içerisinde yer alır. Tıbak; iki zıt kelimeyi aynı cümlede bir arada zikretmektir. Belagat âlimleri bu sanata Tezâd, Mutâbakat, Tatbîk, Tekâfu', Mukâbele gibi değişik isimler vermişlerdir.
Birbirine karşıt iki öğenin bir sözde, bir dizede veya beyitte bir araya getirilmesi anlamında bedî' terimi. Sözlükte “zıt, aykırı, ters; eş, benzer, denk” anlamlarındaki zıdd kökünden türeyen tezâdd “iki şeyin birbirine zıt olması” demektir (Lisânü'l-ʿArab, “żdd” md.).
İntak ya da dillendirme,bir edebi sanattır. Kişileştirilen bir varlığın konuşturulmasına denir. Daha çok şiirde ve fabl türü hikâyelerde kullanılır.
Abartıcılık ya da mübalağacılık; bir şeyi olduğundan daha büyük, daha önemli, daha çok veya daha az, daha önemsiz gibi gösterme tutumu. Abartma kelimesi, bir düşünceyi aşırı derecede büyülterek ya da küçülterek anlatma eylemini belirten sözbilim terimi olarak kullanılır.
İnsan dışındaki varlıkları insan özelliğiyle donatma, kişileştirme sanatıdır. Edebiyat dışında hitabet sanatında (retorik), görsel sanatlarda, dini metinlerde vs. de kullanılır.
Dilimize Arapçadan geçen tezat kelimesi, zıt sözcüğünden türetilmiştir. Bu kelime birbirlerine taban tabana zıt olan şeyleri tanımlamak için de kullanılır. Tezada düşmek ise, çelişkili davranmak anlamına gelir.
Bir şeyin niteliklerini veya bir olayı olduğundan fazla büyüterek veya küçülterek anlatmaya abartma denir.
Aşamalı durum terimi Türk Dili Ve Edebiyatında yani Türkçe de kullanılan bir terimdir. Hatta aşamalı durumu bildiren örnek cümleler de öğrencilere ders niteliğinde Türk Edebiyatında öğretilmektedir. Aşamalı kelimesinden de anlayacağımız gibi ortada kademe kademe artan ya da azalan bir durum anlatımı söz konusudur.
İki gerçek anlam kullanılarak, uzak anlam ile anlatılmak istenilen anlatılır. Tevriye sanatına örnek olarak verilecek cümleler şu şekilde açıklanmıştır: - Sarımsak da acı; ama evde lazım bir dişi. Bu cümlede geçen dişi sözcüğü ile tevriye sanatı yapılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri