Astım rahatsızlığı ya da sülfit hassasiyeti olan kişilerin kayısı çayını içmemesi önerilir.
Peki, form çayı aç mı tok mu içilir? Form çayı içeriğinde yer alan bileşenlerin daha etkili çalışabilmesi için aç karnına tüketilmesi önerilir. Aç karnına tüketildiğinde metabolizmayı hızlandırıcı özelliklere sahip olan form çayı, tok karnına tüketildiğinde ise hazmı kolaylaştırır ve bağırsak hareketlerini arttırır.
Kayısı: Kuru kayısı hem metabolizmanızı hızlandırır hem diyet beslenmesinde sizi tok tutar hem de şekerin yükselmesini önler. Böylesine faydalı bir meyvenin tüketimi diyabet beslenmesinde önemli yer tutar.
İçindekiler: Sinameki Yaprağı, Huş Ağacı Yaprağı, Barut Ağacı Kabuğu, Rezene (%6,4), Ahududu Yaprağı, Aroma Vericiler (Kayısı, Şeftali, Portakal), Isırgan Yaprağı (%4,7), Kiraz Sapı, Meyan Kökü, Funda Yaprağı, Civanperçemi (%2,8), Ardıç Meyvesi, Kuşburnu, Kayısı (%0,1).
Kayısı çayı, sindirimi düzenler ve metabolizmayı hızlandırır. Bu yüzden kilo verme sürecine destek olabilir. Ancak zayıflamak için sadece kayısı çayı içmek yeterli değildir. Kendinize uygun bir diyet ve egzersiz ile daha sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz.
İlgili 20 soru bulundu
Kayısı çayı günde en fazla 1-2 fincan içilmelidir. Uzun süre düzenli olarak tüketmemeli, ara vererek içmelisiniz. Ayrıca kayısı çayının su attırrıcı özelliğinden dolayı tükettiğiniz günler bol su içmeye dikkat etmelisiniz. Zayıflamak için kayısı çayından maksimum etki alabilmek için sağlıklı beslenmelisin.
Kayısı çayının fazla tüketimi durumunda bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Kayısı çayı gerektiğinden fazla tüketilir ise ishale yol açabilir. Sindirim sistemini düzenleyerek metabolizmayı hızlandıran kayısı çayı bağırsakları çalıştırır. Gerektiğinden fazla tüketilen kayısı çayları ishale de neden olabilir.
Kayısının içeriğinde bulunan kalsiyum, fosfor, manganez, demir ve bakır mineralleri kemik yapısının oluşmasında önemli rol oynamaktadır. Bu sayede kayısı çayı tüketimi kemiklerin sağlıklı gelişmesini sağlar ve osteoporoz gibi kemik rahatsızlıklarının da önlenmesini sağlar.
Özellikle kurutulan meyvelerin mineral oranı arttığı için kan şekerini yükseltme hızı da artıyor. Bu nedenle kurutulmuş meyveleri, kronik böbrek hastalarının tüketmemesi gerekiyor. Şeker hastalarına da günde yalnızca bir kuru meyve yemelerini öneriyoruz.”
Kayısı yüksek potasyum içeriği sayesinde kalp koruyucu etkiye sahiptir. Kalp atış hızının düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğindeki potasyum kalp kaslarını besler. Tansiyonu dengeler ve kan basıncının normal düzeylerde seyretmesini sağlar.
Şeker Hastalığına İyi Gelen Bitkiler ve Bitki Çayları
Özellikle brokoli, limon, çilek, lahana ve karalahana, portakal ve ıspanak gibi sebze ile meyveler şeker hastalığı için oldukça etkilidir. Bitki çayları içerisinde isek yeşilçay, normal çay içerisine katılacak tarçın ve kekik çayı önemli bir yer taşımaktadır.
Şeker Hastalarının Gizli Düşmanı: Karbonhidrat.
Zayıflama çayları arasında tahtını asla kaptırmayan bir çay var ki, o da yeşil çay. Yeşil çay zayıflama sürecinde kişiler tarafından en çok tercih edilen zayıflama çayı olmasının yanı sıra kilo verme sürecinde en etkili olan zayıflama çayıdır.
Kayısının yaprakları da kullanılır. Kayısı kompostosu idrar söktürür ve kabızlığı giderir. Kuru kayısı A, B ve C vitaminleri ve potasyum minerali açısında oldukça zengindir.
Kanın Pıhtılaşmasını Sağlamaya Destek
Kuru kayısıda bol miktarda bulunan K vitamini, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur. Günde 1 adet kuru kayısı tüketerek, vücudunuzda K vitamini depolanmasına destek olabilirsiniz.
İçerdiği fenolik bileşenlerin antioksidan etkileri sayesinde antiinflamatuar (iltihap giderici) etki sağlar. İdrar söktürücü etki ile antioksidan etkileri sayesinde kiraz sapı çayı idrar yolu enfeksiyonları ile mücadeleyi desteklerken böbrek sağlığını korumaya da yardımcı olur.
İdrar atmayı sağlayan diüretik ilaçları kullananlar, vücudun susuz kalmasına yol açabileceğinden mısır püskülü çayı tüketmekten kaçınmalıdırlar. Mısır püskülü çayının adet söktürücü etkisinden dolayı hamile kadınların ve emziren annelerin kullanmaları önerilmemektedir.
Polifenollerden zengin olan yeşil çayda bulunan fenolik bileşikler, yine antioksidan kapasitesini artırarak bağışıklığı güçlendirir. Yeşil çay ayrıca niasin, riboflavin, folik asit, potasyum, magnezyum ve flor da içerir. İçerdiği kafein sayesinde kişiye canlılık verir, yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur.
Yeşil çay ve beyaz çay, zayıflamak için en sık tüketilen çaylardan bazılarıdır. Bu çaylar, yağ yakımına olan etkileri sayesinde zayıflama diyetlerinde tercih edilmektedir. Buna ek olarak kiraz sapı ve funda yaprağı gibi çaylar da vücuttaki ödemin atılmasında oldukça etkilidir.
Önemli bir A, B, C ve P vitamini kaynağıdır. İçerdiği likopen gibi antioksidanlar tarafından zengin olan kayısı, kalp sağlığının güçlendirilmesine yardımcı olur. Kabızlık gibi sindirim sorunlarının giderilmesinde etkilidir. Kalsiyum açısından zengin bir meyve olan kayısı, kemiklerin güçlenmesine katkı sağlar.
Kayısı çayı oldukça yararlı içeceklerden bir tanesidir. Oldukça lezzetli olan kayısı çayı aynı zamanda zengin de bir lif içeriğine sahiptir. Zengin lif barındıran kayısı çayı bağırsak hareketliliğini arttırır. Bu sayede kayısı çayı kabızlığı da kısa sürede giderir.
Kayısının içinde bulunan pektin, lif ve selüloz kolon sağlığını desteklemekle birlikte; bağırsakların çok iyi çalışmasını sağlamaktadır. Günde 3-4 tane kayısı tüketimi kabızlık ve farklı sindirim sorunlarına çözüm olabilmektedir. Gaz ve kabızlık sorunlarında kayısıyı komposto olarak tüketmek uygundur.
Midede yanma ve gastrit gibi problemleri olanlara kayısı tavsiye edildiğini anlatan Altuntaş, kayısının kalp sağlığı ve kanser hastalığı üzerindeki iyileştirici etkilerini şu sözlerle anlattı: "Mide problemi yaşayanlar aşırı şekerli ve asitli meyveler tüketememektedir. Bu grup için kayısı tüketimi idealdir.
Günde 2 defa kayısı çayı içmeniz hem metabolizmanızı hızlandıracak hem de fazla kilolarınızdan arınmanıza yardımcı olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri