Kefirin içinde aktif bir şekilde büyümeye devam eden bakteri ve mayalar bulunduğundan enfeksiyonlara da sebep olabilir. Emziren ya da hamile kadınların da kefir içmeleri önerilmez. Sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan ya da hastalığı olan kişilerin ise doktor kontrolünde kefir tüketmeleri gerekir.
Süt ürünlerine karşı alerjisi olanlar ve laktoz intoleransı (sütün yapısında temel karbonhidrat olarak yer alan laktozun sindirilememesi sonucu ortaya çıkan sindirim sistemi hastalığı) yaşayanlar bir uzman veya doktorla görüşmeden kefir tüketmemelidirler.
Yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği, birçok sebze, süt-yoğurt-kefir gibi besinler glisemik indeksi düşük yani diyabeti olanlar için uygun besinlerdir.
Kan şekeri ile ilgili olumlu etkileri vardır. Antioksidan içeriği yüksek olduğu için hücre yenilenmesine destek olur.Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı bir besindir. Alerji ve astıma olumlu etkileri olduğu görülmüştür.Uyku bozukluğu, stres ve depresyon gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinir.
Yüksek kalsiyum oranı sayesinde kemik ve diş sağlığını korur. Kilo vermeye yardımcı olur. İyi bir biotin kaynağı olarak sağlıklı saçlar ve güzel bir cilde sahip olmayı sağlar. Vücutta fazla tuz tutumunu önleyerek böbrek hastalıkları, safra bozuklukları, sarılık, çeşitli enfeksiyonlar ve egzama tedavisinde de etkilidir.
İlgili 43 soru bulundu
Sağlıklı bir içecek olan kefiri emziren ve hamile kadınların tüketmeleri uzmanlar tarafından önerilmez. Bağışıklık sisteminden kaynaklı bir hastalığı olan, sindirim sorunu yaşayan kişilerin de kefir tüketmemeleri gerekir.
İyi bir fosfor ve biyotin kaynağı olan kefir, B1, B12 ve K2 vitamini, kalsiyum, magnezyum, biotin, folik asit, amino asitler bakımından oldukça zengindir. Her yaştan kişi tarafından tüketilebilen kefirin insan sağlığı üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunur.
Kefirin bilinen bir zararı veya yan etkisi yoktur.
Hekiminiz veya diyetisyeniniz yasaklamadığı sürece kefiri güvenle tüketebilirsiniz.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kefir, hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Kefirdeki laktik fermentler doğal savunmayı güçlendirir ve bakterilerle savaşmak için vücuda daha fazla güç sağlar. Elbette kefir tüm hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ancak bağırsak enfeksiyonlarına karşı özellikle etkilidir.
Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir. Ancak yetişme çağındaki çocuklarda kefirin yatmadan önce tüketilmesi tavsiye edilir.
Yüksek tansiyon ve kolesterol gibi hastalıklardan muzdarip kişiler içinde kurtarıcı olan kefir, Kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisi kanıtlanan kefir, damar sertliğini ve kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olur.
Karaciğer ve böbrek dostu bir besin olan kefir ilaç kullananlarda bunların zararlı yan etkilerini önlemeye yardımcı olur. Böbrek ve safra kesesi taşlarının çözülmesine yardımcı olur. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonları, böbrek ve karaciğer enfeksiyonlarını önleyerek karaciğer ve böbreklerin sağlığını destekler.
Uzmanlar, kefir tüketiminin verdiği herhangi bir zarar olmadığını belirterek, ancak kefirin aşırı tüketiminin zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Kefir, çok nadiren de olsa bağırsak, mide krampları ve kabızlığa yol açabilir. Bir de AIDS ve benzeri hastalıklara sahip kişiler için zararlı olabilir.
Aşırı miktarda her gün kefir içmek ise şişkinlik ve kabızlık gibi problemlere sebep olabilir.
Süt çok fazla gaz yapıyorsa onun yerine laktozsuz süt, ayran veya kefir tercih edebilirsiniz.
Kefirin akciğer enfeksiyonlarını engellemeye yardımcı olduğu biliniyor. Düzenli kefir tüketimi, ciğerlerinizi temizler. Bu sayede sigaranın ciğerleriniz üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır ve akciğer enfeksiyonlarını önler.
Akşam saatlerinde bu şekilde tüketilen kefir de kabızlık problemine iyi gelecektir. Kefir ürününü her gün düzenli bir şekilde tükettiğinizde sindirim sisteminizin daha sağlıklı çalıştığını ve kabızlığınızın geçtiğini göreceksiniz. Kefir bağırsak dostu ve sindirim sistemi düzenleyicisi olarak bilinmektedir.
Çeşitli bilimsel araştırmalarda da günlük düzenli olarak 300-500 mililitre civarında kefir tüketilmesinin başta kolon kanseri olmak üzere mide, göğüs, lösemi, deri ve mesane kanserlerine ya da kanserin vücut üzerindeki zararlı etkilerine karşı koruyucu olduğu ve hatta bazı kanser türleri için metastazları ...
“KEFİR DOĞAL BİR ANTİBİYOTİKTİR”
Laktik asit bakterileri ve mayaların mikroflorada bulunmalarından dolayı, kefir dış kaynaklı bağırsak mikroorganizmalarına karşı yüksek derecede antibiyotik etki gösterir.
– Yoğurttaki bakteriler sindirim sistemini temiz tutarak, burada konakçı olan diğer faydalı organizmalar için besin sağlamaktadır. Kefir, bunlara ek olarak, yoğurdun sahip olmadığı sindirim sistemine yerleşme özelliğine de sahiptir. – Kefir yoğurtta bulunmayan birkaç faydalı bakteriyi daha içerir.
Kefir bileşimindeki selenyum; E vitamini, katalaz ve süperoksitdismutaz enzimleri ile birlikte hücreler üzerine antioksidatif etki gösteriyor. Bu da kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabiliyor. Günde 1 bardak kefir tüketmek, kansere karşı korunmada destek sağlıyor.
Sütün fermente edilmesi ile oluşan kefir, ayrana yakın bir tada sahiptir. Altınkılıç kefir, doğal ve prebiyotik yapısıyla vücudunuz için yararlıdır.
Sık sık tüketilmesi tavsiye edilen kefirin faydaları saymakla bitmiyor; Sindirim sistemini düzenler. Damar sertliğini ve kas kasılmalarını önler.
Son çalışmalar; kefirin kemik hücreleri tarafından kalsiyum emilimini artırabileceğini ortaya koyarken, kefirin zengin kalsiyum ve K vitamini içeriği kemik sağlığını iyileştirmenin ve kemik erimesini yavaşlatmanın en etkili yolu olarak gösteriliyor.
YOĞURT VE KEFİR DEPRESYON DÜŞMANI
Deney sonunda kefir ve yoğurtta da bol miktarda bulunan probiyotik gıdalar ile beslenen farelerde travmanın izleri daha az görülüyor. Dr. Bridget Callaghan'ın yaptığı araştırmalar, yoğurt ve kefir gibi gıdaların depresyon ve kaygı bozukluğunu azalttığını gösteriyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri