Japonya'da bilim insanları, laboratuvar ortamında saç geliştirmeyi başardı. Milyonlarca erkeğin en büyük kabusu olan kellik ile ilgili müthiş bir gelişme yaşandı… Japonya'da bilim insanları laboratuvar ortamında saç geliştirmeyi başararak büyük bir adım attı.
ABD'de Gıda ve İlaç İdaresi'nin onayını almış ve başka hastalıklara çare aranırken tesadüfen bulunmuş finasteride ve minoxidil bazı etken maddelerin bazı erkeklerde saç dökülmesini yavaşlattığı biliniyor. Fakat dökülen saçları geri çıkaracak başka bir tedavi yöntemi saç ektirme dışında henüz bulunmuş değil.
Gelecek yıl ağustos ayında tamamlanması planlanan araştırmanın bu aşamadan da başarıyla geçmesi halinde ilacın, yakın gelecekte piyasaya sunulması planlanıyor. İlaç, kellik sorununun çözümü için umut vadederken aynı zamanda Türkiye'nin ilk patentli ilacı olma özelliğini de taşıyacak.
Kadınlar ve erkeklerde minoksidil, erkeklerde finasterid olmak üzere kelliğin tedavisinde şu an için iki ilaç kullanılıyor. Bu ilaçların yan etkileri olması ve çoğu zaman etkili olmamaları gerekçesiyle insanlar genelde saç nakli operasyonunu tercih ediyor.
Kellik için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar arasında topikal minoxidil, finasterid adlı ilaç, saç ekimi ve bazı durumlarda lazer tedavileri bulunmaktadır. Ancak tedavinin etkinliği kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve her tedavi yönteminin potansiyel yan etkileri bulunabilir.
İlgili 24 soru bulundu
Sağlıklı yağlarla dolu bir beslenme düzeni gür ve sağlıklı saçlar için olmazsa olmazdır. İyi kalite protein, iyi yağlar ve omega 3 bu anlamda doğru kaynaklardır. Somon, avokado, fındık, sebze ve meyve gibi temel besinler saçı gürleştirmek için destek alabileceğiniz gıdalardır.
Saçlarınıza hasar vermeden bu sorunu çözmek için, saç uçlarınıza nem desteği sağlamanız gerekir. Bu sayede yumuşayan saç tellerinizi çok daha kolay bir şekilde açabilirsiniz. Bu işlem için dolaşık saç açıcı sprey ya da yağ çeşitlerinden yardım alabilirsiniz.
Kalıcı kellik şeklinde gelişiyor, saçlı derinin belirli bir bölgesine lokalize veya yaygın olabiliyor. Bu hastalıkta saç köklerinde kalıcı bir hasar oluşuyor. Dökülen saçların yerlerinde tekrar saç çıkması mümkün olmadığı için dermatoloji uzmanları tarafından hastalık ilerlemeden tedaviye başlanması büyük önem taşıyor.
Özellikle genel-yaygın tip saç dökülme sorununda bireysel olarak evde kullanılabilecek en etkili, bilimsel olarak kanıtlanmış, FDA tarafında onaylanmış iki ilaç olan finasteride ve midoksidil'in etkili olabilmesi için sürekli kullanılması gerekmektedir.
Kelliğe yol açan şey, testosteron hormonunun etkili bir şekilde parçalanmış dihidrotestosteron (DHT) adlı yan ürünüdür. Saçın içinde büyüdüğü yuva olarak tanımlanabilecek foliküllerin küçülmesine neden olur. Kelliğe neden olan folikül hassasslığı ise anneden geçen bir kalıtsal özelliktir.
Tamamen kel olan bir bölgeye kök hücre verilerek yeni saç çıkması beklenmemelidir. Ancak uykuda diye tabir edebileceğimiz son derece zayıf ve cılız olan saç foliküllerini güçlendirerek, saçların daha sıklaşmasını sağlayabilir. Tamamen kel olan sahalarda saç ekimi ve saça kök hücre tedavisi birlikte uygulanabilir.
Seyrek saçlar kadınların olduğu kadar erkeklerinde en büyük korkuları arasında yer almaktadır. Seyrekleşen saç yapısı kellik habercisi olarak görüldüğünden dolayı herkes ilk sinyalleri alır almaz saçlarını gürleştirmeye çalışmakta ve dökülmelerine engel olmayıistemektedirler.
D vitamini eski ve yeni saç köklerini uyarır. Eksikliğinde yeni saçların büyümesi durabilir. D vitamini sağlığımız için olmazsa olmaz bir vitamindir. Yeni saç Foliküllerini* oluşturmamıza yardımcı olur.
Saç Kökleri Nasıl Canlandırılır? Saç köklerini güçlendirmek ve canlandırmak için günümüzde yağ ile besleme işlemleri oldukça yaygındır. Zengin bir içeriğe sahip olan yağ karışımları, hindistan cevizi yağı, avokado yağı, zeytin yağı, argan yağı sıklıkla tercih edilen yağlar arasındadır.
Saç dökülmesinde demir, çinko, folik asit, B12 ve E vitamini eksikliği gibi farklı sebeplerin olması bakımından bu vitamin tek başına bu sorunu çözemeyebilir. Ancak dökülmeleri azalttığı ve tekrar saç çıkmasına katkı sağladığı klinik araştırmalar sonucu bildirilmiştir.
Telogen Effluvium: Avuç avuç saçım dökülüyor denildiğinde akla gelen hastalıktır. 100 saç telinin tutularak çekilmesi sonucunda avuçta 5 ve üzeri saç telinin kalması başlıca bulgusudur.
Vitamin D: Vitamin D, saç köklerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Vitamin D eksikliği, saç dökülmesi riskini artırabilmektedir. Vitamin E: Vitamin E, saçların sağlıklı kalmasına yardımcı olan bir antioksidandır. Saç dökülmesi sorunu olan kişilerde düşük vitamin E düzeyleri saptanmıştır.
Biotin (B7 Vitamini)
H vitamini olarak da adlandırılan biotin, saç derisindeki dokuyu güçlendirme etkisine sahiptir. Saçların daha sağlıklı, dolgun ve canlı görünmesini sağlar. Saç gelişiminde son derece önemli bir rol oynaması nedeniyle, biotin eksikliğinde saçların normalden hızlı beyazladığı görülebilir.
1) İbrahim Saraçoğlu
Eğer saçlarınız çok yağlı ise sabunu tercih edebilirsiniz. Tavsiye ettiği lavanta kürü kepeklenme ve saç dökülmesini önleyecek etkidedir. Lavanta yerine ısırgan otunu da tercih ederek saçlarının dökülmesini önleyebilirsiniz.
Çay ağacı, lavanta, dulavrat otu ve ozon yağları saç köklerinizi besleyerek dökülmeleri engeller. Kullanıcılar tarafından sıklıkla tercih edilen ürünler; yumurta, yoğurt, çilek ve lavanta maskeleri olarak sıralanabilir. Yumurta, limon suyu, süt ve zeytinyağını karıştırarak maske elde edebilirsiniz.
Trikotilomani hastaları, saç koparma isteklerini bastırmaya çalışsa da başarılı olamaz ve saç, kirpik veya diğer vücut kıllarını koparır.Saç koparma hastalığı, saçlı deride kel bölgelerin oluşmasına neden olabilir. Bu durum hastaların gerek sosyal, gerekse iş hayatında sorunlar yaşamasına yol açabilir.
Saçı en iyi besleyen bir diğer madde ise yağdır. Bu nedenle özel yağ karışımları da küsen saçların tedavisinde etkilidir. Biberiye yağı, jojoba yağı, lavanta yağı gibi yağlar saçlara en iyi gelen maddelerdendir. Bu yağların düzenli aralıklarla kullanılması küsen saçı eski sağlığına kavuşturur.
On bir çocuktan alınan genler üzerinde yapılan analizlerin sonuçlarına göre PADI3, TGM3 ve TCHH adı verilen üç genin herhangi birisinin bile işlevini tam olarak yerine getirememesi durumunda taranmayan saç sendromu ortaya çıkıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri