Metastazların teşhis edilebilmesinde türlerine göre röntgen görüntülemesi dışında tomografi ve manyetik rezonans görüntülemeden de faydalanılabilir. Bu tanı yöntemleri dışında kemik sintigrafisi çekimleri metastaz oluşan bölgenin teşhisi için fayda sağlayan bir tanı tekniğidir.
Kemik dokuya yayılan kanser hücreleri herhangi bir belirti vermeyebilir. Bununla beraber uzun süre tanı konulmayan hastaların sayısı azımsanmayacak sayıdadır. Kemik metastazı tanısı için sintigrafi, PET, BT ve çeşitli kan tetkiklerine ihtiyaç duyulabilmektedir.
Kanserin gerçekleştiği bölgeye yakın bir bölgede meydana gelebilecek metastazın kemiklerde, akciğerde, lenflerde, sinir sisteminde, karaciğerde ve damarlarda görülmesi yaygındır. Kemik ağrıları, nefes darlığı, şişlik, inme, ağrı, kanama ve kalp krizi ile kendisini belli eder.
Kanser metastaz yapmışsa çoğunlukla tanı konmasından itibaren iki ilâ üç yıl arasında ortaya çıksa da daha sonraki yıllarda da görülebilir. Bazen hiçbir belirtiye neden olmaz.
Metastatik Kemik Tümörlerinde Tanı
Radyolojik olarak direk grafi (basit röntgen) olmazsa olmazımız olup ilaçlı (kontrastlı) MR rutin tetkiklerimizdendir.
İlgili 35 soru bulundu
Alkalen fosfataz (AF) serum düzeyi kemik metastazi varlığında genellikle artar.
Kemik kanseri son evre belirtileri gözleminde tanı önemlidir. Kemik kanseri tanısı koymak için farklı yöntemler kullanılabilir. Bunlar arasında kan testleri, radyografiler, manyetik rezonans görüntüleme (MRI), bilgisayarlı tomografi (BT) ve biyopsi yer alır.
Metastatik meme kanseri, başlangıçta meme dokusunda oluşan ve sonradan vücudun diğer bölgelerine yayılan evre 4 meme kanserini tanımlar. Bu yayılma, kanser hücrelerinin lenf sistemi veya kan dolaşımı yoluyla vücudun diğer bölgelerine, özellikle kemiklere, karaciğere, akciğerlere veya beyne taşınmasıyla gerçekleşir.
Meme kanseri sıklıkla uzak metastaz görülen bir kanser tipidir. Meme kanserinin en sık metastaz yaptığı yer kemiktir. Kemik metastazlarının da en sık yerle- şim yeri vertebradır ancak kaburga kemiğine olan metastazlar ise daha nadir görülmektedir.
Meme kanseri öncelikle lenf damarları ile koltuk altındaki lenf bezlerine sıçrar. Kanserin meme dışında başka organlara sıçramasına metastaz yapma denir. Meme kanseri en çok kemik, akciğer ve karaciğere metastaz yapar.
Genel olarak, metastazlar çap olarak küçük (3cm nin altında), sayı olarak az (5 in altında) ve ultrason ya da BT de kolay görülebiliyorsa perkütan ablasyon uygulanır. Eğer metastazlar büyük ve çok sayıda ise transarteryel tedaviler tercih edilir.
Meme kanseri, böbrek kanseri gibi kanser türleri hızlı bir şekilde kemiklere yayılır. Kemiklere yayılan kanserler kemiklerin ve tüm vücudun dengesini bozar. Farklı türlere ayrılarak vücut dengesini bozan kanserler kemiklerde metastaz yaparak vücut sağlığını olumsuz yönde etkiler.
Kanserin aşamaları, 1'den 4'e kadar evrelerle ifade edilir; 1. evre tümörün en küçük boyutlarda yakalandığı evre iken, 4. evreye gelindiğinde kanser artık metastaz yapmış demektir. 4. evre kanser, kanserin vücudun diğer organlarına veya bölümlerine yayıldığı anlamına gelir.
Paralel dönüşüm hipotezi: Dolaşımdaki tümör hücreleri veya kemik iliğinde ya da diğer organlardaki dissemine tümör hücreleri tümörogenezin erken safhasında ve primer tümörün karakteristiğinden bağımsız halde bulunurlar. Evre I-II meme kanserli hastaların %30,6`sında kemik iliğinde metastaz bulunmuştur.
Her kanserin kemiğe metastaz yapma potansiyeli bulunmaktadır. Fakat en sık meme ve prostat kanseri kemiğe metastaz yapmaktadır. Daha az sıklıkla akciğer kanseri, tiroid kanseri, mesane kanseri, böbrek kanseri ve kolorektal kanserler de kemiğe metastaz yapabilen kanserler arasında yer almaktadır.
Meme kanseri klinik olarak heterojen bir hastalıktır. Yaklaşık meme kanserli hastaların% 10-15 agresif hastalık ve primer tümörün ilk tespitinden itibaren 3 yıl içinde uzak metastaz gelişir. Ancak, ilk tanı sonrası uzak bölgelerde 10 yıl veya daha fazla metastaz tezahürü de olmayabilir.
Peki, hastalar kanser kemiğe sıçrarsa ne kadar yaşar? Bu sorunun cevabı kemiğe metastaz yapan kanserin türüne bağlıdır. Örneğin meme kanseri kemiğe sıçramışsa ortalama yaşam süresi 1,5 – 2 yıl kadardır. Bu hastaların yaklaşık sadece %5 ila 10'u 5 yıldan fazla yaşar.
Meme kanserine erken tanı ve müdahalede bulunulmadığı sürece, kanser hücreleri kan ve lenf yolu ile yakın veya uzak dokulara metastaz yapabilmektedir.
En yaygın metastaz bölgeleri kemik, akciğer, karaciğer ve yu- muşak dokulardır. Son yirmi yılda metastatik meme kanseri (MMK) tedavisinde kaydedilen önemli ge- lişmelere rağmen hastaların ancak %14 kadarında 5 yıllık sağkalım sağlanabilmektedir (2).
Koltuk altı lenf düğümlerine metastaz
Memede süt bezi veya süt kanalı dışına çıkan kanser, ilk önce koltuk altında bulunan lenf düğümlerine geliyor. Ameliyat ile koltuk altındaki lenf düğümleri çıkartılarak inceleniyor. Kanserin kaç tane koltuk altındaki lenf düğümüne sıçramış olduğu önemli bir gösterge.
Günümüzde ilerleyen radyoterapi teknolojisi sayesinde az sayıda ve küçük boyuttaki kemik metastazlarında kür (tam tedavi) sağlanabilmektedir.
Kemik kanserinin en yaygın semptomu, tümörün yayılması veya bir tümör tarafından zayıflatılan kemiğin kırılmasının neden olduğu ağrıdır. Ayrıca kemikte sertlik ve hassasiyet hissedilebilir. Bazen yorgunluk, ateş, şişlik ve tökezleme gibi başka belirtiler de olabilir, ancak bunlara başka koşullar da neden olabilir.
Kemik taraması önemli tıbbi görüntüleme yöntemlerinden biridir. Kemik kanserinin tespitinde sıklıkla kullanılan bu yöntem aynı zamanda kemiğe sıçramış kanser dokularını da tespit edebilir. Kanserin erken teşhisi açısından önemli bir yere sahip olan tarama, kemik ölçümünden farklıdır.
Ewing Sarkomu: Ewing sarkomu birincil kemik kanseri türleri arasında yer alan, kemik ve yumuşak dokularda oluşan bir kanser türüdür. Hastalığa gen mutasyonlarının neden olduğu bilinmektedir. Genellikle bacak bölgesinde, pelvis ve kaburga bölgesinde oluşur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri