Kış mevsiminde neredeyse her köşe başında satılan ve içimizi ısıran bir meyve olan kestanenin hasadı ekim ve kasım aylarında yapılmaktadır. Ekim ve kasım aylarında yapılan hasadın pazara ve tüketiciye sunulması ise Aralık ayını bulabiliyor.
İçerdiği antioksidanlar ile vücudun arındırılmasına yardım ederek mideye ve karaciğere iyi gelir. Zengin bir lif kaynağı olduğundan tokluk hissi ve organizmanın su dengesini sağlamada etkin rol oynar. Kasları kuvvetlendiren ve enerji veren içeriğiyle yorgunluk ve halsizliği engeller.
Kestaneler tam pişmeden ocaktan alın ve kabuklarını soyun. Daha sonra bir tencerenin içine hurma suyu ve hindistan şekerini eritip üzerine kestaneleri ekleyin ve 30 dakika kısık ateşte pişirin. Kestaneleri süzgeç yardımıyla tabağa alıp bir miktar hurma suyu ekleyip servis edebilirsiniz.
Kestaneleri oda sıcaklığında 1 haftaya kadar muhafaza edebilirsiniz. Kestaneyi kuru bir kabın içerisine yerleştirip derin dondurucuya atabilirsiniz. Kestaneler derin dondurucuda ve kapağı kapalı kaplarda 1 aya kadar muhafaza edilebilir.
Kestaneyi bir bıçak yardımıyla yararak içini kontrol edebilirsiniz. Eğer iç kabuk yenilebilir durumdaysa tazedir. Çok kıvrımlı ve iç kabuğu acı olan kestaneler satın alınmamalıdır.
İlgili 43 soru bulundu
Dolayısıyla at kestanesi çiğ olarak kesinlikle tüketilmemelidir. Eskulin maddesi DNA hasarına yol açtığından tehlikelidir. Baş ağrısı, mide bulantısı, felç, koma ve ölüme neden olabilir.
At kestanesi (Aesculus) olarak bilinen ağacın aynı adı taşıyan tohumları zehirli olup tamamen farklı bir bitki türüdür. Bunların burada bahsedilen kestane ile ilgisi bulunmamaktadır. At kestanesi yenmemesi gereken, zehirli bir bitkidir. Ancak farklı şekillerde kullanılırsa çok da fayda sağlar.
Peki Pişmiş Kestane Nasıl Saklanır? Kestanelerin kabuklarını soyup pişirdiyseniz , buzdolabında bir kaç gün muhafaza edebilirsiniz. Sonrasında bozulabilir ve küflenebilir. Bu nedenle kestaneleri aleminyum folyoyla sarıp , buzdolabı poşetine koyup, bu şekilde saklayın.
Kestanelerinizi suda da pişirebilirsiniz. Bu yöntemle kestanelerin kurumasını da engellemiş olacaksınız. Kestane suda pişirilmeyecekse mutlaka iki saat kadar suda bekletilmelidir.
Kestane, fazla tüketildiğinde ishal ve hazımsızlık gibi sorunlara yol açar. Yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıklara sahip olanlar; kestaneden uzak durmalılardır. Kestane, bu tür hastalıkları tetikler. Kestane, damar hastalığı olan kişilerin asla tüketmemesi gereken bir yiyecektir.
Kestanenin haşlanarak pişirildiğinde kalori oranı düşüyor, kızartıldığında ise kalori oranı yükseliyor ve daha çok enerji veriyor. Bu açıdan günde 3 kestane tüketilmesini öneriyoruz."
Kestanenin bir diğer faydası da kan basıncını dengelediğidir. Kan basıncını dengeler ve yüksek tansiyon şikayetlerini yaşamanızı engeller. Kestane ayrıca kan dolaşımını da hızlandırmaktadır.
Kestanenin zararları: Aşırı tüketimde hazımsızlık ve ishal gibi problemlere yol açmaktadır. Yüksek tansiyon ve diyabet hastaları, kestaneyi fazla tüketmekten kaçınmalıdır. Kestane damar sertliğine yol açtığı için, damar hastalığı olan kişilerin kesinlikle kullanmaması önerilir.
Diyette kestane ne kadar yenmeli? Ayrıca A vitamini kaynağı olan kestane günde 10 adet yenildiğinde kolay kilo verdirir ve uzun süre tok kalmaya da yardımcı olur.
Karaciğer ve mide için yararlı, sindirim düzenleyicidir. Kestane ishal yapar? mı sorusu yaygın olsa da yanıt tam tersidir. Kestane az yenildiği durumlarda ishalin çaresidir.
Suda Bekletin
Kestanelerin üzerini kestikten sonra eğer ki haşlayarak pişirmeyi düşünmüyorsanız su dolu bir kap içerisine atın ve çizik kestaneleri yaklaşık 2 saat kadar su içinde bekletin. Bu yöntem, kestanelerin daha yumuşak bir şekilde pişmesine yardım edecek, daha keyifle tüketmenizi sağlayacaktır.
Kestane çiğ tüketildiğinde sindirim sorunlarına neden olabilecek bazı aktif maddeler içermektedir. Hazımsızlık veya gastrit gibi bağırsak sorunlarına neden olabilir. Kestanenin pişirilerek yenmesi gerekmektedir.
Kestane zaten hafif tatlı bir yapıda olsa da yine de biraz tuza ihtiyaç duyuyor ve bu tadını daha da ön plana çıkarıyor. Bu yüzden pişirmeden önce tuzlu su dolu kasede bekletmek gerekiyor. Hem de fırında içleri daha kolay pişiyor.
Kestane magnezyum, fosfor ve kalsiyum içeriği bakımından zengin bir mineral kaynağı olarak bilinir. İçeriğinde bulunan mineraller sayesinde kemik ve dişlerin gelişimini destekler. Kestane aynı zamanda zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu sayede normal kan basıncının korunmasına katkıda bulunur.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kestane, lif deposu bir yiyecektir. Lifler ise bağırsaklarda peristaltik hareketi tetikler. Bu kestanenin, bağırsak hareketlerini düzenlediği ve rahatsızlığı önlediği anlamına gelir.
Kestane kış aylarının sevilen bir lezzetidir. Kış geldiğinde dışarı da kebap şeklinde satılan kestane soğuk havalarda hem bağışıklığı kuvvetlendirir hem de enerji verir.
Ceviz şekil olarak beynin loblarına benzer bir özellik gösterir.
Bunun için özenli biçimde buzdolabı poşetlerine yerleştirilen kestaneler, sıkıca ve düzgün bir şekilde kapatılır. Daha sonra buzdolabı poşetlerinin farklı bölümlerinde delikler açılır. Ardından buzdolabına yerleştirilerek bu şekilde en az bir hafta kadar kestaneleri sağlıklı biçimde saklamak mümkün.
Kış aylarında yoğun ilgi gören kestaneye karşı uyarı geldi. Özellikle Çin kestanesinin kalitesiz ve sağlıksız olduğu belirtilirken, "Tadı yok gibidir. Pişince kabuğundan ayrılmaz ve beyaz beyaz köpürdüğü de olur" denildi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri