Kestane, kolesterol seviyesini düşürür ve kan şekeri seviyesini dengeler. Ayrıca kabızlık riskini ve divertiküloz gibi bağırsak komplikasyonlarını azaltır.
Şeker hastaları dikkat: Kestane, yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle diyet yapanlarda kontrollü şekilde tüketilmesi gereken bir besindir. Özellikle diyabet gibi hastalıkları olan bireylerde fazla miktarlarda kestane tüketimi, kan şekerinin çok fazla yükselmesine neden olabilir.
Lif içeriği sayesinde bağırsaklarda yavaş emilir ve kan şekerinin çabuk yükselmesine neden olmaz. Bu özelliği ile şeker hastaları da kontrollü olarak bu besini tüketebilirler.
Diyette kestane ne kadar yenmeli? Ayrıca A vitamini kaynağı olan kestane günde 10 adet yenildiğinde kolay kilo verdirir ve uzun süre tok kalmaya da yardımcı olur.
Kestane Çok Yenirse Ne Olur? Çok fazla tüketilmesi kişilerde mide problemlerine yol açabilir. Hazımsızlık sorunu ortaya çıkar ve bazı kişilerde de ishal gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca damar hastalığı bulunan bireylerin tüketmemesi gerekir.
İlgili 21 soru bulundu
Kestanenin zararları: Aşırı tüketimde hazımsızlık ve ishal gibi problemlere yol açmaktadır. Yüksek tansiyon ve diyabet hastaları, kestaneyi fazla tüketmekten kaçınmalıdır. Kestane damar sertliğine yol açtığı için, damar hastalığı olan kişilerin kesinlikle kullanmaması önerilir.
Dolayısıyla at kestanesi çiğ olarak kesinlikle tüketilmemelidir. Eskulin maddesi DNA hasarına yol açtığından tehlikelidir. Baş ağrısı, mide bulantısı, felç, koma ve ölüme neden olabilir. Bu nedenle at kestanesi halk tarafından çok fazla kullanılan ve tercih edilen bir bitki değildir.
Kış aylarında akşamların sevilen yiyeceği kestanenin kanser, kalp ve diyabet hastalıklarından koruduğu, tansiyon ve kan basıncını da düzenlediği bildirildi. Kış aylarında akşamların sevilen yiyeceği kestane, sağladığı nostaljik ortamın yanı sıra sağlığa faydalarıyla da dikkati çekiyor.
Kestane kebap, kış aylarında tercih edilen keyifle tüketilen yiyecekler arasındadır. Ancak kestane çok sıcak tüketildiğinde kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürür. Kısa sürede tekrar acıkmamak için kestaneyi hafif soğuduktan sonra bir bardak sütlü kahve ile tüketin.
Kestane, fazla tüketildiğinde ishal ve hazımsızlık gibi sorunlara yol açar. Yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıklara sahip olanlar; kestaneden uzak durmalılardır. Kestane, bu tür hastalıkları tetikler. Kestane, damar hastalığı olan kişilerin asla tüketmemesi gereken bir yiyecektir.
Ancak tek başına tüketilen incir, muz, üzüm gibi meyveler kan şekerini çok hızlı yükselteceği için risk oluşturuyor.
Şeftali glisemik indeksi ve yükü düşük olan bir meyvedir. Aynı şekilde portakal, çilek, erik, armut, çarkıfelek meyvesi, elma, guava meyvesi, avokado, kiraz gibi meyveler glisemik yük ve glisemik indeksi düşüktür. Böylece şeker hastalarının beslenmesi için en uygun meyvelerdir.
Lif oranı yüksek olan kestane tok tutarken kan şekerini yükseltmez. Kompleks karbonhidrat içeriği ile enerji kaynağıdır. Demir kansızlığına birebir olan meyve, demir eksikliği olanlarca sıklıkla tüketilmelidir. Magnezyum ve fosfor içeriği ile kemik metabolizmasını destekler.
En yaygın tüketim şekillerini ise genel itibarıyla çiğ, fırınlanmış veya haşlanmış formu oluşturuyor. Çiğ kestane, kabuğundan ayrılıp direkt tüketilebildiği gibi parçalanarak tatlı ve yemeklerde de kullanılabiliyor. Kestane kebap, fırınlama işleminden sonra genellikle sade olarak tüketiliyor.
Şeker hastalarının kaçınmaları gereken en önemli gıdalar; doymuş yağlar, trans yağlar, kolesterol ve tuzdur. Doymuş yağlar, yüksek oranda yağ içeren süt ürünlerinde, hayvansal proteinlerde, bifteklerde, sosislerde ve salam gibi yiyeceklerde bulunur. İlla ki alınacaksa da belirli orandan fazlası tüketilmemelidir.
Kestane bu karbonhidrat yüküne karşılık olarak 100 gr.'da ortalama 3 ila 5 gr. Lif içermektedir. Şeker 10,6 gr.
Marrone çeşidi iri taneli ve en yüksek kaliteye sahiptir. Hacıömer ve Hacıibiş yayvan gelişme gösteren iyi kalitedeki diğer kestane türleridir. Mahmutmolla ve Sarıaşılama taze tüketime ve hamur yapımına uygundur. Osmanoğlu ise kestane şekeri imalatına en uygun çeşitler arasındadır.
Kestanelerinizi suda da pişirebilirsiniz. Bu yöntemle kestanelerin kurumasını da engellemiş olacaksınız. Kestane suda pişirilmeyecekse mutlaka iki saat kadar suda bekletilmelidir.
Kestane magnezyum, fosfor ve kalsiyum içeriği bakımından zengin bir mineral kaynağı olarak bilinir. İçeriğinde bulunan mineraller sayesinde kemik ve dişlerin gelişimini destekler. Kestane aynı zamanda zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu sayede normal kan basıncının korunmasına katkıda bulunur.
Zira yüksek karbonhidrat içeren kestanenin üç tanesi bir dilim ekmeğe eşit!
Üç orta boy kestane, 1 dilim ekmeye eşdeğer niteliktedir. Eğer 100 gr'lık bir kestane kesesini ele aldığımızda, toplam alacağımız kalori miktarı 150 kcal civarında olacaktır. Bu gerçekten bir ara öğüne denk gelmektedir. Orta boy bir kestane tükettiğinizi ele alırsak, 25 gr bir ağırlığı olduğuna kanaat getirebiliriz.
Çiğ kestane mide hastalıklarını hafifleterek rahatlama sağlayacaktır. Kan basıncının düşürülmesinde yardımcıdır aynı zamanda kansızlık için çok faydalıdır. Özellikle akciğer kanserinin en önemli düşmanıdır. Kanserin oluşmasını engellemeye yardımcı olur.
Kestanede bol miktarda yağ ve protein bulunmaktadır. Ayrıca potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum minerallerini de içermektedir. Kestanenin Faydaları: Vücuda kuvvet ve enerji veren bir besin olan Kestane aynı zamanda cinsel gücü arttırır.
Ege bölgesinde ise en çok yetiştirilen ve verim alınan il ise Aydın olmaktadır. Aydın ilinde gerek toprak yapısı gerek iklim şartları ile oldukça verimli kestane yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bölge şartlarının ve toprağın uygunluğu ile verimde Aydın ili ilk sırada gelmektedir.
At kestanesinin sağlık üzerinde çok faydası olsa da, çiğ bir şekilde tüketilmemesi gerekir. Ağacın meyvesi, çiçeği, kabuğu ve tohumu krem ve ilaç yapımında kullanılır. Ancak at kesnatesi, eskulin adıyla bilinen bir zehir içerdiği için, tüketilmesi ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri