Sözlükte keyl “hacim ölçü birimleriyle ölçmek; hacim ölçüsü ve ölçek”, bu kelimenin nisbet eki almış hali olan keylî de (çoğulu keyliyyât) “hacim ölçü birimleriyle ölçülerek işlem gören mal” anlamına gelir.
Kıyemî Mal: Aynı ismi taşısa da tek tek bakıldığında, değeri genellikle birbirine emsal olmayan mallara kıyemî mal denir. Örneğin aynı büyüklükteki iki arsanın ya da iki evin değeri çoğunlukla birbirine eşit değildir. Aynı şekilde, hayvanlar, değerli taşlar da kıyemî mallardandır.
Sözlükte keyl "hacim ölçü birimleriyle ölçmek; hacim ölçüsü ve ölçek", bu kelimenin nisbet eki almış hali olan keylî de (çoğulu keyliyyât) "hacim ölçü birimleriyle ölçülerek işlem gören mal" anlamına gelir.
İslam hukuk terminolojisinde mislî ve kıyemî ayrımı, malın sınıflandırılması içerisinde yer alan pek çok hükmün anlaşılmasında önemli rol oynayan ve üzerinde durulması gereken kavramlardandır. Kıyemî mal, çarşı pazarda benzeri bulunmayan mallar için kullanılırken mislî mal ise tam aksi için kullanılmaktadır.
Namazda ayakta durmayı ifade eden fıkıh terimi.
İlgili 39 soru bulundu
Kıyam, ayakta durmak anlamına gelir. Namazda ayakta durmak o yüce varlığın karşısında elleri bağlamış vaziyette beklemek demektir.
Arapça ḳwm kökünden gelen ḳiyām قيام “ayağa kalkma, kalkışma” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ḳāma قام “durdu, ayağa kalktı” fiilinin fiˁāl vezninde masdarıdır.
Hukukî ve teknik anlamda mütekavvim mal “kullanılıp faydalanılması mubah olan şey”dir. Dolayısıyla bir malın mütekavvim olması için İslâm hukuk sisteminin o maldan yararlanmayı müslümanlar açısından mubah görmesi / yasaklamaması gereklidir.
Altın, mislî mallardandır. Dolayısıyla altının, cumhuriyet altını gibi tane ile alınıp satılanlarının sayı ile; 22 ayar bilezik gibi tartı ile alınıp satılanlarının ise tartı ile borç (karz) verilmesi caizdir. Fakat geri ödenirken ne eksik ne fazla, alınanın tam olarak mislî verilmelidir.
Tartı veya ölçü ile alınıp satılan aynı cins mallar (ribevî mallar); karşılıklı olarak mübadele edilirken, bunların eşit miktarda ve peşin olarak alınıp satılması gerekir. Aksi hâlde yapılan takas faizli işlem olur.
Mekîlât (ﻣﻜﻴﻼﺕ) i. (Ar. çoğul eki -āt ile) Arpa, buğday vb. kile ile ölçülen şeyler.
Sözlükte “birbirine benzeyen, birbirinin yerine geçebilen şeyler” anlamındaki misl kelimesinden türetilen mislî, fıkıh terimi olarak fiyatı etkileyecek bir fark olmadan birbirinin yerine geçebilen, görünüm, iç yapı ve ekonomik fayda bakımından eş özelliklere sahip aynı türe ait malları ifade eder.
Mislî olmayan (kıyemî) mal ise piyasada benzeri bulunmayan, bulunsa bile, biri diğerinin yerini alamayacak derecede birimleri arasında fark bulunan maldır (md.146).
Tarifi: Ariyet, bir şeyin bir şahıs tarafından ücretsiz (bedava) olarak mu ayyen veya gayri muayyen bir zaman için kullanılmasına cevaz veren bir mukaveledir.
15 Temmuz 2009 tarihinden itibaren yasal olarak iddia ve şans oyunlarının oynanabilmesine olanak sunan misli, Milli Piyango Müdürlüğü'ne bağlıdır.
Allah Resûlü buyurdular ki: “Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla ve tuz tuzla misli misline, birbirine eşit olarak peşin satılırlar.
1. Pislik, murdarlık. 2. Dışkı: Yezîd'in mezârını buldu, sünüklerini çıkardı yaktı, mezârına neces doldurdu (Âşıkpaşazâde).
Sözlükte “rahim veya nesep bağıyla birbirine bağlı akrabalar” anlamındaki zevi'l-erhâm (tekili zü'r-rahim / zî-rahim) terkibi, İslâm miras hukukunda ashâb-ı ferâizle asabe gruplarına dahil olmayan kan hısımlarını ifade eder.
"Sahip olma, tasarruf hakkı, köle, esir" gibi anlamları olsa da, asıl manasıyla "rakabe", "beklemek, korumak, muhafaza etmek, murakabe, koruyuculuk, gözeticilik” demektir.
İslâm miras hukukunda, belirli hisse sahiplerinin (ashâbü'l-ferâiz) mirastan alacakları payların toplamının ortak paydadan fazla olması hali.
Zıya, bir maldan ekonomik olarak yararlanma imkanının ortadan kalkması durumunu ifade etmektedir.
KIYAM (=Ayakta Durmak) 945- İftitah tekbiri alınırken ve yine rükûdan önce (ki buna rükûya bitişik kıyam denir) ayakta durmak rükündür.
“Allahü Ekber” diyerek “Kıyam”a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır. “Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir. Rükü' dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.
Hanefî mezhebine göre kıyamda iki ayağın arası, dört parmak kadar açık bulundurulmalıdır (Şürünbülâlî, Merâkı'l-felâh, 98). Şâfiî mezhebine göre iki ayak arası bir karış kadar açık tutulmalıdır (Zekeriyyâ el-Ensârî, Esne'l-metâlib, 1/146).
Ayağa kalkmak. Ayaklanmak. İsyan. Ölümden sonra tekrar dirilmek.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri