Tanımayı Yapanın Çocuğun Babası Olması Zorunludur.
Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Soyadı
Buna göre çocuk ile baba arasında soybağı ilişkisi kurulmadıysa çocuğun soyadı annenin soyadı olur. Baba evlilik dışı doğan çocuk ile arasındaki soybağı ilişkisini, kendi rızasıyla gerçekleştirdiği tanıma işlemleri ile kurduysa evlilik dışı doğan çocuğun soyadı babasının soyadı olur.
Tanıma; babanın, nüfus memuruna, mahkemeye, notere veya konsolosluğa yazılı başvurarak resmi senette ya da vasiyetnamede çocuğun kendisinden olduğunu beyan etmesidir. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gerekir.
Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre çocuk, anne ve baba evli ise ailenin evli değilse annesinin soyadını alır. Evlilik dışı doğmuş olan çocuk annenin başvurusu ile annenin soyadını alır. Evlilik dışı doğan çocuk babası tarafından tanındığında çocuk babasının soyadını alabilmektedir.
Evlilik Dışı Doğan Çocuğu Babanın Tanıması Şartları Nelerdir? Tanıma; babanın çocuğun kendisinden olduğunu belirtmek için mahkemeye, nüfus müdürlüklerine, notere veya konsolosluğa başvurmasıyla gerçekleşir. Tek taraflı hukuki bir işlem olup, sonucunda kurucu bir yenilik doğurur.
İlgili 45 soru bulundu
Babalık davasında DNA testi zorunlu mu? Soybağı ve babalık davasında DNA testi en önemli bilimsel kanıtı oluşturur. Nüfus ve soybağı davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden babalık davasında DNA testine başvurulması zorunludur.
1 Babalık (Babalığın Tespiti) Davasını Kimler Açabilir? Babalığın tespiti davasını anne ve çocuk açabilir. Evlilik dışında doğan çocuğu babası tanımak istemediği takdirde, baba ile soy bağının kurulabilmesi için yasa hâkim hükmünü gerekli görmüştür.
Türk Medeni Kanunu'nun 321'inci maddesine göre “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır.” Bu hüküm gereği çocuk aile birliği içinde aile soyadı olarak babanın soyadını taşır.
Yargıtay ve mahkemeler de aynı şekilde. Çocuğun üstün yararını olumsuz yönde etkileyen, hatta zararına olabilecek durumlar söz konusu ise mahkeme kararıyla çocuk annenin soyadını alabilir. Hatta Yargıtay'ın da bu yönde bir kararı vardır.”
Evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasında soy bağı babanın anne ile evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya babalık davası ile kurulur. Bu yollardan biri ile evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasında soybağı kurulmuş ise çocuk babasının nüfus hanesine tescil edilmekte ve çocuk babasının soyadını alabilmektedir.
Madde 19'un 3. bendine göre ise bu kişiler hakkında düzenlenen tutanaklarda doğum tarihi, adı ve soyadı ile ana ve baba adı belirtilmemiş ise nüfus müdürlüğünce ad ve soyad ile ana ve baba adı veriliyor.
Teknolojik gelişmeler ile birlikte baba ile çocuk arasında biyolojik bağ olup olmadığı DNA testi ile tespit edilebilmektedir. Çocuğun baba ile soy bağına ilişkin davalarda, DNA testi yaptırılmasına mahkemece verilmekteyse de, mahkeme kararı olmaksızın özel laboratuvarlarda da DNA testi yaptırılması mümkündür.
Baba ve çocuk arasında yapılan DNA testinin gizli yapılması söz konusu ise baba, ancak çocuğun resmi babası ise anneden gizli olarak test yaptırabilir. Aksi takdirde imam nikahı ya da mahkeme kararı gibi durumlarda bu testin yapıldığı ortaya çıkacaktır.
Baba hanesinin boş bırakılmasının doğru olmadığını söyleyen Güngör, 'Aslına bakarsanız herhangi bir isim yazılmasıyla boş bırakılması arasında bir fark yok. Boş bırakıldığı zaman çocuğun nüfus cüzdanını gören herkes babasının belli olmadığını anlamış oluyor. Bu durum çocuğun her zaman rencide olmasına sebep olur.
Çocuğun adını ana ve babası koyar (TMK m. 339/5).
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.
Yani çocuğun kimlikte yazan baba adı gerçek babasıdır, ancak çocuğun kimlikte yazılı annesi gerçek annesi değildir. Bu durumun düzeltilmesi ancak nüfus kaydının iptali ya da diğer adıyla nüfus sicilinin düzeltilmesi davasıyla mümkün olur.
İsim ve soyisim değişikliği, kanunda kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır ve ancak kişinin kendi talebi ile gerçekleşebilmektedir. Bu işlemin Nüfüs Müdürlüğü'nce halledilebilir şekilde pratik bir yolu maalesef bulunmamaktadır. Bu işlem için bir prosedür olmadığından tek yol dava açılması gerektiği şeklindedir.
Türk Hukuku'nda kural olarak adın değişmezliği ilkesi kabul edilmiştir. Özadın değişmesi ancak kanunda belirtilmiş olan istisnai durumlar gerçekleştiği takdirde hakimden talep edilebilir.
Ancak yine de yukarıda bahsettiğimiz gibi çocuğunun velayeti kendinde olan her boşanmış anne çocuğunun soyadını değiştiremeyecektir. Çocuğun soyadının değiştirilebilmesi için çocuğun üstün yararının davada ispatlanması gerekecektir.
Anne veya çocuk tarafından açılan babalık davasının mahkeme tararından kabul edilmesi halinde evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasında yasal bir soybağı kurulmuş olacaktır. Bunun sonucunda velayet hakkı babaya verilebilir fakat bu işlem yapılırken çocuğun üstün yararı gözetilerek karar verilebilir.
Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir.
Yüksek Mahkeme böyle bir isteğin kabul edilemez olduğuna hükmetti. Gerekçe ise çok basitti, "Türk Hukuk sisteminde böyle bir uygulama yok" denildi. Cevap Yargıtay için çok net; yeni eşin soyadı çocuğa verilemez.
BABALIK NASIL İSPATLANIR? Babalık davasında davacı anne veya çocuğun, kuşkusuz ''DNA testi'' yoluyla davalı erkeğin baba olduğunu ispatlama yoluna başvurması mümkündür. Ancak bu imkana sahip olmayan veya bu yola başvurmak istemeyen davacılar ''babalık karinesi'' yoluyla da davalı tarafın baba olduğunu ispatlayabilir.
Babalık davası anne tarafından açılırsa, ilgili çocuğun babası olduğu iddia edilen kişi ile çocuk arasında soybağı ilişkisinin tesis edilmesi talep edilir. Anne, doğum sebebiyle uğradı maddi zararların da giderilmesini isteyebilir.
Babalık davası ne kadar sürer konusunda Adalet bakanlığının belirlemiş olduğu Yargıda hedef süresi 11 ay olup, yani davanın sonuçlanma süresi 330 gündür. Bu süre davayı etkileyen faktörler istinaf ve yargitay itirazları sebebiyle uzayabilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri