Rönesans aristokrasisinin gölgesinde şekillenen Klasisiszm akımı mükemmeliyetçi bir üslubu ve anlatımı savunur. Eserlerde soyluluk, sağ duyu, akıl, seçkinci dil gibi unsurların dikkat çektiği Klasisizm'de "Sanat sanat içindir" anlayışı benimsenmiştir.
Edebiyatta Klasisizm
Konusu eski Yunan ve Roma mitolojisinden esinlenen klasik akım, 17. yüzyıl'ın II. döneminde Fransa'da ortaya çıktı. Mükemmeliyetçiliğin ön plana çıkarıldığı akımda, konudan çok anlatıma önem verilir ve anadil en güzel biçimde kullanılmaya dikkat edilir.
Klasisizm'in temel ögeleri kendi içinde soyluluk, sağ duyu ve akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık, evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik ve görkemliliktir. Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Klasisizm, Rönesans ile birlikte ortaya çıkmış bir edebiyat akımıdır. ''Kuralcılık'' ve ''1660 ekolü'' ismiyle de bilinir. Romantizme tepki olarak doğan klasisizmde akılcılık ön plandadır. Akıma bağlı sanatçılar daha çok tiyatro oyunu ve şiir türünde eserler kaleme almıştır.
İlgili 27 soru bulundu
Klasisizm akımı, 1660 Ekolü yahut Kuralcılık olarak da bilinmektedir. Özellikle tiyatro ve denemeler üzerinde etkisini göstermiştir. Klasisizm akımı ile birlikte sanatta ve edebiyatta duygu ve düşünceler geri plana atılmış, akıl ve sağ duyu sahneye çıkmıştır.
Örneğin romantizm akımının klasisizm akımına, realizm akımının da romantizm akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır. İlk önce Batı edebiyatlarında ortaya çıkan bu akımlar, Türk edebiyatının Batı'ya yönelmeye başladığı Tanzimat edebiyatıyla birlikte kullanılmaya başlanmıştır.
Antik Yunan ve Latin sanatını örnek alan, sanat ve edebiyatta akıl ve sağduyuyu, kurallılık ve ihtişamlı söyleyişi, kalıcılık ve açıklığı önemseyen, 17. yüzyıl ortalarından 18. yüzyıl sonlarına kadar etkili olmuş sanat ve edebiyat akımıdır.
Rönesans aristokrasisinin gölgesinde şekillenen Klasisiszm akımı mükemmeliyetçi bir üslubu ve anlatımı savunur. Eserlerde soyluluk, sağ duyu, akıl, seçkinci dil gibi unsurların dikkat çektiği Klasisizm'de "Sanat sanat içindir" anlayışı benimsenmiştir.
Antik Yunan ve Roma sanatını temel almış olan, tarihselci yaklaşım ve estetik bir tutum taşıyan akıma klasizm denir. Aynı zamanda 1660 ekolü olarak da ifade edilebilir. Sağduyu, akılcılık, uyum, açıklık, evrensellik, idealizm ve güzellik gibi daha birçok farklı temel öğelere sahiptir.
“Klasisizme göre sanatın üç temel öğesi vardır: Akıl, sağduyu ve tabiat. Her eser güzelliğini akıldan alır.
Peki, Klasisizm akımının kurucusu kimdir? “Aklı seviniz, yapıtlarınız değerini akıldan alsın.” sözüyle klasisizmin felsefesini ortaya koymuş olan Nicolas Boileau-Despreaux, Klasisizm akımının kurucusu olarak kabul edilmektedir. Klasisizm akımında akıl ve sağduyu en önemli ölçüttür.
Nicolas Boileau-Despréaux (1 Kasım 1636 - 13 Mart 1711), Fransız şair ve eleştirmen. Klasisizmin kurucusu olarak kabul edilir.
Alman, İngiliz, Amerikan, İskoç, Rus Edebiyatlarında Romantizmin Başlıca Temsilcileri: Johann Wolfgang Goethe. Friedrich von Schiller. Lord Byron.
Hugo, Chateaubriand, Dumas; tiyatro alanında özellike Goethe ve Schiller anılabilir. Tanzimat Edebiyatı'nın pek çok yazar ve şairi (Ahmet Mithat, Namık Kemal, Şemsettin Sami, Abdulhak Hamit, Recaizade Mahmut Ekrem) romantizm akımının etkisindedir.
Klasizmin Sanat Akımının Özellikleri
Klasizmde; perspektif, ölçü, plan, kompozisyon ve ışık-gölge gibi ana kurallara bağlı kalınır. Klasik terimi sanatta, edebiyattaki kesinliğini taşımaz. Bu terim, genel olarak, barok sanata, barok'çuluk eğilimine bağlı olmayan bütün eserlere uygulanır.
Türk Edebiyatında Klasizm
Örneğin; “sanat, sanat içindir” anlayışından değil “sanat, toplum içindir” anlayışından yana olmuşlardır. Türk Edebiyatında Klasizm, Şinasi'nin La Fontane'den ve Ahmet Tevfik Paşa'nın Moliere'den yaptığı çeviriler ile Tanzimat dönemine taşınmıştır.
Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar.
Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim insanının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır.
Romantizm, Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizm ve bilimsel yaklaşımlarına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu akım, duygusal tepkileri, doğanın güzelliğini, doğaüstü ve fantastik unsurları ön plana çıkarırken, aşk, doğa, özgürlük, bireysellik gibi tamaların yanı sıra duygusallığı da işlemiştir.
Romantizm Akımı, 18. yüzyılda klasisizm akımının katı kurallarına bir tepki olarak ortaya çıkan ama en temel ilkeleri 19. Yüzyılın başında Victor Hugo aracılığı ile “Cromwell” ismi verilen oyunun ön sözü ile ortaya konmuştur.
Edebi akımlar, bir sanatçı grubunun aynı düşünceleri paylaşarak oluşturdukları, bazı ilkeler doğrultusunda ve onlara bağlı kalarak eser ortaya çıkarttıkları edebi anlayışlara denmektedir.
Gerçekçilik kavramı Fransızca realite kavramından türetilmiş, bir sanat akımı olarak ortaya çıkışı ise 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Realizm, (gerçekçilik) bir sanat akımı olarak, kendisinden önce doğmuş olan romantizme bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri