Buzdolabında kuru üzüm depolamak için yeterli alanınız yoksa koyu renkli dolapları kullanabilirsiniz. Onları gazın yanına koymayın. Kuru üzümleri oda sıcaklığında altı aya kadar saklarsanız, buzdolabına ve kaplara kapalı ve sızdırmaz şekilde koyarsanız, saklama süresini bir yıla kadar uzatabilirsiniz.
Kuru üzüm, serin, karanlık ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Mümkünse serin ve nemsiz kilerde hava almayacak şekilde saklanması önerilir. Nemli yerler, küf oluşumuna zemin hazırlar. Eğer kuru üzüm paketi hiç açılmadıysa, buzdolabında saklamak mümkündür.
Buzdolabında saklandığında kararmalar oluşacağı için renk ve tat kalitesinde bozulmalar oluşacaktır. Portakal, elma, armut vb. meyveler buzdolabında 1-2 hafta, üzüm, şeftali, kayısı vb. meyveler 4-5 gün; kiraz, çilek, dut vb. meyveler ise 1-2 gün saklanabilir.
Kısaca, çabuk çürüyenlerle hızlı pörsüyenleri yan yana saklamayın. Elma, domates, armut, avokado, kavun, şeftali, erik, kayısı gibi meyveler dışarıda, mutfak tezgahında olgunlaşır, lezzetlenirler. Biber, üzüm, portakal, limon, çilek gibi meyveler ise mutlaka buzdolabında saklanmalı.
Üzüm -1oC ile 0oC'de %90-95 bağıl nemli ortamda 5 aya kadar depolanabilmektedir.
İlgili 16 soru bulundu
Koku: Kuru üzümün bozulduğunu anlamak için en iyi yöntem koklamaktır. Eğer ekşi veya çürümüş kokuyorlarsa bozulmuşlardır. Atmanız gerekir. Her ihtimale karşı altı aydan uzun süre sakladığınız herhangi bir kuru meyveyi tüketmeden önce kesinlikle koku değişikliklerini kontrol edin.
Yemeden önce kuru üzüm yıkanır mı? Kuru üzüm yemeden önce yıkanır ancak yıkadıktan hemen sonra kurutmakta fayda vardır. Su ile birleştiğinde kuru üzüm şişer yıkar yıkamaz kâğıt ya da temiz bir havlu içinde kurutulmalıdır.
Günde bir avuç sarı kuru üzüm tüketmek kabızlık sorununun giderilmesine ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Kuru üzüm magnezyum be potasyum mineralleri içerir. Bu sayede vücudun asit dengesini sağlar. Bu sayede romatizma, gut, böbrek taşı ve çeşitli kalp hastalıklarından korunmaya yardımcı olur.
Üzümler olgunlaşmaya (tatlı su yürümeye) başladığı dönemden itibaren hasarlı tanelerde küfler tarafından Okratoksin A oluşur. Önlem alınmadığı taktirdehasat, kurutma ve depolama dönemlerinde de toksin=zehir oluşumu devam eder.
Muz, güneş ışığından ve yüksek sıcaklıktan korunması gereken bir meyvedir. Oda sıcaklığında bekletilen muzlar 3-4 gün boyunca tazeliğini korur. Marketten veya pazardan aldığınız muzları eve geldiğinizde plastik poşetlerinden çıkartın. Plastik torbalar nemli olduğu için muzun daha çabuk çürümesine yol açar.
Üzümler 2 defa suyu değiştirilerek sirkeli suda bekletilir. Daha sonra güzelce bol suda yıkanır ve suyu süzülür. Üzümler saplarından ayrılır. Buzdolabı poşetine istenilen kadar koyulur ve dondurucuya yerleştirilir.
Üzüm, ısısı hızla düşürüldükten sonra kalitesini uzun süre saklayabilmesi için, 10°C sıcaklıklarda, üzüm için imal edilmiş nitelikli polietilen torbalar içinde muhafaza edilmelidir.
Buzdolabında sebze ve meyveleri çok iyi saklamak için buzdolabı poşetlerinden yardım alabilirsiniz. Her sebze ve meyve için ayrı saklama kabı kullanmamak, farklı kokuların dolap içine yayılmasına neden oluyor. Kötü koku oluşumuna engel olmak için her birini ayrı kaplarda muhafaza edebilirsiniz.
Evde kuru üzüm nasıl saklanır; Kuru üzüm serin, kuru ve karanlık bir yerde saklanmalıdır. Nemli yerlerde saklamaktan kaçının, küf oluşumuna neden olabilir. Buzdolabında kuru üzüm depolamak için yeterli alanınız yoksa koyu renkli dolapları kullanabilirsiniz. Onları gazın yanına koymayın.
Dünya kuru üzüm üretiminde birinci sırada Türkiye yer almaktadır. Türkiye'yi, ABD, Şili, İran, Güney Afrika, Yunanistan, Arjantin ve Avustralya izlemektedir. Türkiye'de üretilen dünyaca ünlü çekirdeksiz kuru üzüm bir diğer adıyla 'Sultaniye'nin üretimi en çok Ege Bölgesi'nde yapılmaktadır.
Kuru üzüm direkt olarak yenebileceği gibi çeşitli şekillerde de tüketilebilir. Örneğin kuru üzüm hoşafı, kurabiye, kek ve tatlılarda da kuru üzüm çok sevilen bir lezzettir. Kuru üzüm içerdiği antioksidan sayesinde kişiye sağlık da kazandırır ve toksinlerin doğal yoldan atılmasını sağlar.
*Bazı nedenlere bağlı olarak karaciğerin çeperinde hasarlı hücreler birikir. Bir süre sonra bu birikim, karaciğerin yağ oranını artırarak ciddi hastalıklara yol açar. Ancak her sabah, akşamdan hazırladığınız 21 kuru üzüm suyu içerek bu tehlikeyi azaltmak mümkün.
Kuru üzümün kalitesini belirlerken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik salkımının temiz olması, aralarında sap - saman ve toz gibi yabancı maddelerin bulunmamasıdır. Günlük tüketime en uygun kuru üzüm iri habbeli ve az çekirdekli (2 - 3 çekirdekli) olmalıdır. Kulak memesi yumuşaklığında ve rengi mat olmalıdır.
Üzümler "sönecek" ve duygusal ve yumuşak hale gelecektir. Narenciyeler bozulduklarında üzerinde küf oluşur ya da yumuşayıp sönük bir görünüm alabilirler.
Uzmanlar, 21 kuru üzümün kolesterol seviyesinin düşürmesinin yanı sıra damar tıkanıklığını da önleyerek kalp rahatsızlığının yaşanma olasılığını azaltır. - Kanda artan trigliserit hücreleri vücuttaki şeker ve yağlanma oranını da artırır. Bu durum da obezite ve şeker hastalıklarının yaşanmasına davetiye çıkarır.
Tatlı ihtiyacını gidermek için küçük bir kase yoğurda veya 2 tatlı kaşığı kuru üzüm ve 3 tam ceviz eklenebilir. Böyle bir ara öğün hem mutluluk hormonlarımızı harekete geçirir hem de iş ortamının stresini daha az hissetmemize yardımcı olur.
Günlük yüksek kuru üzüm tüketiminin yan etkileri olabileceği söylenmekte, bu nedenle dengeli tüketilmesi önerilmektedir. Vücudun demir ihtiyacını karşılamak için kadınların günde 18 mg, erkeklerin ise 8 mg kuru üzüm tüketmesi önerilir.
Kolon ve bağırsakların temizlenmesine yardımcı olur. Bu yüzden aç karnına tükettiğiniz kuru üzüm suyusu, vücudunuzdaki toksinlerden kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Enerjinizi ikiye katlar Bilim insanları ve spor uzmanları enerji barları için mutlaka kuru üzüm tüketmemiz gerektiğini söylüyorlar.
Balgamı söker. Besin değerleri ile özellikle çocukların gelişimini destekler. Ayrıca, kuru üzümün içeriğinde ağrı kesici ve başta eklem iltihapları olmak üzere iltihap önleyici maddeler de bir miktar vardır.
Folik asit, demir, potasyum ve magnezyum gibi mineraller bakımından da zengindir. Yani, kalori değeri göz önünde bulundurularak tüketildiği takdirde kilo aldırmayacağı gibi aksine halsizlik, kansızlık, enerji düşüklüğü gibi sorunlarınıza da çare olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri