Konut+ticaret işlevinin beraber görüldüğü bu evler genelde çarşı üzerinde veya yakın çevresinde yer almaktadır.
Uzun yıllar bozulmadan günümüze gelmeyi başarmış yapılar, bölgenin kendi ocaklarından çıkarılan sarı kalker taşı sayesinde sağlamlığını koruyor. Kolayca işlenebilen sarı kalker taşı, Mardin evlerinin temel yapı malzemesini oluşturuyor. Evlerde zorunlu durumlar dışında asla başka malzeme kullanılmıyor.
Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir. Kapı ve pencereleri, sütuncuklar, kemerler ve değişik motiflerle süslenmiştir. Merkez yerleşim, 1979 yılında kentsel SİT ilan edilmiştir. Nusaybin'e giden yolda Vali Konağı yanındadır.
Yerleşme eğiminin fazla olması nedeniyle bir bina diğerinin manzarasını kapatmaz. Kademeli planlama nedeniyle alt katın çatısı üst katın terası olabilmektedir. Eğimin fazla olması evin, kat sayısının artmasına da neden olmaktadır. Mardin evi hem yatayda hem de düşeyde gelişmektedir [22].
"Mardin evlerinin tarihi çok eskilere, M.Ö. 4500'lü yıllara dayanıyor." "Evlerin mimarisi özgün ve geleneksel; planını mimar, inşasını mühendis yapmasa da kullanımı oldukça işlevsel!" Modern mimaride hem trendlerin hem de ihtiyaçların farklılaştığını düşünürsek bu evler Mardinliler için hep yeterli kalmış.
İlgili 38 soru bulundu
Mardin evlerinde mimariye uygun olarak trabzanlar taşından yapılmaktadır.
1517 yılında Mardin ve yöresi Osmanlı topraklarına katılmış, bir sancak durumunda Diyarbakır Beylerbeyliği'ne bağlanmıştır. 1518'de Mardin Sancağı, Merkez kazası ile Savur ve Nusaybin nahiyelerinden oluşmaktaydı. Mardin, uzun müddet Diyarbakır-Bağdat ile Musul'un Sancağı durumunda kalmıştır.
Katman katman yapılardan oluşan Mardin evleri birbirinin üstüne gelecek şekilde dizayn edilmiştir. Bu yapısal özelliği sayesinde hiçbir evin gölgesi bir başka evin üstüne düşmez. Özgün bir mimari yapıya sahip evlerin eğimli konumda yer alması yapıların en az iki katlı olarak inşa edilmesini sağlamıştır.
Mardin denilince ilk akla gelen Mardin Taş Evleri, mimarlık harikası olarak geleneksel yaşayın bir simgesidir. 1979 yılında kentsel SİT alanı ilan edilerek bu evler koruma altına alınmıştır. Bölgede kolayca erişilebilen sarı kalker taşı, Mardin Evleri'nin başlıca yapı malzemesi olmuştur.
2—Mardin evlerinin bu özelliği için:Kışın sıcak-yazın serin olmasının nedeni duvarların perlitli Mardin taşı ile yaklaşık 40 cm kalınlıkta yapılmasıdır.Bu kalınlık ve malzeme ısı yalıtımı ve deprem riski için çok iyi yerel çözümlerdendir.
Mardin denilince akla gelen meşhur yemeklerin başında sembusek, ikbebet, kibe (işkembe dolması), kaburga dolması, soğan kebabı, dobo, zingil ve irok (Mardin usulü içli köfte) gelmektedir. Bu yemeklerin bazıları için Mardin ilimize coğrafi işaret verilmiştir.
Gastronomik değerlerinden sembusek, ikbebet, kibe, kaburga dolması ve imlebes (badem şekeri) için coğrafi işaret alan Mardin, hem kebap hem tencere yemekleri ile de ünlüdür. Soğan Kebabı, Kibbe (İşkembe Dolması), Dobo, Zingil ve İrok (Mardin usulü içli köfte) şehrin en ünlü yöresel yemekleri arasında.
Gercüş İlçesi Mardin Sancağının Midyat İlçesine Bağlı bir köy iken, 30 Mayıs 1926 yılında İlçe Statüsü kazanmıştır.16 Mayıs 1990'da Batman iline bağlanmıştır. Süryanilerin geçmişte yoğun olarak yaşadığı Midyat ve civarında “kefer”le başlayan birçok köy ismine rastlanmaktadır.
Şehrin adı Süryanice kaleler kenti demek olan "Marde" den gelir. Romalıların Süryanilerden alarak 'Maride' dedikleri şehire, Araplar 'Maridin' dediler. Plinus'a göre , Nusaybin civarında yaşayan Mardanî adlı Arap kabilesinden almıştı Maridin adını.
Kilin ve taşın şehri olarak anılır Mardin, doğal olarak tarihin ve Mezopotamya'nın “Kil Mührü”nü de elinde bulunduran tek şehir.
3.2.Mardin Konutlarında Tipoloji
Bu bölgenin yerel mimarisinde konut oluşumu, avlunun bir noktaya oturtulmasının ardından diğer birimlerin kendilerine yer bulması sağlanmıştır. Şu halde, konutlara girişler, merdivenler ve yaşam birimleri ve avlu/eyvan ilişkileri konuta özgün bir hal almaktadır.
Bazı görüşlere göre Mardin kelimesi, savaşçı bir kavim olan ve Ardeşir tarafından 3. yüzyılda buraya yerleştirilen Mardelerden gelmektedir. Bazı görüşlere göre de "Kaleler" anlamına gelen Merdin'den gelmektedir. Günümüzde kullanılan adı, Arapça kaynaklarda geçen Mâridîn'den gelmiştir.
Şerif Mardin, 6 Eylül 2017 tarihinde İstanbul'da 90 yaşında öldü.
Mardin'de tarihi 2 milyon öncesine dayanan Pleistosen ve Erken Holosen Dönem yaşam bulgularına rastlandı
İlk Artuklu, Döger Türkmen boyu aşireti, Selçukluların Malazgirt zaferinden sonra, 1073 yılında Anadolu'ya gelerek Selçuklu Melikşah'ın komutasında hizmet görmeye başladı. Artuklular daha sonra Mardin'e yerleşerek Mardin'de küçük bir krallık (melik) kurdular.
Kelimenin Farsça, Yunanca, Arapça ve Süryanice olduğu söylenmektedir. Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir.M.Ö.4500' den başlayarak klasik anlamda yerleşim, gören Mardin, Arami Süryani öz yeridir.
Mardin'in kent merkezi nüfusu ağırlıklı olarak Arap ve Kürtlerden oluşmaktadır. Süryaniler de Mardin bölgesinin ilk yerleşimcileri olarak bilinen, Araplar ve Kürtlerle birlikte varlığını sürdüren ve hem dinsel hem de kültürel açıdan farklılık arz eden bir gruptur.
Mezhep dağılımı açısından Mardin-şehir merkezi Hanefi, çevre köyleri Şafii'dir.
DİYARBAKIR VE ŞANLIURFA'DA EN ÇOK MARDİNLİ YAŞIYOR.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri