Meşveret, en yalın tanımı ile istişare demektir. Yani herhangi bir konu hakkında başkasından fikir alma ya da başkasına danışma anlamı vardır. Meşveret ile alınan kararların daha doğru sonuçlar verdiği bilinmektedir.
İslam'da Meşveret Ne Demektir? Yapılacak işler hususunda herhangi bir konuda uzman kişiden yardım almak ve onun fikrine danışmak, İslami açıdan büyük bir önemi sahiptir. İslam Peygamberi Hz.
Meşveret, sözlükte “danışma, görüş alışverişinde bulunma ve konuşup gö- rüşme” anlamlarına gelmektedir. İslami literatürde yönetici ve devlet başkanının görev alanına giren işler hakkında ilgili kişilere danışıp onların görüşlerini dikkaa te almasını ifade etmektedir.
meşveret - Nişanyan Sözlük. Arapça şwr kökünden gelen maşwara(t) مشورة “danışma, görüş alışverişinde bulunma” sözcüğünden alıntıdır.
Arapça şwr kökünden gelen maşwarat مشورة "danışma, görüş alışverişinde bulunma" sözcüğünden alıntıdır.
İlgili 16 soru bulundu
Osmanlı Devleti'nde önemli ve olağan üstü konuların görüşüldüğü danışma meclisi. Danışma ve danışma kurulu anlamında fıkıh terimi.
meşveret / مشورت / مَشْوَرَتْ
Danışma. Konuşup anlaşma. Fikir edinmek için konuşup görüşme. Görüşme meclisi.
Liyakat sahibi olmak, bir işe uygun olmak, yeterli olmak ve layık olmak anlamına gelir. Aynı zamanda bu kelime yaraşıklık anlamında da sıkça kullanılır. Bu söz özellikle de devlet ve şirket içinde işine bağlılık, yeterlilik gibi konuları nitelemek için sıkça kullanılır.
Meşveret/Meşveret Meclisi/Şûrâ Meclisi
Divan-ı Hümayun'un mevcut olduğu dönemde zaman zaman oluşturulan meşveretler -Divan toplantılarının ortadan kalkmasıyla birlikte- onun yerini almış ve daha sık toplanmıştır. Meşveret toplantıları, I. Abdülhamit dönemi ile birlikte başlayan ve III. Selim ve II.
Arapça kökenli bir sözcük olan müşavere, meşveret sözcüğünden türetilmiştir. Meşveret fikir alışverişinde bulunmak anlamına gelirken, müşavere kelimesinin sözlük anlamı danışmaktır.
Yani, yapılacak işler hususunda, ehil olan kişilere danışmak, onlardan görüş almaktır.
Meşveret, Ahmed Rıza'nın 1895'te kurduğu ve Paris'te Fransızca ve Türkçe yayınlanan gazetedir. Ahmed Rıza gazetedeki yazılarında Meşrutiyet'i ilerleme aracı olarak görmüştür. İttihat ve Terakki'nin yayın organı olan Meşveret 15 günde bir yayınlanıyordu.
İstişare sözcüğü, belli bir konuyu değerlendirmek anlamında da kullanılmaktadır. Tek bir kişinin karar vermesinin güç olduğu durumlarda konunun istişare edilmesi gerekir. İstişare konuyu farklı görüş açılarına sunmak, başkalarının görüşlerini almak anlamında kullanılan bir kelimedir.
Meşveret, yapılacak işler hususunda, ehil olan kişilere danışmak, onlardan görüş almaktır. Şûra ve istişare kelimeleri de aynı anlamda kullanılır. Burada görülmektedir ki, ashab, Resulullah'ın peygamberlik yönüyle, insaniyet yönünü birbirinden ayırmaktadır.
Mürüvvet kelimesinin TDK sözlüğündeki ilk anlamı bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç olarak verilmiştir. Mürüvvet kelimesinin TDK sözlüğündeki ikinci anlamı cömertlik olarak verilmiştir.
Kardeşlik dostluk anlamına gelen Uhuvvet kelimesi İslam dininde özellikle yer almaktadır Çünkü Müslüman kişiler aralarında herhangi bir bağ olmaksızın kardeştirler. Bu bağlamda Uhuvvet kelimesi tam da bu manayı kapsamaktadır.
Âyan (toplumun önde gelenleri) Meclisi üyelerini Padişah seçerdi ve sayıları mebusların (Milletvekili) üçte birini geçmezdi.
40 III. Selim 'in giriştiği reformların başında, meşveret usulünün et- kinleştirilmesi gelmektedir. Bu bağlamda, Divan-ı Hümayun 'un yok- luğunu telafi etmek amacıyla 1789'da Meclis-i Meşveret kurulmuştur. 41 Kubalı , söz konusu gelişmeye meşrutiyet rejimini hazırlayan bir girişim olarak değer atfetmektedir.
orhan bey döneminden itibaren var olan özellikle üçüncü selim'in yapacağı ıslahatlara yardım etmek amacıyla faaliyetleri yoğunlaşan bir danışma organıdır. osmanlı imparatorluğu'nda iç ve dış siyasete dair önemli konuların görüşüldüğü danışma meclisidir.
Arapça kökenli bir kelime olarak öne çıkan riya kelimesi, 'ikiyüzlülük' anlamına gelir.
İltimas kelimesi Türkçeye Arapça üzerinden geçmiş ve yerleşmiş sözcüklerden biridir. Bu kelimenin Türk Dil Kurumu açısından anlamı, 'Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma' şeklinde ifade ediliyor.
Riyakarlık “iki yüzlülük, özü sözü bir olmamak, dediği başka düşündüğü başka olmak, sahte iş yapmak, mürailik, içi dışı başka olmak” anlamlarına gelir.
müsareat - مسارعت
شتابی و جلدی نمودن. (غیاث).
Arapça fsd kökünden gelen müfsid "fesat sokan" sözcüğünden alıntıdır. Lügâtte bozucu veya fesad eden gibi mânâlara gelir. Müfsid kelimesi, İslam kelâmında imanı (inanç), İslam fıkıhında ise başlanmış bir ibâdeti bozarak geçersiz kılan durumlar için kullanılan bir terimdir.
Sözlükte müsâvât kelimesi “ölçü ve değer bakımından eşit olma, iki şey arasındaki eşitlik, denklik” anlamına gelir (Lisânü'l-ʿArab, “svy” md.; Tâcü'l-ʿarûs, “svy” md.).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri