Batıda minyatür tarzı resim yapan sanatçılara minyatari, minyatürist, minyatürcü denilmiş; Osmanlı'da ise minyatür tarzı resim yapan sanatçılara "nakkaş" genel adı altında "musavvir, ressam, tarrah, şebih nüvis, nigari, nigarende, meclis nüvis, nakş-bend, siyahkalem gibi isimler verilmiştir.
Bu sanatı yapan kişilere nakkaş denir. Minyatür çok ince işlenmiş, küçük boyutlu, kendine has boyama tekniği ve anlatım dili olan geleneksel bir resim sanatıdır. El yazması eserlerde konuya açıklık getirmek amacıyla metni desteklemek için uygulanır. Bu sanatı yapan kişilere nakkaş denir.
Bununla beraber genellikle minyatürcülere musavvir, tezhip yapanlara müzehhib ve boyasız çalışma yapanlara tarrâh adı verilmiştir.
Minyatür kelimesinin, Latince "kırmızı ile boyamak" anlamına gelen “miniare” kelimesinden türetilmiş olduğu ve daha sonra Fransızca'ya “miniature” biçiminde geçtiği düşünülmektedir. Osmanlı dönemi kaynaklarına baktığımızda bu terimin yerine “tasvir” veya “nakış” sözcüklerinin tercih edildiği görülmektedir.
Fatih Sultan Mehmed portreleri Osmanlı minyatür sa- natında portreciliğin ilk örnekleri olarak 1460-1480 yılları arasında Osmanlı saray nakkaşhanesinde Nakkaş Sinan Bey ve çırağı Şiblizade Ahmed Bey tarafından üretilmiş- tir (Konak, 2013: 7).
İlgili 42 soru bulundu
Selçuklu minyatürleri, Selçuklu Türkleri nin İran dan Mezopotamya, Suriye ve Anadolu ya yayılmasıyla ilk Türk İslâm minyatür uslûbu doğmuştur.
Öykü, olay ya da çeşitli bilgilerin resim diliyle anlatılması sanatına minyatür denir. Osmanlı döneminde çok önemli bir yere sahip olan minyatür sanatını icra eden kişilere nakkaş, müsavvir, tasvir sanatçısı, şebihnüsiv ya da minyatür sanatçısı denilmektedir.
Nakkaş, eski Türk dilinde resim yapan, ressam anlamındadır. Osmanlı döneminde ve halen genellikle camilerin ve bazı kültür merkezlerinin duvarlarına nakış işleyen, desen hazırlayan, minyatür çizen sanatçılara denilir. Nakkaşlar Osmanlı döneminde genellikle Saray Nakışhanesi'ne bağlı çalışırlardı.
Minyatür, küçük boyutlara sahip olan resimlerin çok küçük detaylar ile işlenmesidir. Minyatür geçmişten günümüze en bilinen sanat dallarındandır. Orta Doğu'da doğan minyatür sanatı sonraki yıllarda ise Batı'ya kadar yayılmıştır. Minyatür sanatında oldukça ince bir işçilik ve el emeği bulunur.
Nakş-bend: Nakış yapan, nakkaş (Yılmaz, 2004, s. 256) veya bez ve kumaş üzerine iğneyle işleme yapanlara, motif nakşedenlere (Bozkurt, 2006, s. 326); kumaşların nakış- larını bağlayarak ipek tellerle tezgâhı hazırlayan; nakış işleyen veya ressamlara verilen isimdir (Osmanlıca Türkçe Sözlük, 20014).
***Minyatür daha çok el yazması kitaplarda boya ve yaldız kullanılarak, ışık, gölge, boyut ve gerçek hacim verilmeden yapılan resimlerdir (çizgi resim sanatı).
Nakkaşlık sanatı İran'da ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde İran'dan getirilen Nakkaş Şahkulu'na bir atölye tesis edilmiş ve günlük yüz akçe yevmiye ile Arslanhane binasındaki nakkaşhanede sanat icra etmiştir.
Osmanlı döneminde yaşamış olan en ünlü Nakkaş, Sinan Bey'dir. Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşamış olan Sinan Bey, uzun bir dönem İtalya'da eğitim almış ve resim dışında minyatür sanatıyla da ilgilenmiştir.
Kağıt, kumaş, parşömen, fildişi, tahta vb. malzemeler üzerine çok küçük boyutlarda yapılan resimlere minyatür adı verilir. Minyatür sözcüğü, Ortaçağ'da kırmızı mürekkep yapımında kullanılan Latince minium adıyla bilinen kurşun oksitten gelmektedir.
Nakkaş Levni
Levni (17. yüzyıl sonları, Edirne- 1732, İstanbul), asıl adı Abdülcelil Çelebi, Lale Devri'nin en tanınmış minyatür sanatçısıdır. Minyatür sanatına derinliği ve perspektifi getirmiş, yapay, yaldızlı ve canlı renkler yerine daha doğal renkler kullanmıştır.
Sözlükte “birden fazla renkte boyamak, iğne veya özel aletlerle işleme yaparak süslemek” anlamındaki nakş kökünden türeyen nakkāş bu işi meslek edinenlere verilen unvandır.
Batıda minyatür tarzı resim yapan sanatçılara minyatari, minyatürist, minyatürcü denilmiş; Osmanlı'da ise minyatür tarzı resim yapan sanatçılara "nakkaş" genel adı altında "musavvir, ressam, tarrah, şebih nüvis, nigari, nigarende, meclis nüvis, nakş-bend, siyahkalem gibi isimler verilmiştir.
Nakkaş kelimesi, yapılarda duvar ve tavan süslemeleri yapan kişileri ifade etmek için kullanılmaktadır. Aynı zamanda nakkaş kelimesinin nakışçı manasına geldiği de bilinmektedir. Yapılarda tavanlara ve duvarlara süsleme yapan ustalara da nakkaş denilmektedir.
Nakkaş Nigari olarak bilinen Haydar Reis, ünlü minyatür sanatçılarından bir tanesidir. Özellikle portre minyatürleri konusunda oldukça yetenekliydi. İkinci Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa ve Yavuz Sultan Selim'in minyatürlerini yapmıştır.
Günümüzde minyatür yapımında boyar madde olarak çoğunlukla, guaj, akrilik boyalar ile tüp ve taş sulu boyalar tercih edilmektedir.
Minyatürün en önemli özellikleri, derinlik algısının, ışık-gölge oyunlarının kullanılmaması ve canlı renklere yer verilmesidir. Minyatür eserlerinde altın ve gümüş yaldızlara da sık sık rastlanır. Minyatür ustası ilk olarak kullanacağı kâğıdı mermerin üzerine serer ve kâğıdı düzleştirir.
Türk minyatür sanatı, Türk kültürünün önemli bir parçası olan geleneksel bir resim sanatıdır. Türk minyatür sanatı, küçük boyutlu resimler üzerinde detaylı bir şekilde çalışmayı ve zengin renklerle ifade etmeyi amaçlar.
Minyatür kâğıdı da minyatür malzemeleri arasında önemli yer tutmaktadır. Minyatür daha çok kağıt, fildişi, Hint kağıdı, parşömen ve aharlı kağıt üzerine yapılırdı. Aharlı kâğıt, nişasta, yumurta akı, kitre, üstünbeç ve zamk-ı arabi gibi maddelerden yapılır.
Minyatür sanatında kullanılan boya ve malzemeleri tanıyarak çizgi, noktalama, uygulama figür, bitki, hayvan ve mimari çizimleri boyama teknikleri tasarım kuralları hakkında bilgi ve becerilerin kazandırıldığı 1. seviye eğitim programıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri