Meşrutiyet veya Anayasal Monarşi (İng: constitutional monarchy), hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimine denir. Meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükümet biçimidir.
Mutlak monarşiyi meşruti monarşi ile karıştırmamak gerekir. Meşruti monarşi bir kuvvetler ayrılığı sistemidir. Mutlak monarşi ise kuvvetler birliğini esas alır. Yani mutlak monarşi, devletin tek bir kişi tarafından hiçbir sınırlamaya bağımlı olmayarak yönetildiği rejim türüdür.
Meşruti monarşide, monarkın hükmetme yetkileri ya oldukça sınırlıdır ya da yoktur, yani tamamen sembolik bir hüviyete sahiptir. Siyasi otoritenin bir kişinin elinde bulunduğu her yönetim monarşi değildir. Nitekim Aristo ve Polybius bir kişinin yönetimi olan tiranlığı monarşiden ayırdılar.
Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi.
Bir ülkenin, iktidara genellikle veraset yoluyla gelen tek bir kişi tarafından yönetilmesidir. Bu yönetim şeklinde, devlet yönetimine ilişkin tüm yetkiler, tek kişinin elinde toplanır.
İlgili 31 soru bulundu
Mutlak monarşi: İktidarın tek ve mutlak biçimde hükümdarda toplandığı rejimlerdir. Mutlak monarşi ile yönetilen ülkeler: Brunei, Esvatini, Umman, Suudi Arabistan, Vatikan. Anayasal monarşi: Meşruti monarşi olarak da bilinen, hükümdarın anayasal biçimde oluşturulan meclislerle birlikte hükmettiği rejimlerdir.
Meşruti monarşide, monarkın hükmetme yetkileri ya oldukça sınırlıdır ya da yoktur, yani tamamen sembolik bir hüviyete sahiptir. Siyasi otoritenin bir kişinin elinde bulunduğu her yönetim monarşi değildir. Nitekim Aristo ve Polybius bir kişinin yönetimi olan tiranlığı monarşiden ayırdılar.
I. Meşrutiyet, hem Avrupa devletlerinin baskısı hem de çökmekte olan Osmanlı Devleti'nin yenilenmesi ve yaşatılması amacıyla ilân edilmişti. II. Meşrutiyet ise çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğunu kurtarmak amacıyla ve uzun süren bir baskı dönemine tepki olarak ilân edilmişti.
Monarşi siyasal gücün tek bir kişide olmasın ile alakalı olan bir yönetim biçimidir. Monarşi yönetimlerinde bir hükümdar vardır ve bu hükümdar devletin en üst tepesinde yer almaktadır. Monarşi yönetimlerinde devlet başkanı kral, hükümdar, yüce lider olarak adlandırılmaktadır.
Bunlar, sırasıyla “geleneksel”, “yasal-ussal” ve “karizmatik” meşruiyettir.
Meşruti monarşide, mutlak monarşiden farklı olarak yöneten kişinin görevleri ve yetkileri yazılı ya da yazısız olarak belli bir sınırlamaya tabii tutulur. Yetkiler genelde anayasada açıkça belirtilir. İngiltere, Danimarka, İspanya, Japonya, Norveç bu yönetim biçiminin günümüzde yaşayan örnekleridir.
Monarşi, bir kişinin ülke yönetimini yürüttüğü, hükümranlığın genellikle ırsi olarak miras yoluyla babadan oğula geçtiği tüm ülke topraklarının hükümdarın mülkü sayıldığı bir yönetim biçimidir. Monarşi' de halk tebaa kabul edilir ve vatandaşlık hakları bulunmaz. Tek adam olan hükümdar bütün yetkileri elinde bulundurur.
Her ne kadar Osmanlı devleti mutlak monark bir yapıya sahip olsa da, kanunlar adil bir şekilde uygulanıyordu. 1877 yılında Anayasal bir yönetim oluşturulmaya çalışılınca mutlak monarşi sona ermiş ve meşruti monarşi devri başlamıştır.
Devlet başkanının veraset yoluyla ya da hanedan içinden seçilerek el değiştirdiği devlet şeklidir. Devleti seçimle iş başına gelmeyen tek bir kişi (kral, hükümdar) yönetir. Hükümdar herhangi bir organla yetki paylaşımında bulunmaz ve yetkilerini sınırlayabilecek vicdani veya dini duygularıdır.
I. Meşrutiyet, hem Avrupa devletlerinin baskısı hem de çökmekte olan Osmanlı Devleti'nin yenilenmesi ve yaşatılması amacıyla ilân edilmişti.
Bu ekibin önderliğini Ziya Paşa, Namık Kemal ve Mithat Paşa gibi fikir adamları yapmıştır. Meşrutiyet teklifinin sunulduğu Sultan Abdülaziz, bu teklife sıcak bakmamıştır. Belli bir süre sonra Sultan Abdülaziz tahttan indirilerek yenine 5. Murat tahta çıkarılmıştır.
Sultan Abdülhamit Türk tarihinin ilk anayasası özelliğini taşıyan 1876 Kanun-i Esasi ve I. Meşrutiyet'i ilan etmiştir. Kanun-i Esasi şekil olarak halka özgürlük sunarken egemenlik kayıtsız şartsız Osmanlı ailesindir ifadesi eklenmiştir. Halk yönetime katılırken parti kurma ve toplantı kurma haklarından men edilmiştir.
Mutlak Monarşi dönemi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu (1299) ile Kanun-ı Esasi'nin yayınlandığı 23 Aralık 1876 arası dönemi kapsamaktadır. Meşruti Monarşi ise 23 Aralık 1876 tarihinden Osmanlı Devleti'nin son bulduğu 3 Kasım 1922'ye kadar olan dönemdir (Özçelik, 1983: 3 ve 47).
Meşruiyet, meşruluk sağlama eylemidir. Sosyal bilimlerde meşruiyet, bir eylemin, sürecin veya ideolojinin belirli bir toplumdaki normlara ve değerlere bağlılığıyla meşru hale geldiği süreci ifade eder. Bir şeyi bir grup veya izleyici için kabul edilebilir ve normatif hale getirme sürecidir.
Meşru iktidar, pozisyonun sahibine devredilen resmi otoritedir. Genellikle bir üniforma, unvan veya etkileyici bir fiziksel ofis gibi çeşitli güç özellikleriyle birlikte gelir. Basit bir ifadeyle, iktidar yukarı veya aşağı doğru ifade edilebilir.
Türkiye, cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilen demokratik, laik ve üniter bir anayasal cumhuriyettir.
Devlet yönetimi ve gücü tek kişide toplanmıyorsa meşruti monarşi denir. Buna bir örnek vermek gerekirse, şuan İngiltere, İspanya ve Hollanda gibi ülkeler meşruti monarşi ile yönetiliyor. Meşruti monarşilerde ülkeyi yöneten kişi monark değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri