He must have been taken to another hospital. (“must have been + V3 yapısı ile bu kip belirteci edilgen (Passive) olarak da ifade edilebilir.) Örnek Cümle Çeviri (3): Bu hastane kapalı. Başka bir hastaneye götürülmüş olmalı.
Öyleyse: “He must have been murdered” diyoruz, yani “Öldürülmüş olmalı”. Bu yapıyı geçmişteki bir şeyin olmadığından neredeyse emin olduğumuzda kullanırız.
Ancak aralarında bazı temel farklılıklar bulunmaktadır. Must yapısı ile kurulan cümleler herhangi birinin şahsi görüşünden kaynaklanan gereklilikleri belirtirken; have to ifadesi ise herhangi bir otorite tarafından belirlenmiş gerekliliklerden bahsetmek için kullanılır.
İngilizcede must have V3 yapısı geçmişle ilgili akıl yürütme ifade edilir. Bu akıl yürütmeyi yapan kişi geçmiş zamanda gerçekleşmiş birtakım olaylardan yola çıkarak tahmin yürütme yapar. Haliyle de bu tahminde kuvvetli bir mantık yürütme vardır.
► Acil durumlar söz konusu olduğunda, özne ikinci ve üçüncü şahıs bile olsa “must” kullanılır. Bu tür cümlelerde mecburiyetin kişinin kendinden mi, yoksa bir kuraldan dolayı mı ortaya çıktığına bakılmadan "must" kullanılır. - You must call the boss. He wants you urgently. (Patronu aramalısın.
İlgili 34 soru bulundu
Must genellikle have to'dan daha güçlüdür ve daha çok aciliyet veya önemli bir durum olduğunda kullanılır.
Must Kullanımı
Kişinin gözlemleri ve bildiği gerçeklerden yola çıkarak yaptığı mantıklı tahminler de bu kip belirteci ile anlatılır. Bununla birlikte kişinin içinde bulunduğu durumun kaçınılmazlığı ve yerine getirmekte yükümlü olduğu sorumlulukları bu kip belirtecinin bulunduğu cümleler ile ifade etmek gerekir.
He must have been taken to another hospital. (“must have been + V3 yapısı ile bu kip belirteci edilgen (Passive) olarak da ifade edilebilir.) Örnek Cümle Çeviri (3): Bu hastane kapalı. Başka bir hastaneye götürülmüş olmalı.
Could have been kipinin Türkçe karşılığı, 'olabilirdi' ifadesidir.
“Should Have V3” kip belirteci, konuşmacının geçmişte yapılması gereken ancak yapılmayan bir işi ifade etmede kullandığı bir yapıdır. Beraber kullanıldığı eyleme “yapmalıydın ancak yapmadın” anlamı katmaktadır.
“Had Better” kalıbı bir işin yapılmasının iyi olacağını uyarı ya da öneri olarak belirtmek için kullanılır. Örnek: You had better not drink wine if you are to drive. (Araba kullanacaksan şarap içmesen iyi olur.)
Can sözcüğü şimdiki zamandan bahseden bir kelimedir. Could sözcüğü ise farklı bir zamanı ifade ediyor. Could kelimesi geçmiş zamanı ifade etmek için kullanılan bir kelimedir. Can ve could sözcüklerinin farkı, zaman farkıdır.
should ifadesi daha yumuşak iken, must biraz daha yapılması gerekeni anlatmak için kullanılan; should ifadesine göre daha sert olan bir modal ifadedir.
“Being” fiili, “olmak” fiilinin devam eden hali. Bunu “oluyor/olmaya devam ediyor” şeklinde düşünebilirsin. “Being” kelimesini, “am/is/are” ve “was/were” yardımcı fiillerinden sonra bu anlamı vermek için kullanabilirsin.
Gelecekte olacak bir durumdan önceki süreç: Durağan fiillerle future perfect tense kullandığımızda gelecekte bir şeyin, gelecekteki başka bir eyleme kadar süreceğini ifade ederiz. I will have been in İstanbul for three months by the time i leave. (Ayrılana kadar 3 ay boyunca İstanbul'da olmuş olacağım.)
“May Have V3” kip belirteci, geçmişe yönelik olasılıklardan bahsetmek için kullanılan yapılardan biridir. Bu kip belirteci, anlamsal olarak geçmişte gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmeyen bir olasılığı ifade etmek için kullanılır.
Gelecekte belli zamandan önce bitmiş olan bir işin “devamlılığını” ifade etmektedir. Gelecekte -miş'li Bitmiş zamanda cümle kurarken “will” yapısından sonra “have been” ve söz konusu fiilin “gerund” hali (Ving) getirilir.
“Cannot Have V3” ve “Couldn't Have V3” cümle içerisinde aynı anlam ve kullanıma sahiptir. Bu yapılar geçmiş ifadelere ilişkin tahmin yürütmek için kullanılırlar. Tahmini yapan konuşmacı, söz konusu olayın gerçekleşmesinin imkansız oluşundan %99 emindir. “Can Have V3” yapısı soru cümleleriyle de kullanılabilir.
İşin özünde hatırlaman gereken şey şu: Could, geniş zamanda veya gelecek zamanda gerçekleşebilecek veya yapılabilecek bir şeyi anlatır. Geçmiş zamanda ise bir yetenek veya beceri belirtir. Would, belli şartlar altında olabilecek bir şeyi anlatır veya geçmiş zamanda konuşulduğunda, eskiden yapılan bir eylemi anlatır.
“Might Have V3” kip belirteci, “May Have V3” ile aynı anlamda kullanılabilir. Geçmişte gerçekleşmemiş bir ihtimali ifade eder. Ayrıca, beraber kullanıldığı eyleme “yapılabilirdi ama olmadı” anlamını katar. Örnek Cümle (1): How different things might have been if your mother had been alive.
May have V3 kalıbı, İngilizce'de geçmişte olmuş bir olayla ilgili olasılık bildiren bir kalıptır. May have ifadesi ise aynı might have, should have, would have, could have, must have gibi bir kip belirtecidir.
"should / must / have to / need to" tavsiye, gereklilik ve zorunluluk içeren ifadelerde kullanılan yapılardır.
Fiil Olarak Have/Has Kullanımı
Türkçeye çevirirken sürekli olarak “sahip olmak” fiilini kullanmak garip olacağı için çoğu zaman “var” şeklinde çeviririz. Geniş zamanda (Simple Present Tense) üçüncü tekil şahıslar olan “he, she, it” ile has kullanırken, kalan öznelerimiz olan “I, you, we, they” ile have kullanıyoruz.
Bunların haricinde be about to, be able to, be going to, be likely to, be supposed to, had better, have to, ought to, used to, would rather, need, dare, used to, ought to kavramları da modal görevinde kullanılabilir.
''Be able to'' yapısı Türkçeye çevrildiği zaman ''-ebilmek, -abilmek'' anlamlarına geldiğini görmekteyiz. Cümle içerisinde yeteneklerden veya yapabildiğimiz şeylerden bahsederken bu kalıp kullanılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri