Öncelikle namazlarınızı düzenli kıldığınız için sizi yürekten tebrik ederiz. Çünkü günde beş vakit kıldığımız namazda, ruhun, kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Ayrıca, namaz Allah katında en makbul ibadetlerin başında gelir. Ancak bazen kıldığımız namazlarda bu rahatlığı ve huzuru hissedemeyiz.
Namaz müminin miracı olduğuna göre, insan ruhu bu miraç vasıtasıyla Hazret-i Allah'ın huzuruna çıkmakla huzur bulur, huzura erer. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (asm): "Namaz benim göz aydınlığımdır." (Nesâî, İşretu'n-Nisâ 1) buyurmuştur. Burada namazın huzur verici özelliğine işaret edilmiştir.
Namaz kılmak insana ruhsal ve psikolojik olarak birçok fayda sağlamaktadır. Kişinin aklında kötü düşüncelerin barınmasına fırsat vermez. Günlük hayatın planlanmasına ve hatta hastalıkların önlenmesine yardımcı olduğundan da söz edilmektedir.
Namaz, insanı maddi ve manevi temizler, çünkü mümin namaz kılmak için abdest alır ve tertemiz bir biçimde Rabbinin huzuruna varır. Namaz, kulun hata ve günahlarının giderilmesine ve affına vesile olur. İnsan, af ve mağfiretini namazla dile getirir ve ifade eder. Namazda pek çok hikmet vardır.
Davete icabet ederek 'huşu' içerisinde namaz kılan bir kimse, kıldığı namaz sayesinde rahatlık ve mutluluk hisseder. Zira namaz ibadeti, sıkıntıyı giderip gönlü rahatlatır ve zihni berraklaştırır.
İlgili 27 soru bulundu
Allah Resûlü, meleklerin namaz kılanların lehinde şahitlik yapacaklarını ifade ediyor. Namaz, bütün peygamberlerin Allah'a yönelişinin en somut ifadesidir. Peygamber Efendimize, “Şüphesiz benim namazım da, kurbanım da, hayatım da ölümüm de alemlerin Rabbi Allah içindir” demesi emredildiği gibi, Hz.
45,46. Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir. Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. [14] Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.
Namaz kılmak, aynı zamanda fiziksel stres ve kaygıyı da gideriyor." ifadesini kullandı. Sıkı bir vücuda sahip olmanın en kolay yolu!
İslâm âlimleri bu hadisi şeriften hareketle namazda, akla ve kalbe gelen düşüncelerden dolayı, namazın bozulmayacağını ifade etmişlerdir (Kâsânî, Bedâî', 1/215; Şevkânî, Neylü'l-evtâr, 2/397-398 [861]).
Namaz aidiyet sorunu, belirsizlik ve umutsuzluğu ortadan kaldırması hasebiyle de ruhsal rahatlama sağlıyor. Namazla huzura kavuşan ve konsantre olan insanların beyinlerinde dopamin interleukin-2 gibi maddeler salgılanıyor.
Namazdaki düşünce namazı bozmaz. Fakat elden geldiği kadar düşünmemeye gayret etmelidir! Namazda manasını bilenin, okuduğunu düşünmesi iyi olur. Kendini Rabbimizin huzurunda düşünmek ve o huzurda nasıl olunması gerekiyorsa öyle bulunmak çok iyidir.
- Namazın yüzü güzelleştirmesi konusu, daha çok halk arasında bir kültür olarak yaygınlık kazanmıştır. “Namaz kılmayanların yüzü itici olur.” yargısı ise tamamen yanlıştır. Çünkü, Allah insanları eşref-i mahlukat olarak yarattığına göre, onlardan namaz kılmayanların yüzünü çirkin yapması düşünülemez.
Öğle, ikindi ve akşam namazlarının günün yorgunluğunu ve stresini azalttığını ve insana psikolojik bir rahatlama sağlıyor.
Namaz insanın beş vakit huzuru tatmasıdır. Bu da insanı çok mutlu ediyor. Namaz insanın içini ferahlatır ve huzur verir.
Namaz, ayni zamanda bir ilham ve bir irşad kaynağıdır. Namaz dinin direği, hidayet güneşidir. Namaz irfan menbasi, takvâ kapısıdır. Insandaki kötü duygu ve düşünceleri, aşırı istek ve arzuları firenler, kontrol altına alır, diğer taraftan sahibine iyi ve güzel ameller telkin eder.
Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terkeden âsî ve fasık olur. Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur.
Düzenli namaz kılma ve kılmama ile ruh sağlığı arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Buna göre düzenli namaz kılan bireylerin diğerlerine oranla daha çok ruh sağlığı sürekliliğine sahip bireyler olduğu görülmüştür.
Namazını hem kalıbı,hem de kalbi kılan bir insan, nefsin ve şeytanın tuzaklarına düşmez. İnsan,kıbleye yönelip tekbir almakla, kendisine bir koruma setti meydana getirmiş olur. Rükuya eğildikçe, şeytanın salvoları boşa gider, secdeye kapandıkça nefsin hücumları tesirsiz hale gelir.
Nisa Suresi, 103. ayet: Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. Maide Suresi, 12. ayet: Andolsun, Allah İsrailoğulları'ndan kesin söz (misak) almıştı.
Namazda yapılan bir hata namazı bozacak şeylerden değilse, bunların telafisi yapılır ve sehiv secdesi yapılarak namaz tamamlanır. Sizin sorduklarınız bu kısma girmektedir. Her namazın son rekatında oturmak farzdır. Bu nedenle iki, üç ve dört rekatlı namazların son rekatlarında oturulması gerekir.
Namaz Kılmak Bir Nasiptir; Herkese Nasip Olmaz.
Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "İki kişinin namazı başlarından yukarıya çıkmaz: Efendilerinden kaçan köle; tekrar onlara dönünceye dek. Kocasına isyan eden kadın; tekrar evine dönünceye kadar." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağîr).
Sahih olup da, kabul olmayan ibadet için azap yapılmaz ise de, o ibadetin sevabına kavuşamaz. İbadetin kabul olması için, önce sahih olması yani o ibadete mahsus olan şartların yerine getirilmiş ve ihlas ile yapılmış olması lazımdır. Namazın sahih olması için, vaktinde kıldığını iyi bilmek de şarttır.
İsteksiz olduğumuz zamanlarda, hiç oralı olmadan, namazın bir fıtrat borcu olduğunu hatırlayarak namaza devam edelim. Şeytan bizimle uğraştığı halde bizim ısrarla ve şeytana inat namazı terk etmememiz, biz hissetmesek de, Allah'ın huzurunda daha fazîletli bir duruş teşkil eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri