İlmi bir ifade ile guslü bozan her şey abdesti de bozar. Lâkin abdesti bozan her şey guslü bozmaz. Bu bakımdan, gusül sırasında idrar yollarından gelen bir akıntı, yahut yaradan akan bir mayi veya diş kanamaları, vs. gusle mâni olmaz.
Çınar, boy abdesti alındığı sırada kan gelmenin abdesti bozup bozmayacağı sorusuna cevap verdi. Soru: Boy abdesti alma esnasında bedenden kan aksa ve devam etse boy abdesti geçerli olur mu? Cevap: Evet. Boy abdesti (gusül) geçerlidir.
Kanama sadece yaralama ile olmasa bile abdest yine de bozulur. Yaranın açılması, sivilcenin patlaması veya ameliyatlı yerin kanaması gibi bütün kanama çeşitleri abdesti bozar ve abdestin tazelenmesi gerekir.
Akıcı bir halde ağızdan çıkan kan, tükürükten fazla veya ona eşit ise, abdesti bozar, değilse, bozmaz. Bu renginden anlaşılır. Diğer yerlerden çıkan kan ise, çıkış yerinden yanlarına taşınca abdesti bozar. İğne ucu gibi çıkıp da yerinde kalan kan damlası abdeste engel olmaz.
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre; Hz. Peygamber (s.a.s.) “Bir iki damla kandan dolayı –şayet akmıyorsa- abdest gerekmez.”30 buyurmuş- tur.
İlgili 27 soru bulundu
Vücuttan çıkan kan akmadığı veya çıktığı yerin çevresine dağılmadığı sürece abdesti bozmaz. Yaradan çıkan irin ve sarı su da böyledir. Çıktığı yerin dışına kendiliğinden dağılmayan bu sıvıların silinmesi halinde de abdest bozulmaz.
Kanama yalnız yaralama ile olmasa bile abdest bozulur ve yenilemek ister. Yaranın açılması, sivilce veya çıbanın patlaması veya ameliyatlı yerin dikişlerinden kanaması gibi tüm kanama türleri abdesti bozar ve abdestin yeniden alınması gerekir. Ancak kanamayan ve bir pıhtı halinde kalan yara abdesti bozmaz.
Âdet kanı, namazı kılmaya engel olur, istihâze kanı ise, namaz kılmaya engel olmaz. İstihâze kanı için korunmak ve diğer namaz vaktine kadar kan akıntısı devam ediyorsa, her namaz için abdest almak yeterlidir. Eğer namaz sırasında kan akarsa, bunun namaza bir zararı yoktur.
Bu bakımdan, gusül sırasında idrar yollarından gelen bir akıntı, yahut yaradan akan bir mayi veya diş kanamaları, vs. gusle mâni olmaz. Bu akıntılarla yapılan gusül sahih, fakat abdest bâtıl olur.
Bunun için, diş etindeki veya ağızdaki kan, dışarı çıkmadıkça abdesti bozmaz. Ağızdan dışarı çıkınca, tükürükten çoksa bozar. Baştan gelen katı kan, çok olsa da bozmaz. Mideden, ciğerden gelen kan sıvı ise, Şeyhayn'a [İmam-ı azam ve İmam-ı Ebu Yusuf'a] göre az olsa da, abdesti bozar.
Aybaşı müddeti on günü geçen kadın temizlenir, namazını kılar ve orucunu tutar. Çünkü istihâze kanının gelmesi ayrıca guslü gerektirmez, namaz kılmaya mâni olmaz.
Hanefîlere göre bedendeki bir yaradan çıkıp yaranın dışına akan kan abdesti bozar. Diş etinden çıkan kan ise karıştığı tükürüğün yarısı veya daha fazlası kadar olduğunda abdesti bozar (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 52).
Vücudun herhangi bir yerinde kırık, çıkık veya yaradan dolayı sargı bulunduğunda, abdest alırken veya guslederken yaraya zarar vermiyorsa bu sargı çözülerek altı yıkanır ve yaranın üstü mesh edilir. Ancak sargının çözülmesinin zararlı olması hâlinde sargı çözülmeden üzerine mesh edilebilir.
Fakat aynı kadının bu altı günün bitiminde kanaması devam eder ve bu süre on günü geçer de mesela on iki güne ulaşırsa, bu kadının mutadı, altı gün olarak kabul edilir. Altı günü on iki güne tamamlayan son altı günlük sürede görülen kan, istihâze (özür) sayılır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/30).
Cinsel olarak uyarılmış olmak veya cinsel şeyler düşünmek gusül gerektirmez.
Erkek ilişkiden sonra ya da uyarılmış iken hızlı hareket eden ya da kasılma sonucu çıkan meni sonrasında beklemez ve hemen gusül alırsa ve namazını kılarsa bu da caizdir. Erkeklerde kasılma ve şehvet hali olmaksızın çıkan akıntı sebebiyle gusül gerekmez. Ama abdest yenilenir.
Cevap: Cünüp kimsenin vücut yüzeyinin yarıdan fazlası yara veya çiçek, kızıl gibi ise, teyemmüm eder. Derisinin çoğu sağlam ise ve yaralı kısımları ıslatmadan yıkanması mümkün ise, su ile gusül edip, yaraların üzerini mesh eder. Mesh zarar verirse, üzerine bir veya birkaç bez koyup, bunu mesh eder.
Kan, ister kendiliğinden ister sıkılarak çıksın abdesti bozar. Çıkan kan ya da irin, yaranın başından büyür, ama etrafa yayılmayıp çıktığı yerde kalırsa, yine de abdesti bozmaz.
Düzenli âdeti olan bir kadının âdet dönemi öncesinde gördüğü lekelenmeler âdet hükmünde kabul edilir ve o andan itibaren âdet günü sona erene kadar âdetli sayılır. Dolayısıyla lekelenmelerin olduğu günlerde de namaz kılınmaz ve oruç tutulmaz.
Lekelenme Adet Sayılır mı? Lekelenme şeklinde görülen kanamanın miktarı ancak iç çamaşırını kirletecek kadardır. Dolayısıyla bu durum adet kanaması olarak kabul edilmez.
Adet döngüsü bittikten ve aradan 1 hafta geçmesine rağmen kahverengi akıntıların devam etmesi durumunda, bu lekeler özür kanı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kadınlar abdest alıp namazlarını kılabilmektedir.
Kan ya da irin sivilcenin üzerinde kalır ve akmaz ise o zaman abdest bozulmaz. Tabii bu durum genelde gerçekleşmez. Daha çok vücudun herhangi bir yerinde sivilce patladığı vakit mutlaka sıvı belli bir noktaya kadar akar. Bu da cilde temas ederek gözeneklerden giriş yapar ve abdesti bozar.
Kan, burun veya kulaktan akıntı halinde gelirse abdest bozulur. Burundan gelen akıntıya (sümük) karışan kanın abdesti bozması hükmü tükürüğe karışan kanın hükmü ile aynıdır. Özetle, burundan gelen kan, akıntıdan daha çok veya eşit ise, abdesti bozar, değilse bozmaz.
Herhangi bir nedenden dolayı kan vermenin abdesti bozup bozmadığı, mezheplere göre değişen bir durumdur. Hanefi ve Şafii mezhebine göre kan aldırmak kesinlikle abdesti bozan bir neden değildir. Kanın sadece, idrar ve dışkı yoluyla gelmesi abdesti kaçırır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri