İnsanların gözlerini yaşartan kimyasal sayesinde soğan kendisini bir nevi avcılara karşı korumuş oluyor. -Soğan doğrarken soğan hücrelerini kesmiş oluruz. Soğan hücreleri içerisinde yer alan enzim soğan doğrarken serbest kalır. Doğrama esnasında allinazlar sülfidleri parçalayarak sülfenik aside dönüştürür.
Ancak uzmanlara göre, soğan doğrarken, gözlerin yaşarmasına doğrudan bu kimyasal bileşim neden olmuyor. Gazın gözyaşıyla tepkimeye girmesi sonucu sülfürik asit oluşuyor. Sülfürik asidin gözü tahriş etmesi sonucunda göz, yabancı maddeleri temizleyebilmek için gözyaşı salgılamaya başlıyor.
Soğanın kestiğiniz yüzünü kesme tahtasında yukarıdan aşağıya doğru sıra sıra ve ince bir şekilde dilimleyin. Soğanı yatay bir şekilde tekrar ince ince doğrayın. Son olarak soğanı elinizle dağıttığınızda parçalara ayrılacaktır. Özellikle tencere yemeklerinde bu doğrama tekniğini kullanabilirsiniz.
Soğan doğrarken sadece ağızdan nefes alınması veya ağızda bu esnada kesme limon, şeker, ekmek vb. bulundurulması bu sorunun önüne geçebilir. Ağza konulan bu yiyecekler sayesinde soğan içindeki sülfür gazının vücuda alınmasını engeller, yani soğandan gelen bu gazı emer. Böylelikle göz yaşarmaz.
İlgili 19 soru bulundu
Soğan doğrarken neden ağlarız? -Soğanda bulunan syn-propanethial-S-oksit isimli bir kimyasal nedeniyle soğan gözlerimizi yaşartır. -Soğanın büyürken geliştirdiği bir tür savunma mekanizması olan bu kimyasal göz yaşarmasının nedeni olarak aktarılıyor.
Soğanlar, syn-propanethial-S-oksit isimli bir kimyasalı ürettikleri için gözlerinizin yanmasına neden olur. Bu, gözlerinizdeki gözyaşı bezlerini uyarır ve bu da ağlamanıza neden olur.
Sakız çiğneme yöntemi
İster inanın ister inanmayın, sakız çiğnemek, genellikle soğanı doğrarken oluşan gözyaşını önlemeye yardımcı olabilir. Sakız çiğnerken ağzınızdan nefes alırsınız, bu da burnunuzdan aldığınız buhar miktarını azaltmanıza yardımcı olur.
hava cetin atalay on Instagram: “Yeni sıkılmış soğan suyunu günde 1-2defa göze damlatmak gözü temizler kuvvetlendirir ve yeni oluşmaya başlayan KATARAKTI eritir..
Neden göz yaşartır? Soğan, pırasa ve sarmısakta olduğu gibi, bileşiminde kükürt bulunan keskin kokulu uçucu bir yağ içerir. Soğan doğrarken bu uçucu yağın etkisinden dolayı gözlerimiz yaşarır.
Doğrama tahtasından sonra önemli adımlardan biri bıçak seçimidir. Bıçağınızın keskin ve düz olması gerekir. Genelde şef bıçağı olarak satılan bıçaklar doğrama işleminizi kolaylaştıracaktır.
Peki soğan alırken hangisini alacağınızı nasıl bileceksiniz? Soğan satın alırken ağır olanları seçmelisiniz. Yumuşak, hafif ve soyulmadan bile keskin bir kokuya sahip olanlar yaşlı soğanlardır. Tatlı soğan hariç tüm bu soğan çeşitlerini serin bir yerde birkaç hafta muhafaza edebilirsiniz.
Soğan Küp Küp Nasıl Doğranır? Öncelikle soğanı ikiye bölün. Daha sonra soğanın bir ucundan elinizle tutarak soğana enine sık aralıklı çizikler atın. Ardından ortadan da bir kez kesin ve doğramaya başlayın.
İlk yöntem doğradığınız soğanları buzlu soğuk suyun içerisine almak. Bu suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı da tuz atarsanız tüm acılığını alacaktır. Bu suyun içerisinde 10 dakika kadar bekletip süzdürdükten sonra kullanabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise tuzla ovmak.
bir işe yaramayan, bir işi beceremeyen erkekler de buna benzetilir. soğan erkeği işte, sırf görüntü ama aslında bi işe de yaramaz" anlamına gelir.
Özellikle karamelize soğan yapacağınız zaman acı soğanları tercih etmenizde fayda vardır. Soğanlar salatalarda çiğ olarak tüketildiği için sülfür miktarı düşük, acısı az soğanlar salatalar için daha uygundur. Soğanların suyunu salıp yağın renginin şeffaftan beyaza dönmesi doğru yolda olduğunuzun göstergesidir.
SOĞANIN ZARARLARI
Soğan bazı kişilerde tüketildiğinde mide ekşimesi ve hazımsızlığa yol açabilir. Bunun yanı sıra basur hastalığı olan kişilerde kanamanın da artmasına neden olabilir. Soğan içerisinde kükürt de bulunur. Bu yüzde aşırı tüketilmesi alerjilere yol açar ve gıda zehirlenmesiyle de sonuçlanabilir.
Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür. Çok sülfürlü topraklarda yetişmiş soğanlar daha acı olurken, sülfür miktarı az topraklarda yetişmiş soğanlar diğerlerinden daha az acıdır.
- Antibiyotik özelliği olan soğan tüm vücudu temizleyerek her türlü bakteri ve virüs ile de savaşır.
Yapılan bilimsel araştırmalar sakızın ayrıca motivasyonu arttırdığını ortaya koymaktadır. Sakız Çiğnemek Hafızayı Güçlendirir: Psikologlar sakız çiğnemenin belleği güçlendirdiğini ve sakız çiğneyen kişilerin çiğnemeye göre hafıza testlerinde daha fazla başarılı olduğunu söylemektedir.
Soğanın filizlenmesindeki asıl neden çürümesidir. Çürüme durumu başlayan filizlenmiş soğanda, sağlık açısından kök kısmının yenilmemesi tavsiye edilir.
Çok fazla sakız çiğnemek baş ağrısı ile beraber birtakım alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca çok fazla sakız çiğnemek yine çene kaslarının yorulmasına ve zarar görmesine neden olabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı mutlaka sakız dengeli ve düzenli bir şekilde çiğnenmelidir.
Kuru soğan normal şartlarda mideye dokunan bir besin değildir, kuru soğanın içerdiği maddeler mideye dokunmaz. Tıpta "mide hastalığı" kategorize edilen gastrit, kanser, mide ülseri hastalarının dahi kuru soğan tüketmesinde bir sorun yoktur. Reflü, bir mide hastalığı olarak tanımlanmamaktadır.
Hassas kişilerde, soğana dokunmak, soğanı koklamak ve soğanı yemek alerjik reaksiyona neden olabilir. Bağışıklık sisteminin soğanda bulunan bazı maddeleri zararlı olarak algılaması alerjik reaksiyon nedenidir. Soğan, sarımsak, arpacık soğanı ve frenk soğanı ile birlikte Alliumun bitki cinsinin bir parçasıdır.
Düzenli soğan tüketimi göz renginde hafif bir değişiklik yapar. Ayrıca, depresyon ve uykusuzluk sorunları için de iyi bir çözüm olduğu düşünülüyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri