Yüksek nem oranı nefes darlığına sebep olabiliyor Nem oranı yükseldiğinde, hissedilen sıcaklık oranı da artmaktadır. Yüksek nemin olduğu havalarda, ciltte buharlaşma yavaşladığından, vücut yeteri kadar soğuyamamakla birlikte kişi nefes almakta zorlanır ve bunalmaya başlar.
Yazın artan nem miktarı allerjenlerin ortaya çıkmasına neden olur. Sıcak hava, ev tozu akar ve lif mantarlarının artışı astımın kontrolünü zorlaştırır. Bu nedenle astımlı hastaların yaz aylarında da tedavilerine, doktorların söylediği şekilde, devam etmesi ve kontrollerini aksatmamaları gerekir.
Nemli havada nefes almak, akciğerlerinizdeki solunum yollarınızı daraltan ve sıkıştıran sinirleri harekete geçirir. Nem ayrıca havayı polen, toz, küf, toz akarları ve duman gibi kirleticileri ve alerjenleri hapsedecek kadar durgun hale getirir.
Nefes Darlığı Neden Olur? Nefes darlığına astım, KOAH veya akciğer kanseri gibi akciğer sorunları, nefes borusundaki tümörler, sigara kullanımı, kalp krizi ve yetmezliği gibi kalp sorunları, koronavirüs, bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonları, alerjik reaksiyon ve stres neden olur.
Isı ve nemdeki hızlı artış burun içerisini döşeyen dokunun şişmesine, burundaki etlerin dolgunlaşmasına neden oluyor. Bu durum, burnumuzun tıkanmasına dolayısıyla rahat nefes alamamayla sonuçlanıyor.
İlgili 30 soru bulundu
Eğer ortamdaki nem oranı yüksekse buharlaşma daha yavaştır. Bu nedenle nem oranındaki artış vücudun terlemeyle ısı kaybetmesini, dolayısıyla soğumasını engeller. Kışın nem oranı yüksek olan yerlerde hava sıcaklığını olduğundan daha düşük hissetmemizin nedeni ise farklıdır.
Nemli havanın kuru ve sıcak havadan daha az zararlı olduğu düşünülse de gerekli önlem alınmadığında nemli havaların hasta etme ihtimali daha çoktur. Kronik rahatsızlığı olanlar için nem alma cihazı uzmanlar tarafından öneriliyor.
"Nefes darlığı, çabuk yorulma, bacaklarda şişme kalp yetersizliğinin habercisi olabilir" Kalp yetersizliği, nefes darlığı ile kendine gösteren ve yaşam boyu devam eden kronik bir hastalıktır. Kalp büyümesi ve kalp kasılma veya gevşemesindeki bozulma sonucu ortaya çıkar.
Nefes Alma Zorluğu: Psikolojik nefes darlığının en belirgin özelliği, zor nefes alıp verme hissidir. Bu durum, kişinin normal nefes alıp verme ritmini etkileyerek huzursuzluk yaratır. Göğüste Sıkışma ve Baskı Hissi: Psikolojik nefes darlığı yaşayan kişiler, göğüs bölgesinde sıkışma ve baskı hissedebilirler.
Yatarken yastığın yüksek tutulması, dik oturmak, doğru beslenmek gibi değişiklikler nefes darlığına iyi gelebilir. Kahvaltıdan önce bir fincan sıcak suyun içine atılan kurtpençesi nefes darlığının en eski tedavisidir. Özellikle sinir stres ve heyecan sonucu oluşan nefes darlıklarında nane ferahlatıcı bir etki yaratır.
Akciğeri temizleyen besinler genellikle C vitamini ve karotenoid yönünden zengin olan besinlerdir. Elma, yeşil çay, zerdeçal, sarımsak, soğan, biber, balkabağı, kekik, zencefil, siyah fasulye, mercimek, pazı ve yeşil sebzeler akciğerleri temizleyen besinler arasında yer alır.
Sırtüstü Yatınca Nefes Darlığı Neden Olur? Sırt üstü yatıldığında kalbe binen yük arttığı için nefes darlığı daha fazla yaşanabilir. Hatta bu durumun çok ileri seviyesinde kişiler yatarak değil, yalnızca oturarak uyuma ihtimalleri vardır. Bu yüzden uyuma şeklinize dikkat etmek sağlığınızı için önemli bir adımdır.
Alerjik astım; özellikle bahar ve yaz aylarında polen ve toz gibi alerjenlerin vücuda girmesiyle öksürük ve nefes alındığında hırıltı gibi belirtiler ortaya çıkaran bir astım çeşididir.
Astımla birlikte alerjik rinit belirtileri de olan burun akıntısı, göz yaşarması, hapşırma, boğaz kaşıntısı, geniz akıntısı da ortaya çıkabilmektedir. Alerjik astımın teşhisinde, akciğer grafisine bakılır, solunum fonksiyon testi yapılır ve eğer doktor gerekli görüyorsa alerji testleri yapılabilmektedir.
Sıcak hava ve yüksek nem oranı, sağlıklı kişilerin dahi yaşam kalitesini düşürürken özellikle astım hastalarının zor bir süreçten geçmesine neden oluyor. Ailesinde astım öyküsü bulunanlar başta olmak üzere özellikle hava kirliliğinin yoğun görüldüğü bölgelerde yaşayan kişilerde de astım atakları daha sık görülüyor.
Nefes darlığının kalpten kaynaklanıp kaynaklanmadığı teşhisini koyduran test ise şüphesiz ekokardiyografi. Bu test ile kalbin gücü, büyüklüğü, fonksiyonları, kas kalınlığı, kapakçıklar ve yapısal bozukluklar rahatlıkla ortaya koyulabiliyor.
Astım, KOAH, solunum yolu infeksiyonları, reflü, kalp yetmezliği, panik hastalığı, akciğer sertleşmesi ve uyku-apne sendromu bu hastalıkların başlıcalarıdır. Siz de eğer nefes darlığı ile uykudan uyanıyorsanız, sebebini araştırmak için bir Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurmanız en uygun yoldur.
Anksiyete bozukluğu yaşayan hastalar, özellikle çok kaygı duyduklarında psikolojik olarak darlanma hissetmekte olup, buna bağlı olarak da psikolojik nefes darlığı yaşamaktadırlar. Bu gibi durumlarda ise bu nefes alamama durumundan daha çok panik olup, daha çok kaygı duymaktadırlar.
İSTİRAHATTE OLAN NEFES DARLIĞI CİDDİYE ALINMALI
Cümlelerini tamamlayamayan ve kelimeler ile kesik kesik, yavaş yavaş konuşan ve muayene sırasında sırtüstü sedyeye yatamayan oturma ihtiyacı duyan birinde nefes darlığının ciddi olduğu düşünülmelidir.
Kalp hastalarında görülen en sık şikayetler arasında; sıkıştırıcı özellikte göğüs ağrısı, eforla gelen nefes darlığı, öncesine göre daha çabuk yorulma, ani veya sürekli çarpıntı, öksürük, el ve ayaklarda morarma, baş ve ense ağrıları, baş dönmesi, bayılma, ayaklarda halsizlik, eklem ağrıları bulunmaktadır.
Geceleri uykudan nefes darlığı-nefes alamama ile uyanan hastalarda reflüden (reflüye bağlı laringospazm) şüphenilmelidir.
Nemli ortamlarda insanlar kendilerini daha yorgun hisseder. Günlerin uzaması, güneş ışınlarının artması atmosferdeki iyon değişimine neden olur ki bu da bahar yorgunluğunun önemli sebeplerinden biridir.
Nem ve küf, solunum yollarına ciddi şekilde zarar verebilir ve bu hasar astım krizine yol açabilir. Tüm bu hastalıkların yanı sıra romatizma ve eklem ağrısı özellikle yaşlı insanlarda yaygındır. Aynı zamanda küf kokusu ve yüksek nem de uyku bozukluklarına neden olabilir.
Evde olması gereken nem oranı uzmanlar tarafından ortalama yüzde 65 olarak öneriliyor. Nem oranının yüzde 35-40'lara düşmesi durumunda oda içindeki hava sertleşiyor. Düşük nemli ortamların virüs ve bakteriler için, yüksek nemin ise akarlar ve mantarların üremesi için ideal ortam sağladığı ifade ediliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri