a. Allah'ın güzel isimlerinden birisi olduğu için, temiz olmayan yerlerde selam verilmez, b. Hamama girerken selam verilmez, c. Günahla meşgul olan kimselere selam verilmez, d.
Boş bir yere (odaya/eve) girilirken “es-Selâmü aleynâ ve alâ i'bâdillâhi's-sâlihîn” diyerek selâm verilir.
Aynı şekilde, bir mescide veya başkasına ait bir eve girildiğinde içeride kimse yoksa, “es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn ve's-selâmü aleyküm ehle'l-beyt ve rahmetullâhi ve berekâtüh” denilmesi müstehap kabul edilmiştir. Bu davranışların hepsinde Allah'ın zikri ve duâ vardır.
Selamünaleyküm. Harama işleyen birisine 'o haramı işlerken' selam verilmesinin sakıncası vardır. Açık bir bayanın açık olması, 'açıklığı benimseme ve savunma' noktasında ise bu kural onun için de geçerlidir. Sizinki buna uymamaktadır, selam vermeniz tebliğ bakımından daha faydalıdır.
İçki içen bir müslümana gezerken vs. rastlandığı yerlerde selam vermek de vermemek te caizdir. Kuran okuyana, namaz kılana, zikredene, selam verilmez.
İlgili 15 soru bulundu
Buna göre bir haramın işlendiği masada oturmamak en güzelidir. Ancak oturmak ya da orada bulunmak zorunda olan bir Müslüman, o günahtan rahatsız oluyorsa işlenen günaha ortak olmaz ve sorumlu da olmaz.
Değerli kardeşimiz, Ne amaçlı olursa olsun, evde alkol bulundurmak caiz değildir.
Erkeğin, kendisine mahrem olmayan yabancı kadınlara selâm vermesiyle ilgili ise şöyle bir detay vardır: Kadın yaşlı olduğu takdirde erkeğin musâfaha yapmaksızın kendisine selâm vermesi ve kadının bu selâma karşılık vermesinde bir sakınca yoktur.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Günaydın demek cahiliye adetidir'' gibi bir açıklamasının olmadığını belirtti. '''Günaydın demeyin' demişim gibi algı oluşturmak büyük haksızlıktır" diyen Erbaş, kendisinin de ''Günaydın'' ifadesini kullandığını söyledi.
Kur`ân okuyana, Ezan okuyana, Kâmet getirene, Cum`a ve bayramlarda hutbe okuyana, Namazla meşgûl olanlara, (ancak aralarında namaz kılmayan varsa ona selâm verebilir), Tedrisle ve Şer`i ahkâm halletmekle meşgul olana, her çeşidiyle zikirle meşgul olana.
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü denilir. Anlamı ise Allah'ın rahmeti, bereketi ve selameti sizin üzerinize olsun demektir. Cevap olarak ise ve aleyküm selam ve Rahmetullahi ve berekatühü olarak yanıtlanır.
En evlası selam sözünü tam olarak ve örfe uygun şekilde ifade etmektir. Ancak yazışmalarda kısaltılarak kullanılması da günah değildir. Bu kısaltma selam manasını hatırlatıyorsa selam verilmiş olunur. "Merhaba" da, yerine göre selam yerine kullanılabilir.
Bir fıkhî ıstılah olarak Selam; karşılaşan iki Müslümanın birbirine yaptıkları dua cümlesinden ibarettir. Selam veren "es-selamu aleyküm (Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun)" der, selamı alan ise "ve aleykümü's-selam ve rahmetullah (Allah'ın selamı ve rahmeti sizin üzerinize olsun)" diyerek ilaveli duada bulunur.
Bununla beraber, yemek yiyen kimsenin ağzında lokma yoksa kendisine selam verilebilir. Bu durumda selama icabet etmesi gerekir. Yemek yiyenler birden fazlaysa sadece birinin icabet etmesi yeterlidir. Ancak ağzında lokma varsa kendisine selam vermek uygun olmadığı gibi icabet etmek de farz değildir.
(bk. Ebu Dâvud, Edeb, 141). Şayet gruptan hiç kimse selâmı almazsa, o grupta bulunan herkes günahkâr olur. Dargın olan kimseler selam vermekle aralarındaki dargınlık kalkmış olur.
- Mesela biri bu ayete göre şöyle bir şey diyebilir; selamı oturan vermeli, gelen almalı. hadis-i şerifi gereğince, müminler birbirlerine selâm verirler. "Şüphesiz ki, Allah katında insanların en iyisi, önce selâm verendir." (Ebû Davûd, Edeb, 133), hadis-i şerifne göre de selâmı ilk veren daha çok sevap kazanır.
Eğer ihtiyaç halinde konuşuluyorsa, selam vermek veya Allah razı olsun demek de caiz olur. (Yabancı ile her şeyi konuş, selama veya duaya gelince, bunlar caiz değil) denmez. İyi günler, merhaba, hayırlı sabahlar demek de selam vermek gibidir. Bunları da, yabancıya söylemek caiz olmaz.
Günaydın, tünaydın, iyi akşamlar gibi yavan selamlama öbeklerinin yerine "sabah-ı şerifleriniz hayrolsun", "Allah gününüzü aydın etsin", "Hayırlı akşamlarınız olsun", vb. cümleleri ikame edin.
Gün ve aydın. Hani gece karanlık demek gibi. İçinde duygu, dilek barındırıyor değil. Hayırlı sabahlar, güzel sabahlar, mutlu sabahlar, sabah-ı şerifleriniz hayrolsun gibi dilekler daha duygu dolu ve hoş geliyor kulağa.
İslâm topraklarında problem olarak devam eden bu konu, tahrik unsurları taşıdığından dolayı kadın sesini erkeğin dinlemesinin haram olarak kabul edilmesidir. Bu düşünceye göre zina kadar zinaya sevk eden her yol da haramdır.
Ancak selâm verildiği takdirde selâma karşılık veremeyecek durumda olan kimselere selâm vermek uygun değildir. Mesela, ezân, Kur'ân-ı Kerîm ve hutbe okuyana, hutbe dinleyenlere selâm vermek mekruh kabul edilmiştir.
" mânasına gelen selâmlaşmanın yerini basit kelimeler tutmaz. -Karşılaşan iki Müslüman birbirlerinin ellerini tutarak müsafaha eder, Peygamber'e (s.a.s.) salavât okur, hal hatır sorarlar. Bu durumda olan kişiler henüz birbirlerinden ayrılmadan Allah onlara mağfiret eder. Gönderilen selamı yerine ulaştırmak vaciptir.
İşinizle ilgili olarak; şüphesiz yabancıların konuk olduğu bir otelde çalışmak haram değildir. Fakat haram işler bulaşırsa bu durumda çalışmanız harama dönüşür. Genellikle bu tür otellerde içki içilir, erkek ve kadınlar bir arada olur, müzik, yüzme havuzları vb..
İçki satılan bir otelde konaklamak ve içki satılan lokantada yemek yemek caizdir. Ancak içkisiz yerler varsa buraları tercih etmek gerekir. Ayrıca içki bulunan dolapta başka ürünler varsa bunlardan faydalanmanın bir sakıncası yoktur. Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Helal lokma yemek, haramların işlendiği sofraya oturmamak ve israftan kaçınmak esastır. Bu itibarla dinen meşrû olmayan hâl ve durumların bulunduğu sofraya mecbur kalınmadıkça oturmak, böyle bir ortamda bulunmak caiz değildir. Fakat bulunulan ortamda haram işlenmesi sofradaki helal yiyecek ve içecekleri haram yapmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri