Tören sırasında eşlerin birbirlerini eş olarak kabul ettiklerini ifade etmelerinin ardından sıra şahitlere gelir. Şahitlerin nikah memurunun "Siz de şahitlik ediyor musunuz?” sorusunu yanıtlamaları ve nikah defterini imzalamaları gerekir.
Nikah dairelerinde yada nikah seremonisini yaptığınız mekanda, nikah memurunun " çiftler birbirlerini eş olarak kabul ettiler, şahitlik ediyormusunuz" sorusuna, nikah şahitleri tek tek "evet" diyerek cevap verirler.
Nikâh memuru, Medeni Kanun'un ilgili maddesine göre, belediye başkanının kendisine verdiği yetkiye dayanarak şahitler huzurunda evlenecek çifte, “hiç bir etki altında kalmaksızın kendi arzularıyla evlenmeyi kabul edip etmediklerini” önce geline, sonra damada sorar.
İmam, evlenecek kişilerin, şahitlerin isimlerini, anne/baba isimlerini bir kağıda yazar. Kuran'dan ilgili ayet ve hadisler okur. Önce kadına, sonra erkeğe üçer defa "bu kadını/erkeği kabul ettin mi" diye sorar. Şahitlerin huzurunda bu nikahı gerçekleştirir.
Evlenen yani nikahı kıyılacak olan çiftlerin resmi olarak nikahlarına şahitlik yapan kimselere nikah şahidi ismi verilir. Nikâh şahitleri nikahta sırasında, sözlü ve yazılı olarak olarak bahsi geçen evliliğe şahit olduklarını beyan ederler. Nikâhta resmi olarak en fazla iki şahit olabilir.
İlgili 38 soru bulundu
Mehir olarak isimlendirilen armağan, evlenme anında ya da devamında, ya da evliliğin sona ermesi halinde kadına verilebilir. Mehr-i muaccel (nikah sırasında ödeme) veya mehr-i müeccel (sonraki bir tarihte ödeme) olarak mehir kararlaştırılabilir.
Nikah şahidi olmayan nikahlarda resmi işlemler tamamlanamadığı için evlilik gerçekleştirilemiyor. Bu nedenle resmi nikahın kıyılabilesi için en az 2 kişinin şahit olması şartının yerine getirilmesi gerekiyor.
Mehrin en az miktarı Hanefîler'e göre 10 dirhem (o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli), Mâlikîlere göre ise 3 dirhem gümüştür. Şâfiî ve Hanbelî hukukçulara göre ise mehrin alt veya üst sınırı yoktur. Mehrin üst sınırının olmadığı konusunda Hanefî ve Mâlikîler de diğer iki mezhep gibi düşünmektedir.
CEVAP: Şartlarına uygun olarak kıyılan nikâhtan sonra artık evlilik dinen başlamış sayılır. Erkek artık karısını evine götürme hakkı elde eder. Fakat gerdek, nikâhın geçerli olma şartı değildir.
Bir tanığın usulüne uygun şekilde dosyaya sunulması halinde, tanık mahkemeye çıkmaktan kaçamaz. Mahkeme, tanığın ikametgahında yetkili emniyet görevlilerine müzekkere adı verdiğimiz bir yazı yazarak tanığın mahkemede hazır bulundurulmasını ister. Tanık bu şekilde, dinlenilmek üzere mahkemeye zorla da olsa getirilir.
Çiftlerin resmi nikahının kıyılması için nikah şahitlerinin olması gerekiyor. 18 yaşını dolduran, akli dengesi yerinde olan herkes nikah şahitliği yapabilir. Kişinin annesi, babası ya da kardeşleri de nikah şahidi olabilir.
En az iki şahit bulunmadan kıyılan nikâh akdi geçerli değildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.); “…iki âdil şahit olmadıkça kıyılan nikâh (geçerli) olmaz.” (İbn Hibbân, es-Sahîh, 9/386 [4075]; bkz. Tirmizî, Nikâh, 15 [1104]) buyurarak nikâhtaki en önemli şartlardan birinin şahitlik olduğunu belirtmiştir.
Rıza belgeleri ana ve baba veya vasi tarafından bizzat evlendirme memurunun huzurunda imza atılır ve imza onaylaması evlendirme memurunca yapılır. Ana ve babanın veya vasinin gelemediği durumlarda ise bulunduğu bölüm ya yetkili merciler ( Noter huzurunda) tarafından onaylanmış olacaktır.
Nikâh şahidi olabilmek için ergin, ayırt edebilme yetisine sahip olmak ve şahitliği yapılan kişiyi tanıma şartı aranır. Bu şartları taşıması kaydıyla çiftin annesi, babası, kardeşi veya çocuğu da nikâh şahidi olabilir.
Mehir, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. İstanbul'da genel olarak 11 Reşat altını mehir olarak verilir. Mehrin altın olması şart değildir. Herhangi bir mal [ev, apartman, bağ, araba, fabrika] veya bir menfaat de olabilir.
Şayet takılar kız tarafının takmış olduğu takılar ise, kadına verilmesi gerekir. Takılan takılar kadının mehiri olarak takılmış ise, kadına ait olduğu için boşanma durumunda dahi ödenmesi gerekir.
Boşadığı kadına mehrini ödememek kul hakkıdır. Ödemezse, ahirette azabı çok şiddetlidir. İslâmiyet'te mehir parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mutlu olarak devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir.
18 yaşını dolduran, akli dengesi yerinde olan herkes nikah şahitliği yapabilir. Kişinin annesi, babası ya da kardeşleri de nikah şahidi olabilir. Nikah şahidi olan kişilerin TC kimlikleri ile birlikte nikah kıyacak memura bildirmeleri gerekmektedir.
On sekiz (18) yaşını doldurmuş, çifti tanımak şartı ile akıl sağlığı yerinde olan her kişi nikâh şahidi olabilir.
Şahit akıllı ve ergin olmalıdır. Akıl hastası veya küçük çocukların şahitliği yeterli değildir. b. Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir.
Mâlikî mezhebinde mehir, nikâh akdinin sıhhat şartı kabul edilmiş ve mehir tespit edilmeden yapılacak evlenmeler gayrisahîh (geçersiz) sayılmıştır. Hanefî, Şâfî'î ve Hanbelî mezhepleri ise mehri nikâhın şartlarından biri değil, kaçınılmaz bir sonucu olarak kabul etmişlerdir.
Evli olduğu halde zina eden kadın mahkemeye düşerse ceza görür. Bu kadını kocası boşarsa boşama kadının ağır kusurundan olduğu için, mehir vermez. Zina eden karı, mehrinden vazgeçerek boşanmış (muhâlaa) sayılır.
1- Senette mehir verilen şeyler ve miktarları yazılmalı. 2- Senedin yazılı hazırlanması ve özellikle erkek eşin imzasının bulunmalı. 3- Yazılı senette 2 şahit ve 1 kefil imzası da bulunmalı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri