Latince adı Turritopsis dohrnii olan ölümsüz denizanaları, dünya çapında ılıman ve tropik sularda yaşayan, küçük ve biyolojik açıdan ölümsüz bir tür.
Bu tür, denizanalarının son yaşam evresi olan medusa evresine ulaştıktan sonra denizanalarının yaşam döngüsündeki ilk aşama olan polip formuna geri dönebilir ve bu süreç, sonsuza kadar devam edebilir ve tür, bu sayede biyolojik olarak ölümsüz olur.
Vücut ve hareket sistemi olarak denizanalarına benzemektedir. Zehirli değildir, bu yüzden insanlar için zararsızdır.
Koşullar uygun olduğunda, denizanası cinsel olarak çoğalıyor. Araştırmacıların bildirdiğine göre, birçok denizanası türünün yaşlanmayı tersine çevirme ve larva aşamasına dönme kapasitesine sahip olmasına rağmen, çoğu cinsel olgunluğa ulaştıklarında gençleşme yeteneğini kaybediyor.
Ana görselimizdeki denizanası, bu özelliği nedeniyle "ölümsüz denizanası" olarak da bilinen Turritopsis dohrnii türüdür. Bu özellik, T. dohrnii türüne teorik bir ölümsüzlük sağlar. Elbette canlı, avcıları tarafından aldığı darbelerle, hastalıklar dolayısıyla ya da diğer fiziksel etmenler sonucu ölebilmektedir.
İlgili 42 soru bulundu
Denizanalarının beyinleri yoktur. Bunun yerine sinir sistemleri ışığa ve kokuya duyarlı şekilde gelişmiştir. Küçük balıklarla ve diğer küçük deniz canlılarıyla beslenirler.
Vahşi doğada iki yıla kadar yaşayabilirler.
Sözde ölümsüz olan, Turritopsis dohrnii adlı bu bu denizanası deniz sularında yaşıyor. İlk olarak 1880'lerde Akdeniz'de keşfedilen denizanası artık birçok yerde bulunuyor. Çok ufak olan bu canlı plankton, balık yumurtası ve küçük yumuşakçalar ile besleniyor.
Çoğu insan denizde karşılaştığı bütün jelimsi ve yüzen denizel canlıları “denizanası” olarak tanımlar ve dahası hepsinin acı verdiğini düşünür. Fakat tüm denizanaları acı vermez; çoğu insanlar için zararsızdır, fakat dokunmaktan kaçınmak her zaman iyidir.
Ölümsüz Denizanası olarak bilinen Turritopsis Dohrnii, yeryüzünde asla ölmeyen tek canlı! Bilim insanları tarafından 'ölümsüz' olarak nitelendirilen bu denizanası, ölüme yaklaşacağını hissettiği zaman hücrelerini yeniliyor.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Onun adı Latincede "Turritopsis Nutricula" olarak geçiyor. Sadece 5 milimetre çapında ufacık bir denizanası o... Ama Turritopsis Nutricula'yı diğer canlılardan çok önemli bir farkı var: Sonsuza kadar yaşayabilmesi. Turritopsis Nutricula'nın ölümsüz olduğu, aslında ABD'de yapılan basit bir deney sırasında ortaya çıkmış.
1. Ölümsüz denizanası - Sonsuza dek yaşar. Adından da anlaşılacağı üzere ölümsüz denizanası biyolojik olarak ölümsüzdür. Yani, fiziksel bir şiddete maruz kalmadan sonsuza dek yaşamını sürdürebilir.
Öncelikle, denizanaları birer besin kaynağıdır. Derisırtlı deniz kaplumbağaları, penguenler ve bazı balık türleri denizanasıyla beslenir. Kimi denizanaları diğer denizanaları tarafından yenir. Hatta özellikle Güneydoğu Asya'dan olmak üzere insanlar için de lezzet kaynağıdırlar.
Temas sırasında deniz anası dokunaçları üzerinde milyonlarca bulunan mikroskobik dikenli iğnelerinin size batmasıyla zehrini zerk eder. Deniz anasının dokunduğu yerde şiddetli ağrı ve kızarıklık meydana gelir. Bazı deniz anaları ise daha ağır reaksiyonlara yani şok tablosuna neden olabilir. Ama bu durum daha nadirdir.
Sümen, denizanalarının yoğun olduğu ve özellikle zehirli türlerinin bulunduğu yerlerde denize girilmemesi gerektiğini vurguladı. Uyarı tabelalarıyla deniz kenarında vatandaşların bilgilendirilebileceğini dile getiren Sümen, "Cankurtaranlara da denizanası ile yaralanmalarda ilk müdahale eğitimi vermeliyiz.
Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Yeni araştırma ise denizanalarının dahi uyuduğunu söylüyor. Hatta bazılarımız gibi uyanırken zorlanıyorlar bile. Hayvan aile ağacımızın en altlarında yer bulan bu canlıların uyuyor oluşu, uyku kabiliyetinin bildiğimizden daha erken evrildiğini gösteriyor.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
Denizanaları da her canlı gibi bulunduğu yaşam ortamında ekosisteme faydalı bir görevi bulunmaktadır. Öncelikli olarak deniz ve okyanuslardaki denizkaplumbağaları, balık türleri gibi bazı canlıların besin kaynağını oluşturmaktadır.
Ağırlığı 2 kg'a ulaşabilir. Bununla birlikte, küçük boyutlu Irukandji bir kutu denizanasıdır ve küçük boyutuna rağmen öldürücüdür. Her köşede yaklaşık 15 dokunaç vardır. Her bir dokunaçta , kurbana zehir enjekte eden zıpkın şeklinde mikroskobik bir mekanizma olan nematosistleri içeren yaklaşık 500.000 cnidosit vardır.
Deniz suyu sıcaklığının ve fosfor, azot gibi besin elementlerinin artması deniz suyunda plankton sayısının da artmasına yol açar. Planktonlar aynı zamanda denizanalarının besinidir.
Deniz ve okyanusların her derinliğinde yaşayabilen, sahip oldukları özellikler sebebiyle yeryüzünün en büyüleyici canlıları arasında gösterilen denizanalarının 2000'den fazla türü, bilim insanları tarafından keşfedilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri