Guş etmek dinlemek, kulak vermek anlamına gelmektedir. Söz dinlemek ve dikkat edip kulak vermek anlamlarına da gelmektedir. Örneğin; Osmanlıca dilinden yazılmış bir metinde gûş eyledi beni cümlesini gördüğünüzde bu cümlenin anlamı beni dinledi, söylediklerime kulak verdidir.
Güzellik, yenilik, özgünlük.
Zekâvet, basiret, tedbir, fatânet, zeyreklik.
(ﻭﺵ) ek. (Fars. -veş) Gibi: “Meh-veş: Ay gibi.” “Perî-veş: Peri gibi.” Şem'-veş veh kim bu dem ölmek mukarrerdir bana (Fuzûlî'den).
gına / gınâ / غنا / غِنَا
Tok gözlülük. Mülâki olmak. Bir kimseye dostluğunda devamlı olmak. Bıkma, usanç.
İlgili 21 soru bulundu
benat / benât / بنات
1. En dipteki yer, dip, ka'r: “Gavr-ı bahr.” “Gavr-i amik.” Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar / Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrına korkar (Tevfik Fikret). 2. Bir şeyin esâsı, aslı, künhü: Sözümüz gavrına çün erdi şeyh (Gülşehrî).
keyfe halük / keyfe hâlük.
teşviş / teşvîş / تَشْو۪يشْ
Karıştırma. Karma karışık etme. Bulandırma.
icbar / icbâr / اجبار / اِجْبَارْ Zor.
gabi / gabî / غبى / غَب۪ي
Anlayışsız, ahmak, bön.
GAB ve ISO:20252. GAB (Güvenilir Araştırma Belgesi) Nedir ve Neden Gereklidir?
Divan şiirinde hakikatin ve kesinliğin karşıtı olarak kullanılan bu kelimenin sözlük anlamı şüphedir. Varlığından ya da gerçekliğinden tam olarak emin olunamayan şeyler için güman kelimesi kullanılır.
Osmanlı argosunda sevgiliye 'kasık kombarası', rakıya 'akcinnü' deniyordu.
erkek veya kadın sevgili, mâşuk, mahbub, mâşuka, mahbube.
Mahbub, sevgili olan.
Hareket etmek. Kırağı çalmak. Meyletmek. Neşv ü nemâ bulmak.
Sevgili, sevilen güzel.
(Çoğulu: Tereşşuhât) Terlemek, sızmak. Sızıntı. Sızıntı meydana çıkmak.
şükran / şükrân / شكران
Minnettarlık, teşekkür.
Sevgi ve muhabbet mesajı veren 'seni seviyorum' Arapça karşılığı أنا أحبك kelimesidir. Söylenişi ve yazılışı Arapça kurallarına göredir. Arapçada 'seni seviyorum' 'ene uhibbuke' şeklindedir.
Yeryüzünün batısında bulunan bölgeye, yani "batı" yerine "garp" kullanılırken, Osmanlı Devleti'nde Trablusgarp, Tunus ve Cezayir bölgesine de garp denmiştir.
Büyüklük, ihtişam, görkem.
galiz / galîz / غليظ / غَل۪يظْ
Çirkin, terbiye dışı, kaba, ağır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri