Vak'a-Nüvis, Osmanlı İmparatorluğu zamanında saltanatın tarihî olaylarını kaydetmekle görevlendirdiği kişilere verilen isimdir. Vakanüvîsân devlet görevlisidir. Her yılın sonunda saraya o yıl içinde ölen önemli şahısların biyografilerini vermekle yükümlüdürler.
Osmanlı Devleti'nde resmî tarihçiler için kullanılan unvan.
Tarih yazıcılarına vakanüvis denir.
Osmanlı tarihi hakkında günümüze ulaşan ilk kaynak, Ahmedî'nin 1390 yılında tamamlayıp Germiyanoğlu Süleyman Şah'a sunduğu İskendernâme isimli eserdir.
XVIII. yüzyıla gelindiğinde Şehnameciliğe ilaveten Osmanlı tarih yazımında Vakanüvislik denen yeni bir makam ihdas edilmiştir. Vakanüvislerin görevi devletçe kendilerine verilen belgeleri kaydet- mekti (Sertoğlu 1986).
İlgili 29 soru bulundu
MehmetNeşrî, Enverî, Şehdî, Aşıkpaşazade, Tursun Bey, İdris-i Bitlisî, Kemal Paşazade, Lütfi Paşa, Hoca Sadeddin,Selaniki ve Gelibolulu Mustafa Ali, Klasik Dönemin önde gelen tarih yazarlarıdır. Her toplum ve uygar- lıkta olduğu gibi Osmanlı Devletinde de tarihçilik anlayışı kendine özgü dinamiklere sahipti.
Sözlükte “sultanın kitabını yazan kimse” anlamına gelen şehnâmeci Osmanlı literatüründe XVI. yüzyıl saray tarihçileri için kullanılmıştır.
isim Tarihsel konular üzerinde araştırmalar yapan, tarih kitapları yazan kimse, müverrih.
'Şehnâmeci', Osmanlılarda XVI. yüzyıl saray tarihçileri için kullanılan bir tabirdir.
Kanıtlar toplayıp yorumlar yaparak geçmiş hakkında soruları ilk araştıran kişiler, MÖ 5. yüzyılda yaşayan Antik Yunan yazarları Herodot (MÖ 484–425) ve Thukididis'tir (MÖ 460–400).
Arkeologlar kazı yaparak eski yapılar, gömülü şehirler, mezarlar ortaya çıkarabilir ve buldukları fosiller (insan kalıntıları gibi) ve el yapımı eserler sayesinde insanların nasıl yaşadıklarını inceleyebilirler. Arkeologlar bu fosil ve eserlerin yaşlarını farklı tekniklerle tahmini olarak belirleyebilirler.
Mustafa Naîmâ ya da tam adıyla Halepli Mustafa Naîmâ Efendi, (Osmanlı Türkçesi: مصطفى نعيما; d. 1655, Halep - ö. 1716, Patras), Osmanlı tarihçisi, ilk resmî Osmanlı vakanüvisi.
Şehnâmecilik makamı Kanûnî Sultan Süleyman zamanında 1550 yılı civarında kurulmuştur. Dâimî ve maaşlı bir memur olan şehnâmecinin başlıca görevi, o dönemi veya Osmanlı tarihinin yakın geçmişini edebî şekilde tasvir veya rapor etmektir.
müverrih / مورخ
Tarihçi, tarih yazan.
Herodotus, M.Ö. 484 dolaylarında Pers İmparatorluğu'nda doğmuştur. Onun ünlü eseri hikayeleri için Romalı hatip ve yazar, Cicero'nun, tarafından "Tarihin Babası" olarak adlandırıldı.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında saltanatın tarihî olaylarını kaydetmekle görevlendiren kişilere verilen isim Vak'a-Nüvis, Vakavünis'tir.
Şehnâme veya Şahnâme (Farsça: شاهنامه), Firdevsî'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır. İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 977 ila 1010 arasında yazılmıştır. 60.000 beyit civarında hacime sahiptir. Tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir.
İlk şehnameci Şehdî, Fatih döneminde eserini yazmakta başarısız olmuştur. Osmanlı'daki tarih yazıcılığının tuğyan ettiği II. Bayezid döneminde ise hükümdarın isteği üzerine İdris-i Bitlisî Heşt Behişt, İbn Kemâl Tevârih- i Âl-i Osman'ı kaleme almıştır.
Şehname, İran'da milli bir bilinç ve coşku uyandırmak amacıyla “İran'ın milli şairi” olarak kabul edilen Firdevsi tarafından kaleme alınmış bir eserdir. O, bu çalışmayı yaparken İran'ın eski sözlü destanlarını kalemini ustalıkla konuşturarak yazıya dökmüştür.
Divan-ı Hümayun'a bağlı ilk resmi vakanüvis Halepli Mustafa Naima, sonuncusu ise Abdurrahman Şeref olup Osmanlı'nın yetiştirdiği en büyük vakanüvis Ahmed Cevdet Paşa olarak kabul edilir. 17. yüzyılda yaşayan Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi ve Halepli Mustafa Naima önemli vakanüvisler arasındadır.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan Müverrih kelimesi, ''tarih'' kökünden türetilmiştir. Tarih, geçmişte yaşanmış önemli olayları, uygarlıkları ve önemli şahsiyetlerin hayatını inceleyen bilim dalıdır. Bu bilim dalında eğitim görmüş ve ihtisas yapmış kişilere ise müverrih denir.
(bkz: fuat köprülü) (bkz: halil inalcık) (bkz: ilber ortaylı) (bkz: halil berktay) (bkz: cemal kafadar) (bkz: reşad ekrem koçu) (bkz: ömer lütfi barkan) (bkz: zeki velidi togan) (bkz: hüseyin nihal atsız) (bkz: nurhan atasoy) ve şimdilik aklıma gelmeyen nice önemli tarihçi. tabii burda en iyisi şudur demek çok saçma ...
Nakkaş, eski Türk dilinde resim yapan, ressam anlamındadır. Osmanlı döneminde ve halen genellikle camilerin ve bazı kültür merkezlerinin duvarlarına nakış işleyen, desen hazırlayan, minyatür çizen sanatçılara denilir.
TDK'ya göre şımarık kelimesi, arsız, bencil ve lakayt kimse demektir.
Cevap. şehnameci” adı verilen görevliler tutmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri