Plasentanın ayrılması bebeğin beslenmesini bozacağından fetal ölüm sık görülür ve fetal ölüm varlığında DIC gelişimi ihtimali artar. Tanı: Ultrasonografi de kanama alanının görülmesi tanı koydurucudur, ancak her zaman güvenilir bir yöntem değildir. Tanıda klinik olarak üç temel bulgunun olması klasikdir.
Bazı durumlarda, plasenta, gebelik esnasında ya doğum başlamadan ya da doğum başladıktan sonra henüz bebek doğmadan yerleştiği yerden kendiliğinden, kısmen ya da tamamen ayrılabilir. Bu durumda, bebeğin oksijen ve besin alışverişi kesilir ve ciddi kanamaya yol açarak, hem anne hem bebeğin hayatını tehlikeye sokabilir.
Ablasyo plasenta adı da verilen plasentanın erken ayrılması durumu her 200 gebelikten birinde görülür. Dekolman plasentanın en çok karşılaşılan belirtileri ağrı ile birlikte koyu ve pıhtılaşmayan vajinal kanamanın gerçekleşmesi. Özellikle şiddetli ayrılmaların yaşandığı vakalarda rahim oldukça serttir ve gevşemez.
Tam ayrılmada gebelik haftasının hiçbir önemi yok. Mümkün olan en kısa sürede doğum yaptırılmalı. Maalesef plasentanın ayrılmasını durduracak veya tekrar plasentanın yapışmasını sağlayacak bir tedavi yok.
Plasenta previa'da en önemli risk, annenin ve bebeğin hayatını riske sokacak vajinal kanamadır. Hastaların 1/3'ünde vajinal kanama 30 haftadan sonra başlar. Hastaların sadece %10'unda terme kadar vajinal kanama olmaz. Gebeliğin seyri sırasında vajinal kanamaya neden olabileceği için cinsel ilişki önerilmemektedir.
İlgili 37 soru bulundu
Plasenta, rahim içinde annenin damarlarına tutunmuş, göbek kordonu ile de bebeğin göbeğine bağlanmış durumdadır. Bu şekilde bebek ve anneyi bağlayan plasentanın bebekten ayrılması ise doğumda olur. Normal doğumlarda bebek doğduktan yaklaşık yarım saat sonra plasenta kendiliğinden vücuttan dışarı atılır.
Plasenta ne zaman oluşur? Plasenta gebeliğin başında oluşmaya başlar ve gebeliğin ilk 12 haftasında gelişir.
Plasenta, bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alışverişini sağlayan bir yapıdır. Plasenta, doğumdan hemen sonra, görevini tamamlayarak bebekle beraber rahim dışına atılır. Yani doğumdan sonra ne anne ne de bebek için artık gerekmeyen bir dokudur ve çöpe atılır.
Ablasyo plasenta (plasental dekolman), bebeğin eş kısmının doğumdan önce rahim duvarından ayrılması durumu olup hem anne hem de bebek için hayatı tehtid eden önemli bir gebelik komplikasyonudur. Plasental dekolman kanamanın şekline ve ayrılan plasentanın oranına göre sınıflandırılmaktadır.
Plazentanın Aşağıya Yerleşmesi (Plasenta Previa)
Plasentanın, yani eşin, rahimde aşağı kısımda yerleşmesiyle, aşırı kanamaya neden olabilen bir durumdur. Döllenmeden sonra plasenta oluşmaya başlar. Plasenta, anne kanından oksijen ve besinleri alarak bebeğin büyümesi ve gelişmesini sağlar.
Bazen kontrolde plasenta tam olsa da aksesuar plasenta dediğimiz gerçek plasenta dışında küçük bir parçası ya da amnion zarları içerde kalmış olabilir. Bu durum doğum sonrası ciddi kanamalara sebep olur. Nadir olarak plasenta rahim duvarlarından ayrılmaz ve beklenen süre içerisinde çıkmayabilir.
Ayrıca erken doğum tehdidi veya plasenta yetmezliğinin olduğu durumlarda, anne adayının gündüzleri de istirahat etmesi gerekebilir. Bu tip istirahatlerde anne adayının sol tarafının üzerine yatması önerilir.”
Tecrübeli bir kadın doğum uzmanı tarafından yoğun bakım ünitesi ve kan bankası olan donanımlı bir hastanede yapılması gereklidir. Bu tür hastaların her hastanede ameliyat olması uygun değildir.
Rahim içerisinde bulunan bebek, bazı hücreleri ile anneye tutunmaya çalışır. Bu tutunmayı sağlayan yapıya bebeğin eşi, tıbbi adı ile plasenta denir. İşte bu bebeğin eşi ile anne dokusu arasında bazen kanama olur. Bu duruma düşük riski veya tıbbi adı işe abortus imminens denir.
Plasenta Ayrılması: Plasenta ayrılması, doğumdan önce plasentanın rahim duvarından erken ayrılması durumunu ifade eder. Kanama, karın ağrısı ve fetüsün sıkıntısına neden olabilir ve hemen tıbbi müdahale gerektirebilir.
Gebeliğin erken dönemlerinde ultrason incelemelerinde plasenta previaya daha sık rastlanır. Hamileliklerin %5-20'sinde ikinci trimesterda rutin yapılan ikinci düzey detaylı ultrason incelemelerinde plasentanın servikse yakın olduğu saptanır.
Fakat hamilelik devam ettiği için plasenta rahmin tepesine doğru hareket eder. Üçüncü trimesterde, plasenta rahmin tepesine yakın olmalıdır. Bazen, plasenta serviksi kısmen veya tamamen kaplar. Buna bir previa denir.
Başlıca risk faktörleri nelerdir? Alt genital sistem enfeksiyonları, annedeki beslenme bozuklukları, sigara kullanımı, gebeliğin erken döneminde geçirilmiş kanama, rahim ağzında yetmezlik bulunması, annenin daha önce erken doğum yapmış olması başlıca risk faktörleri olarak sayılabilir.
Doğumun üçüncü evresinde plasenta ve kordonların çıkışı tamamlanır. Bebeğin doğumu gerçekleşince rahimdeki kasılmaların sıklığı ve şiddeti azalır. Birkaç kasılma sonrasında plasenta rahimden ayrılır ve dışarı doğru çekilerek plasentanın çıkması sağlanır.
Plasentanın bebeğin bir akrabası veya kardeşi olduğuna inanan toplumlar plasentanın evin hemen dışına gömülmesi gerektiğine inanır.
Plasenta nedir ve ne işe yarar? Plasenta, hamilelik sürecinde rahminizde gelişen bir dokudur. Rahminizde gelişmekte olan bebeğiniz için oksijen ve besin sağlarken, bebek kanındaki işe yaramayan maddeleri dışarı atar. Rahim duvarına yapışıktır ve bebek kordonu buradan oluşmaktadır.
Vajinal doğumun 2. evresinde, bebek doğarken doktorunuz, bebeğin daha rahat çıkışını sağlayabilmek için vajinayla, makat arasına bir kesi uygulayabilir. Epizyotomi adı verilen bu doğum kesisinin amacı; bebeğin çıkarken, vajina ve etrafında yırtığa sebep olmasının engellenmesidir.
Gebelikte alınan kiloların; 3 – 4 kilosu bebek, 700 gram 1 kilosu plasenta yani bebeğin eşidir. 1 kilo ya da rahmin büyümesine bağlı olarak 1,5 – 1,8 kilo annenin artan kan miktarıdır. 1 kilo büyüyen göğüslerdir. 1 – 2 kilo annede su depolanmasından kaynaklanır.
Plasentanın ayrılması bebeğin beslenmesini bozacağından fetal ölüm sık görülür ve fetal ölüm varlığında DIC gelişimi ihtimali artar. Tanı: Ultrasonografi de kanama alanının görülmesi tanı koydurucudur, ancak her zaman güvenilir bir yöntem değildir.
Meme başı koyulaşabilir. Anne rahmi 4 haftalık gebeliğin ardından haftada yaklaşık 1 cm büyümeye başlar ve bu durum kasık ağrılarına, sık idrara gitmeye neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri