Bu akım, duygusal tepkileri, doğanın güzelliğini, doğaüstü ve fantastik unsurları ön plana çıkarırken, aşk, doğa, özgürlük, bireysellik gibi tamaların yanı sıra duygusallığı da işlemiştir. Romantik ressamlar, doğa ve manzara resimlerine büyük bir ilgi göstermişlerdir.
Klasizme karşı tepki olarak Doğan bu önemli akım, özellikle duygu ve düşünce ile beraber hayali ön plana çıkarmıştır. Bunun etkileri ise günümüzde hala birçok önemli roman, hikaye ve benzeri gibi sanat alanlarında değerlendiriliyor. Çünkü romantizmin özünde insancı bir etki var ve duygusallık önemli yer taşır.
- Tabiat, ölüm ve aşk gibi konular ön plana çıkar. - Romantikler her sınıftan insanı bu kapsamda konu olarak ele almıştır. - Klasizmde din çok fazla ön plana çıkmazken yer romantizmde fazlaca kendine yer buldu. - Klasik tiyatroda öne çıkan zaman ve yer etkisi romantizm akımında ortadan kaldırıldı.
Romantizme ihtiyaç duyduğu kuramı sunan Hugo, romantik ekolün kurucusu ve önderi olur.
İlgili 20 soru bulundu
Alman, İngiliz, Amerikan, İskoç, Rus Edebiyatlarında Romantizmin Başlıca Temsilcileri: Johann Wolfgang Goethe. Friedrich von Schiller.
Romantik Edebiyat
Fransa'da doğan bu hareket Güney Avrupa ülkelerine (İtalya ve İspanya) biraz daha geç girmiştir. Klasik edebiyat akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan romantizm, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı durur.
Coşumculuk adıyla da bilinen romantizm akımı, duygu ve hayalin ön plana çıktığı bir akımdır. Fransız ihtilali, eşitlik, özgürlük gibi ilkelerden beslenen romantizm akımı, o dönemde yaşanan olayların zemin hazırlaması sayesinde ortaya çıkmıştır.
Romantizm, genellikle Klasisizm ile karakteristik olarak bağdaştırılan rasyonellik, idealleştirme, denge, uyum, düzen gibi temel düşünsel öğelerin bir reddedilişini içerir. Ayrıca 18. yüzyıl rasyonalizmi ve fiziksel materyalizm başta olmak üzere Aydınlanma düşüncesine karşı eleştirel bir nitelik taşır.
Romantizm, klasizme tepki olarak doğan bir akımdır. 18. yüzyılın ortasında ortaya çıkan bu akım hayal ve duyguyu ön plana çıkarmayı sağlayan bir yapıya sahiptir.
En önemli gelişmeyi 1790‐1850 döneminde yaşadı. Klasizme karşıt olarak ortaya çıkan romantizm; yabanıllık, çekicilik, duygusallık, aşırılık, düşsellik konularını işledi ve dramatik olarak betimlemeye çalıştı.
Romantizm, on dokuzuncu yüzyılın büyük bölümünde hüküm sürmesine rağmen, 1780 ile 1850 arasında gelişen sanatsal bir harekettir. Romantiklik sanat, bireyciliği, duyguyu, doğal güzelliği ve hatta politik ideolojileri vurgular.
Romantik dönem sanatçıları eserlerine kahramanlık, aşk, ölüm, hüzün, sevgi, nefret ve yurseverlik gibi konuları ele almışlardır. İşledikleri bu konulara kendi duygusal ve tepkisel ifadelerini katarak eserlerini ortaya koymuşlardır.
Romantizm anlaşılmaz olmayı seven bir akımdır. Realizm ise her şeyi açıkça ortaya koyar ve şade bir dil ile anlatım yapar. Romantizmin büyük yazarları, hem ülkemizde hem de dünyada dini konulara çok önem vermişler ve Tanrı sevgisini birçok eserlerinde belli etmişlerdir.
Realizm ve Romantizm İlişkisi
Realizm, gerçekçilik ve nesnellik özelliklerinin vurgulandığı bir akım olarak dikkat çekerken; romantizm ise gerçeküstü öğelerin ve duygusallığın ön plana çıktığı bir sanat hareketi olarak öne çıkar.
Romantizm, Aydınlanma Çağı boyunca, toplumu geliştirmek ve insan koşullarını iyileştirmek için duygusal öz farkındalığı gerekli bir ön koşul olarak vurgulayan felsefi bir harekettir.
Klasisizm akımının öne çıkan temsilcileri; François de Malherbe, Pierre Conhielle, Jean de La Fontaine, John Milton ve Moliere olarak ifade edilebilir.
Namık Kemal'in kahramanlık olgusu etrafında geliştirdiği romantik tarih anlatıları pek çok edebiyatçının Türk ve İslam tarihine yönelmelerini sağlamıştır. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında tarihî romantizmle yüklü pek çok eser kaleme alınmıştır.
Romantizm, Klasik Roman akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı duran bir akımdır.
Shakespeare hangi akımın temsilcisi olduğuna baktığımızda romantizm akımı olduğunu görürüz.
Victor Marie Hugo (Fransızca telaffuz: [viktɔʁ maʁi yɡo]; 26 Şubat 1802, Besançon - 22 Mayıs 1885, Paris) Romantik akıma bağlı Fransız şair, romancı ve oyun yazarı. En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri kabul edilir.
“Klasisizme göre sanatın üç temel öğesi vardır: Akıl, sağduyu ve tabiat. Her eser güzelliğini akıldan alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri