Sedef, etkisi sadece deriyle sınırlı olmayan ve oluşturduğu psikolojik etkilerle birlikte değerlendirildiğinde psikosomatik bir hastalık olarak kabul edilebilir. Özellikle depresyon ve stres gibi sorunlar bu hastalarda, toplum ortalamasından çok daha yüksek seviyede görülmektedir.
Sedef hastalığının en bilinen tetikleyicisi strestir. Normalden daha yüksek oranda strese maruz kalmak, belirtilerin yeniden ortaya çıkmasına neden olacaktır. Hastaların neredeyse yarısının kronik depresyon ile mücadele etmesi nedeni ile, sedefin en yaygın tetikleyicisi olarak stres öne çıkmaktadır.
Tüm bağışıklık sistemi hastalıklarında olduğu gibi stres sedef hastalığının tetikleyicileri arasındadır. Sedef hastalığı ve stres arasında bir kısır döngüden söz edilebilir. Bazı ilaçlar, enfeksiyonlar, aşırı ultraviyole, hormonal değişiklikler gibi başka tetikleyiciler de bulunmaktadır.
Sedef hastalığında derideki hücreler tarafından çeşitli antijenler oluşturulur. Bu antijenler bağışıklık sistemini aktive olmasında rol oynar. Aktif bağışıklık hücreleri tekrar deriye döner ve deride hücre çoğalması ve buna bağlı sedef hastalığına özgü plakların oluşumuna neden olur.
Genetik yatkınlığın hastalığın ortaya çıkmasında etkisi bulunmaktadır. Ebeveynde aynı hastalık görülmese de önceki nesilde varsa hastalığa yakalanma ihtimali yükselir. Diğer yandan aşırı stres, üzüntü depresyon gibi psikolojik durumların hastalığın ortaya çıkmasını tetiklediği görülmüştür.
İlgili 37 soru bulundu
Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır, bu nedenle bütünüyle tedavisi yoktur. Ancak halihazırda kullanılan tedavi yöntemleri en ciddi vakalarda bile semptomları büyük ölçüde azaltır.
Tedavi edilmezse zamanla kalınlaşıp özellikler eller ve ayaklarda hareketi zorlaştırabilir. Kelliğe yol açmaz ama hastalık şiddetli ise saç dökülmesini arttırabilmektedir. Sedef hastalığı sadece tırnağı tutabilir.
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
Okyanus suyu, nehir suyundan, sodyum, klorür, sülfat, magnezyum ve kalsiyum da dahil olmak üzere, önemli miktarda daha fazla miktarda mineral içermesi nedeniyle farklıdır. Bu nedenle sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında oldukça faydalıdır.
Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Ağız-boğaz bölgesi başta olmak üzere bazı enfeksiyonlar, deriye yapılan travmalar, kesiler, ameliyatlar, basit bir böcek sokması veya şiddetli güneş yanıkları hastalığın alevlenmesine sebep olabilir. Alkol ve sigara kullanımı, şişmanlık, stres, genel durum bozuklukları, aşırı soğuk da alevlendirici etkenlerdendir.
Sedef hastalığının etkilediği sistemlerden biri de sinir sistemi olup, sedef hastalarında bilişsel bozukluk ve demans riskinin arttığı bazı çalışmalar ile gösterilmiştir. Sedef hastalarında bilişsel bozukluklar hastalığın başında ya da hastalığın ilerleyen dönemlerinde gelişebilir.
“Stres, sigara ve obezite sedef hastalığını tetikliyor”
Stres, psoriasisi tetiklediği çok iyi bilinen bir faktör olup, stresli bir olaydan 1-3 ay kadar sonra hastalığın ortaya çıktığı veya şiddetlendiği gözlenmektedir. Obezite de hastalık riskini artıran bir diğer önemli faktördür.
Hastalığın çeşitleri arasında yer alan “Eritrodermik” ve “Püstüler” sedefler hastaların yaşam kalitelerini düşürürken, hayati tehlike de yaratabilmektedir. Kesin bir tedavisi bulunmayan sedef hastalığının semptomları, uygun yöntemler ile kontrol altına alınarak, uzun süreli iyilik hali sağlanabilmektedir.
Sedef hastalığı en sık 20'li ve 50'li yaşlarda görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilir. Kadın ve erkeklerde görülme oranı benzerdir. Çocuklarda yetişkinlere oranla daha az görülür. Dünyada 125 milyon, ülkemizde ise 1 milyona yakın insanın sedef hastalığından etkilendiği düşünülmektedir.
haberler. KTÜ Farabi Hastanesi'nde Uygulanan Yeni Nesil Tedavi Sayesinde Sedef Hastalığından Kurtuldu! Dört yıldır sedef hastalığı (psoriasis) olan 25 yaşındaki Orçin EMİNAĞAOĞLU, daha önce kortizonlu kremler sürerek sedef tedavisi almakta iken yaralarında artış olması üzerine KTÜ Farabi Hastanesi'ne başvurdu.
Cildi kurutmanın dışında, sabun cildin doğal pH'ini degiştirerek onu tahrişe daha yatkın hale getirebilir. Daha hassas bir temizleme için sabun içermeyen bir duş jeli kullanabilirsiniz. Bu size tuhaf gelebilir fakat yulaf ezmeli bir küvette banyo yapmak rahatlatıcı olabilir ve kabukların dökülmesine yardımcı olabilir.
Meryemana dikeni, buğday ruşeymi yağı, hidrastis canadensis çayı, kadın tuzluğu, hodan yağı, aloe vera, keten tohumu yağı, dulavratotu sedef hastalığına iyi gelen bitkilerdir.
Anti-enflamatuar ve UV-immün baskılayıcı bir etkiye sahip olduğu için güneş sedef hastalarının cilt durumunu iyileştirme eğilimindedir. Ayrıca, UV ışınları, sedef hastalığı tedavisinde gerçek bir terapötik seçenek olarak kullanılır: örneğin güneş ışığının daha az olduğu kış aylarında fototerapi önerilebilir.
Kadın ve erkekte eşit oranda ve her yaşta görülebilir, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Bulaşıcı ( mikrobik) bir hastalık değildir ve iyileşirken deride iz bırakmaz.
Egzama hastalığında kaşıntı daha ön planda yer alırken sedef hastalığında kaşınma genellikle görülmüyor. Öte yandan sedef hastalığında daha kalın sert kabuklar yer alırken egzamada bu durum daha hafif bir şekilde görülüyor. Sedef kabuğu ince olduğu durumlarda ise dönem dönem egzama ve sedef karıştırılabiliyor.
Sedef Hastalığı Çeşitleri Nelerdir? Sedef hastalığı plak tipi psoriasis, guttat psoriasis, püstüler psoriasis, tırnak psoriasisi, eritrodermik psoriasis ve protiatik artrit olmak üzere beş farklı şekilde ortaya çıkmaktadır.
Tüm vücutta yaygın olarak görüldüğü zaman ateş, halsizlik, genel durum bozukluğu yapabilir. Hastaneye yatırılarak tedavisi gerekebilir.
Hayır! Sedef hastalığı deri kanseri riskini arttırmaz. Ancak kontrolsüz kullanılan bazı tedavi yöntemleri deri kanseri riskini arttırabilir.
Stresli ve depresyonda olunan dönemlerde tedaviye direnç gelişebilir, hastalar kendini iyi ve mutlu hissettiğinde tedavisiz olarak kendiliğinden geçebilir. Sedef hastalığı deri üzerinde 'beyaz kabukla kaplı kızarıklık' şeklinde yaralar ile kendini gösterir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri