Çiçeklerin bizim algıladığımız şekilde hayatı algılamaları teknik olarak mümkün değildir. Gelişmiş bir sinir sistemleri ve düşünme yetileri olmadığı için sözlerimizi anlamlandırarak ona göre tepkiler verebilmeleri ise imkansızdır.
Bitkilerin bizimkilere benzeyen duyu organları, dokuları ya da sinir sistemleri olmayabilir, ama buna rağmen onlar gene de hisseder ve çevrelerinde olup bitenleri algılar. Tıpkı bizler gibi onlar da görür ve koklar. Hatta duyar, tat alır, teması hisseder, iletişim kurar, mutlu olur ve dans ederler.
Bitkilerin sinir sistemi olmadığı için, bizim algıladığımız dünyayı, bizler gibi algılamaları mümkün değildir. Belli çerçevelerde benzer tepkiler verdikleri doğrudur. Hatta çevrelerini algılayabildikleri de doğrudur. Ancak sözlerin içeriğini anlayabildiklerini düşünmemiz için hiçbir neden bulunmamaktadır.
Evet, bitkilerin duygular vardır ama bir bitkiye gidip "seni nalet giresi bitki" dediğinizde solacağını sanmam :). Bitkiler tehditlere karşı korku ve stres duyumsarlar ve böylece savunma düzenekleri devreye girer. Örneğin Küstüm otu dokununca çoğu bitkide olduğu gibi strese girer ve yaprakları ile kendini korur.
Bitkilerin kendi aralarında iletişim kurabildiği ve çevreleri hakkında bilgi toplayabildiği ortaya çıktı. Bilim insanları, bitkilerin akustik titreşimler sayesinde iletişim kurduğunu ve çevreleri hakkında bilgi topladıklarını tespit etti.
İlgili 27 soru bulundu
Toparlayacak olursak bitkilerin uyarana duyarlı olduğu, çeşitli deneylerle gözlemlenmiştir. Bazı bilim insanlarına göre bitkiler, acıyı hisseder ama buna tepkileri farklı şekillerde olabilir.
Görünüşe göre bitkiler hava yolu ile -bazı kimyasalların salınımı- ve toprak yolu ile -kökler ve mantarlar aracılığı ile- haberleşip, iletişim kurarlar. Bitkilerin bu ve benzeri yollarla iletiştikleri bilimsel olarak defalarca kanıtlanmıştır. Bu iletişimde bitkiler kendilerine özgü dili kullanırlar.
' Bitkilerin çok zengin ve çeşitli çok güçlü duyusal girdileri vardır. Bitkiler geçmişte olan olayları unutmama, ileride karşılaşacakları çeşitli durumlarda hatırlama ve bu bilgileri kullanma yeteneğine sahiptirler.
Çiçekler, sadece kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda bize iyi hissettirmek ile kalmaz, aynı zamanda huzurlu bir gece uykusu ile uyumamıza yardımcı olur. Çiçeklerin, duygular üzerinde pozitif bir etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda, bir kimseden çiçek aldıklarında mutluluk duygusunun harekete geçtiği görülmüştür.
Bitkiler bedensel temas ile sevgiyi algılayan canlılar değillerdir. Onların yapraklarını okşamanız hatta öpmeniz onları mutlu etmeyecektir. Ancak bitkilerinizin yapraklarını okşamanız onların hareketlerine katkı sağlayacaktır.
Bitkilerin Duyguları Karmaşık Bir Sisteme Sahip
Onların gözleri, kulakları veya dilleri olmayabilir, ancak ciltleri aynı işlevlerin çoğunu yerine getirebilir. Sadece ne zaman yağmur yağdığını veya rüzgârlı olduğunu bilmekle kalmaz, buna göre tepki verebilirler.
Bitki psikolojisi, bitkilerin duyusal ve tepkisel yeteneklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Geleneksel olarak bitkilerin yaşam formlarının yanı sıra fizyolojik, anatomik ve biyokimyasal özellikleri üzerinde odaklanan bitki bilimine yeni bir bakış açısı getirir.
İsrail'de yapılan bir araştırma bitkilerin stres altındayken ses çıkardıklarını ortaya koydu. Tel Aviv Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre susuz kalan veya sapları koparılan bitkiler diğer bitkiler ve bazı hayvanların 5 metre uzaklıktan algılayabileceği 'sesler' çıkarıyor.
Tıpkı hayvanların tehlikeli durumlarda ya da yiyecek bulduklarında çeşitli sinyallerle iletişime geçtikleri gibi bitkiler de birbirleriyle iletişim kurar. Ancak bu iletişim sözlü değildir. Toprağın altında bir ağ oluşturan köklere, iletişim sırasında üzerlerinde bulunan yararlı mantarlar da yardım eder.
Bitkinin bir dalını koparıp diktiğiniz zaman, onda da büyüme ve gelişme kanunları icraatını gösterir ve yeni bir fert teşekkül eder. Bitkilerde bildiğimiz manada ruh yoktur. Bitkilerde ruhun vazifesini, büyüme, gelişme ve farklılaşma gibi birtakım kanunlar görmektedir.
Ağaçlar topraktan enerji almazlar, enerjiyi kendileri üretirler. Ağaçlar topraktan aldıkları su (H2O) ile havadan aldıkları karbondioksiti (CO2) güneş ışığı ile tepkimeye sokarak şeker (C6H12O6) ve oksijen (O2) üretirler. Bu işleme fotosentez denir.
Çiçekli bitkilerin tozlaşma yoluyla çoğalması, yani tohumlarının çevreye yayılması, bizim “çiçek” adını verdiğimiz üreme organları sayesinde olur. Eğer çiçekler bir anda yok olsaydı, çiçekli bitki popülasyonları da o hızla azalırdı. Bu da doğal yaşam döngüsünü ve biyoçeşitliliği anında etkilerdi.
Kokusuyla herkesi kendine büyüleyen lavanta çiçeğini stresi azaltan bitkiler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Evinizin veya çalışma ortamınızın bir köşesinde yer vereceğiniz lavanta, depresyon, uykusuzluk, anksiyete gibi çeşitli sorunlarınızı en aza indirgeyecektir.
Bitkiler karanlıkta dahi ışığı görebilme yeteneğine sahiptirler, çünkü gerektiği zaman hatırlamak için ışığın farklı tayflarını hafızalarına kaydedebilirler.
Bitkilerde ise merkezi anlamda beyni oluşturacak sinir hücreleri yok. Fakat zekanın tanımı, bitkilerin sisteminin nasıl çalıştığıyla ilgili keşfimizi sınırlandırıyorsa ne olacak? Bitkilerin bizimkinden çok farklı fiziksel sitemleri olabilir. Onlar, çevrelerinde olan bitene cevap veriyorlar.
Bitkiler gelişmek için güneşten enerjiye, topraktan suya ve havadan karbona ihtiyaç duyarlar.
Henüz mevcut bilim ışığında, yalnızca salınan kimyasallara dayanarak bitkilerin acı çektiğini söyleyemeyiz. Ancak bundan yıllar sonra bunun tersi kanıtlanır ve bitkilerin acı çektiği konusunda hemfikir olursak yine veganlar, vegan olmayanlara göre daha az bitkinin acı çekmesine sebep olacaklardır.
Bitkiler elbette iletişim kuruyorlar ama bizimle değil; diğer bitkiler ve mantar gibi canlılarla. Yani onlarla tatlı tatlı konuşmanız bir işe yaramaz fakat en sert metal müzikleri dinletirseniz, yayılan titreşim büyümesine yardımcı olacaktır!
Bitkiler, hem birbirleriyle hem de çevreleriyle iletişim kurmak için biyokimyasal bileşikler ve sesler kullanırlar. Biyokimyasal bileşikler, bitkilerin birbirlerine farklı mesajlar göndermelerini sağlayan uçucu organik bileşiklerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri