Sessiz kalp krizleri genellikle göğüs ağrısı, terleme, çarpıntı ve nefes darlığı ile kendini hissettirebilir. Bu tür vakaların hastalarda, koroner damarda önemli derecede darlık olmasına rağmen hastada hiç bir şikayet göstermemesi riski artırmaktadır.
Sessiz kalp krizi olarak tanımlanan bu tabloda, en riskli grubu; diyabet, kronik böbrek hastaları, özellikle 70 yaş üstündekiler ve kadınlar oluşturur.
Göğüste yanma ve sıkışma hissi, solgunluk, terleme ve nefes darlığı, kalp krizinin ilk belirtileri arasındadır. Bu belirtiler eğer kalp damarı tam tıkanmış ise saatler boyu devam edebilir, gerekli müdahale yapılmadan ağrının geçmesi çok olası değildir.
Kalp krizinde görülen en temel kalp krizi belirtisi kalp ağrısı olarak tabir edilen göğüs ağrısıdır. Göğüs duvarının ardında hissedilen bu ağrı, sanki göğüs kafesine biri oturmuş hissi veren ağırlık ve baskı yapıcı tarzda künt bir ağrıdır. Sol kola, boyuna, omuzlara, karın, çene ve sırta yayılabilir.
İlgili 24 soru bulundu
Kalp krizi ile sonuçlanabilecek 12 belirtiyi sıralayan Boztosun, “Göğüste sıkışma ve ağrı, bulantı, hazımsızlık, mide yanması ve ağrısı, kola yayılan ağrı, baş dönmesi, çabuk yorulma ve bitkinlik, horlama, terleme, bacaklarınız ayak ve bileklerin şişmesi, bitmeyen öksürük veya düzensiz kalp atışınız varsa vakit ...
Kalp krizi geçirmeden önceki 2-3 günlük dönemde özellikle önemlidir. Açık havada, yeterli havayı alamama hissi, baygınlık ve huzursuzluk hali olarak kendini gösterir. Özellikle geceleri uykudan uyandırıp, nefes almak için balkona çıkma veya pencereyi açma istekleri olur.
Psikolojik kalp ağrısının belirtileri, genellikle göğüste baskı, sıkışma, yanma veya ağrı şeklinde hissedilen semptomlardır. Ayrıca nefes darlığı, terleme, hızlı kalp atışı, baş dönmesi, mide bulantısı veya endişe gibi belirtiler de eşlik edebilir.
Kalp krizi, kalp zarı iltihabı, kalp kapakçıklarındaki çökmeler, aort damar yırtılmaları kalp kökenli kalp ağrılarının nedenleridir. Kalp dışı kökenli kalp ağrıları da olabilir. Bunlar; boyun fıtığı, sinir sıkışmaları, kemik iskelet ve kaburga sistemi ile ilgili sorunlardan kaynaklanabilir.
Kalp krizi geçirmekte olan kişinin kanında ilk 6 saat içinde artış gösterir. Kalp kasına ait bir protein türü olan troponinin ölçümesi kalp krizi teşhisi için bir diğer testtir. Kanda yüksek troponin seviyeleri (troponin T veya troponin I), kalp kasında büyük olasılıkla hasar oluştuğunun göstergesidir.
Kalp hastalarında görülen en sık şikayetler arasında; sıkıştırıcı özellikte göğüs ağrısı, eforla gelen nefes darlığı, öncesine göre daha çabuk yorulma, ani veya sürekli çarpıntı, öksürük, el ve ayaklarda morarma, baş ve ense ağrıları, baş dönmesi, bayılma, ayaklarda halsizlik, eklem ağrıları bulunmaktadır.
Kalp krizi zaman zaman son ana kadar bir belirti vermese de; genelde bazı şikayetler dikkatle izlenirse önceden krizi anlamak mümkün olabilmektedir. Bu durumu hastanın kendisi de farkına varıp erken önlem alınmasını sağlayabilir.
Çarpıntı, hızlı kalp atışları, göğüste ağrı hissi, terleme ve titreme gibi belirtilerle ortaya çıkan panik atak, kişinin kalp krizi geçirdiğini düşünmesine ve ölüm korkusu yaşamasına neden olur. Fiziksel semptomlarla beraber korkutucu düşüncelerle birlikte ortaya çıkar.
Bu araştırmanın verileri 1990'ların sonlarında toplanmıştı. O günden bu yana kalp krizlerinin teşhisinde ilerlemeler olduğu için bu oran bugün o kadar yüksek çıkmayacaktır. Fakat kalp krizi geçirdiği halde bunu fark etmeyen insanlara her zaman rastlanıyor.
Özellikle 45 yaş üstü erkekler ve 55 yaş üstü kadınlar genç insanlara oranla daha fazla risk altındadır.
Kalbine iğne battığını hisseden kişilerin önemli bir bölümü bu sorunu psikolojik nedenlerden dolayı yaşar. Bu tür durumlar genellikle anlık olarak oluşur ve kısa sürer. Kişinin yaşadığı yoğun stres, kaygı ve endişe, üzüntü, kalbinde iğne batması hissinin oluşmasına neden olabilir.
Soğuk kalbin yükünü artırır
Soğuk havalarda koroner kalp hastalarının göğüs ağrısı eşiği düşer ve daha ılık havalara göre daha kolay göğüs ağrısı oluşur. Bunun nedenleri kalp damarlarındaki soğuğa bağlı büzüşme ve soğuğun vücudun enerji ihtiyacını, dolayısıyla kalbin yükünü artırmasıdır.
Kol ağrısı ve kalp hastalıkları
Genellikle sol kol ağrısı görülmekle birlikte bazı durumlarda sağ kol ağrısı da izlenebilir. Fakat her kol ağrısı kalp krizi anlamına gelmez. Kalp rahatsızlıklarında öncelikli olarak ciddi bir göğüs ağrısı izlenir. Ağrı çeneye, sırta doğru yayılabilir.
Göğüs bölgesindeki ağrıların şiddeti ve sıklığı önemli bir veridir. Ağrılar sürekli ve şiddetli ise göğüs ön bölgesinde belli bir alanda olup boyna ve sol omuza doğru, mide ve sırttan çeneye doğru yayılıyorsa, yirmi dakikadan fazla sürüyorsa bu ağrıların kalp ağrısı olma ihtimali yüksektir.
Yemekten sonra hastalarda midenin şişmesi sonucu kalbe baskı yaparak ritim bozukluğu ya da çarpıntı şikayetlerine neden olabilir.
Kalp iteklemesi (ritm bozukluğu) göğüs bölgesinde batma, nefes darlığı ile beraber bacakların şişmesi kalp adelesinin iltahaplanmasından kaynaklanabilir. Batıcı ağrılar, yatınca veya sol tarafa dönünce fazlalaşırsa kalp zarının iltahaplanmasından ileri gelebilir.
Damar tıkandıktan sonra dakikalar içinde göğüs ağrısı, göğüste sıkıntı hissi başlar. Bu durum genellikle birkaç saat sürer.
Hazımsızlık, geğirme gibi rahatsızlıklar kalp krizinin bilinmeyen erken belirtileri olabilir.
Bu ağrı; baskı, sıkışma ve ağırlık hissine neden olabilir. Kalp kasının yeterli oksijen alamamasına bağlı olarak göğüste ağrı ve sıkışma hissi oluşur. Ağrı birkaç dakika sürüp sonra hafifleyebilir. Göğüsteki ağrı aynı gün içinde ya da ertesi birkaç gün boyunca tekrarlayabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri