Psikiyatri hastaları ve oruç: Şeker, tansiyon, kalp ve diğer organik hastalıkların yanı sıra, psikiyatrik hastalığı olanlarında oruç tutması uygun değildir. Ağır depresyonlarda, panik ataklarda ve sürekli kaygı bozukluklarında da oruç tutmak gerekmez.
Şeker, tansiyon, kalp ve diğer organik hastalıkların yanı sıra psikiyatrik hastalığı olanlardan bazılarının oruç tutması uygun değildir. Ağır depresyonlarda, Panik Ataklarda ve sürekli kaygı bozukluklarında da oruç tutmak gerekmez. Kişi mutlaka oruç tutmak istiyorsa bunu devamlı gittiği doktoruna danışmalıdır.
Dolayısı ile çeşitli kalp ve damar hastalıklarına sahip kişilerin oruç tutması tıbbi açıdan önerilmez. Özellikle tedavisi devam etmekte olan hastaların oruç tutmaması gerekir. Kalp hastalıklarına bağlı göğüs ağrısı, kalp ritim bozukluğu, kalp yetersizliği gibi şikayetleri olan hastalar oruç tutmaktan kaçınmalıdır.
Kullanılan bazı antidepresanlar, bazı obsesyon kaygıları giderici ilaçların, obsesyon ve takıntıları giderici ilaçların vücudun su ve şeker metabolizması üzerine değişik etkileri olabiliyor. İlaçları düzenlendikten sonra bu hastaların oruç tutmalarında hiçbir mani yok.
Bazı bipolar hastalar doktorlarıyla görüşerek ilaçlarının dozu ayarlandıktan sonra oruç tutabilirler. İkincisi şizofreni gibi psikotik durumlar, ağır akıl hastalıkları. Bunların ekseriyetle dini açıdan oruç tutmaları konusunda bir mesuliyetleri yok.
İlgili 44 soru bulundu
Psikiyatri hastaları ve oruç: Şeker, tansiyon, kalp ve diğer organik hastalıkların yanı sıra, psikiyatrik hastalığı olanlarında oruç tutması uygun değildir.
Hastalığı hafif olanlar için psikiyatri uzmanı kontrol şartıyla oruç tutma kararı alınabilir. Depresyon, anksiyete diye tanımladığımız kaygı ve endişe bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve panik bozukluk gibi hastalıklarda hastalığın şiddetine göre oruç kararı psikiyatri uzmanıyla beraber verilmelidir.
"Oruç, dikkat sorunu hastalığını engelliyor"
"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
Toprak, orucun psikolojiyi de olumlu yönde etkilediğini söyledi. Bu yönde çalışmalar olduğunu ifade eden Toprak, şu değerlendirmelerde bulundu:"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
Bu şikayeti olan hastalarımız ilaçlarını mutlaka tedbirden sahurda ve iftarda kullanmalıdır. Oruç, kulak çınlamasını(Tinnitus) arttırabilir. Oruç, anksiyete ve depresyonu tetikleyebilir. Oruç reflüye ait şikayetleri hızlandırabilir.
Konuyla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.
Cünüplük oruç tutmaya engel değildir. Cünüp olmayı gerektiren hâl ister oruca başlamadan gerçekleşmiş olsun ister ihtilam olma şeklinde oruçlu iken gerçekleşmiş olsun fark etmez. Ancak cünüp olan kişi, bir an önce yıkanıp temizlenmelidir. Cünüp iken üzerinden bir namaz vakti geçmemelidir.
Oruç tutanlarda uzun süreli açlık sonucu görülebilen kan şekeri düşüklüğü, baş ağrısı, baş dönmesi, dalgınlık, unutkanlık, sinirlilik gibi sıkıntılara neden olabiliyor. Yaşanabilecek tartışma ve kavgaların önüne geçebilmek için orucun anlam ve öneminin düşünülerek sinirin kontrol edilebileceği belirtiliyor.
' Ramazan ayında oruç tutan insanın sinirlenme, öfkelenme, tehlikeli tartışma ve kavga ihtimali olan hallerde nasıl davranması gerektiğini de Peygamber Efendimizden dinleyelim, 'Oruç kalkandır. Biriniz oruçlu iken çirkin, kötü ve kaba söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, kavga etmesin.
Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği hâlde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Buhârî, Tefsîr (Bakara), 26 [4507]; Müslim, Sıyâm, 149-150 [1145]). Mazeretsiz oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve tövbe istiğfar etmeleri gerekir.
Stres durumunda vücuttaki kortizol seviyesi artar. Ayrıca uzmanlar dehidrasyonun da vücuttaki kortizol seviyesini artırıp daha stresli hissedilmesine neden olabileceğini belirtmektedirler8. Diğer bir deyişle, vücudunuzun ihtiyacı olan miktarda su tüketerek stres seviyenizi dengede tutmak mümkün olabilir.
Anksiyetenin en iyi ilacı egzersiz. İlla bir spor salonuna gitmeniz gerektiğini düşünmeyin. Açık havada yarım saat tempolu yürüyün, evde yapabileceğiniz hareketleri deneyin. Tenis, futbol gibi sosyalleşebileceğiniz sporlar ve farklı ortamlar modunuzu değiştirecektir.
Bilimsel araştırmalar üç gün boyunca oruç tutmanın bağışıklık sistemini yenilendiğini ortaya koymaktadır. Kanser, kalp rahatsızlıkları, kolestrol ve şeker hastalığı gibi birçok rahatsızlıkta orucun iyileştirici etkisi olduğunu gösteren bilimsel araştırmalar vardır.
Oruç tutarken bedenimiz metabolik faaliyetlerle daha az uğraştığı için algı ve öğrenme faaliyetleri daha çok artar. Hafıza ve bellek daha çok kayıtlama yapar. Yapılan bilimsel araştırmalar, oruç tutmanın “sinir gelişim faktörü” olarak bilinen moleküllerin salgılanmasını artırdığını gösteriyor.
Depresyon her şeyi ertelemeniz için size bahaneler sunar. Aksine bu bahaneleri ertelemek yaşam tarzınızdaki değişiklerden biri olabilir. Depresyona ne iyi gelir özellikle her sabah sizi zinde tutacak ve neşe verecek bir alışkanlık edinin. (Spor yapmak, yoga, erken kalkmak, meditasyon yapmak, müzik dinlemek..)
6 Depresyon hastalığı ve oruç
Ağır depresyon, panik atak ve sürekli kaygı bozukluğu gibi psikolojik hastalıkları olanları oruç tutması uygun değil.
Şayet psikolojik hastalıkla birlikte kişinin aklı ve idrakı kaybolmuyorsa namaz ve oruç gibi ibadetleri yapmakla mükelleftir.
Diyanet'e göre Akıllı ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri