Sinüslerin burun boşluğuna açılmasının engellediği bu gibi durumlarda, sinüslerin içi bakteriler ve virüsler için uygun bir üreme alanı haline gelir. Bu bakteriyel veya viral üreme sinüslerin içinde bir enfeksiyon oluşturarak sinüzite neden olur.
Koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi, tat-koku kaybı ve ateş akut sinüzitin klinik tanısında yer alan majör kriterleri oluşturur. Minör kriterler arasında ise baş ağrısı, kulak ağrısı, ağız kokusu, diş ağrısı ve halsizlik yer alır.
Burunda tıkanıklık, tat ve koku kaybı, ateş, koyu bir burun akıntısı, genizde akıntı, sinüzitin en belirgin belirtileridir. Bunların yanında baş ağrısı, ağızda koku, halsizlik, kulakta ağrı ve diş ağrısı yer almaktadır. Bu belirtiler doğrultusunda sinüzit olup olmadığını anlaşılır.
Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisi ile iyileştirilir. Burada en önemli ilaç antibiyotiklerdir ve hastalığın şiddetine göre kullanım süreleri 10 ile 21 gün arasında değişir. Süreyi belirlemede en önemli kriter ise sarı yeşil burun akıntısının geçmesinden sonra en az 7 gün daha antibiyotik kullanılması.
Akut sinüzite çoğunlukla soğuk algınlığı neden olur. Bakteriyel bir enfeksiyon gelişmedikçe, çoğu vaka bir hafta ila 10 gün içinde düzelir ve akut sinüziti tedavi etmek için tek gereken evde gerçekleştirilecek bakım olabilir. Medikal tedaviye rağmen 12 haftadan uzun süren sinüzite ise kronik sinüzit denir.
İlgili 31 soru bulundu
Sinüzit en çok kimlerde görülür? Sinüzit genellikle soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkar. Bununla birlikte alerjisi olan kişilerde ve burun septumu eğriliği gibi anatomik problemleri olanlarda da daha sık görülür.
Bazı virüsler, özellikle akut sinüzite neden olmasıyla bilinir. Rhinovirüs, adenovirüs, influenza virüsü ve parainfluenza virüsü bu etkenlerdendir. Bu duruma neden olan mikroorganizmalar olarak ise streptococcus pneumoniae, haemophilus influenzae ve moraxella catarrhalis gibi bakteriler sayılabilir.
Sinüs tedavisi, ilaçlı ya da cerrahi yöntemlerle yapılabilir. 4 hafta süren akut sinüzit, çoğunlukla kendiliğinden iyileşir.
Sinüzit; akut, subakut ve kronik sinüzit olmak üzere 3 grupta sınıflandırılmaktadır. Akut sinüzitler, yaklaşık 4 hafta sürmekte, ilaç tedavisiyle ya da kendiliğinden iyileşme göstermektedir. Subakut sinüzit, akut sinüzitin henüz tam olarak iyileşmediği, kronik sinüzitin ise tam olarak oluşmadığı geçiş evresidir.
Kekik yağı ve fesleğen kullanımı sinüzitleri rahatlatıp kişide sinüzitin oluşturduğu baskıyı azaltacaktır. Kekik yağını suyunuza bir iki damla olacak şekilde tüketebilirsiniz. Kekik yağının dışında çayı da ağrının ve baskının azalmasını sağlamaktadır.
Özellikle şakaklarda baş ağrısı, gerginlik, doluluk hissi vardır. Göz altlarında şişlik olabilir. Tekrarlayan öksürük nöbetleri vardır. Bu şikayetler 3 haftadan kısa sürer ve tedaviye yanıt verirse akut (basit) sinüzit olarak adlandırılır ki burun akıntısı genelde açık sarı renklidir ve baş ağrısıyla beraberdir.
Kronik sinüzitler de çoğu kez ilaç tedavisiyle düzelir. Sinüzite yol açan neden endoskopik muayene ile doğru olarak belirlenmişse, buna yönelik bir tedavi yapılabilir. Örneğin sinüzitin iyileşmesini güçleştiren bir alerjik nezle hastalığı tedavi edilirse sinüzit düzelebilir.
Akut sinüzit semptomları (burun tıkanıklığı, akıntı, yüzde ağrı/basınç ve koku alma duyusunda azalma) dört haftadan kısa sürer. Genellikle soğuk algınlığı gibi virüslerden kaynaklanır. Subakut sinüzit semptomları 4 ila 12 hafta sürer. Kronik sinüzit semptomları en az 12 hafta sürer.
Genellikle tercih edilen antibiyotikler; Amoksisilin, amoksisilin-klavulinik asit, claritromisin, sefuroksim, sefprozil, lorakarbef, siprofloksasin ve levofloksasin olmaktadır.
Yapacağınız zencefilli çay da sinüzit ağrılarınızı hafifletmeye yardımcı olacaktır. Sinüzit ağrısı çektiğiniz noktalara ıslak sıcak bir havlu koymanız da fayda olabilir. Buna ek olarak biberiye, okaliptus, mentol, karanfil yağı, çay ağacı ya ve nane yağı gibi yağlar da sinüzit ağrınızı hafifletme yardımcı olacaktır.
"Sinüzit özelikle anlımız, burnumuz ve elmacık kemikleri çevresindeki boşluklarda oluşan iltihapları ifade eden bir hastalıktır. Sinüsler dediğimiz boşluklar, göz çevresindeki kemiklerin bulunduğu bölgeler hastalık sırasında burada oluşan iltihaplar göze de yayılabilmektedir.
Bol Su İçmek Sinüzit Şikayetlerini Azaltıyor.
Tedavi edilmeyen kronik sinüzit sinüslerinizde ameliyat gerektiren hasara neden olabilir. Uzun süreli ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda ya da uygun tedaviye rağmen sık tekrarlayan enfeksiyon ataklarında ameliyat düşünülebilir.
Sinupret®; çuha çiçeği, centiyane kökü, kuzukulağı, mürver çiçeği ve mine otu şeklindeki beş tıbbi bitkinin bileşimi yoluyla paranazal sinüslerin akut ve kronik enflamasyonlarına karşı güvenilir bir etki gösterir. Koyu mukus hızla sökülür. Paranazal sinüslerin şişliği azalır. Tekrar serbestçe nefes alabilirsiniz.
Yüz bölgesini ılık nemli bir havluyla kapatıp sinüslerin yumuşaması sağlanabilir. Bol su ve sıvı tüketmek mukus tabakasını incelteceğinden sinüslerdeki hava transferi sağlanabilir. Burun gerektiğinde su yardımı ile temizlenebilir. Sigara kullanmamak sinüslerin tıkanmasını önlediği için sinüziti tedavi edici olabilir.
Soğuk algınlığına bağlı sinüzit tedavisinde antibiyotikler kullanılmalıdır. Semptomların kötüleşmesi durumunda ise doktora gidilmesi gerekir. Sinüslerin tıkanması durumunda temiz su ile hazırlanan tuzlu- karbonatlı sular ve okyanus suları ile burun yıkaması yapılmalıdır.
Kronik Sinüzitte Kesin Tedavi
Tıkalı olan sinüs kanallarının uygun cerrahi tekniklerle açılarak kolayca tıkanmayacak şekilde genişletilmesi ise polip ya da silya hareket bozukluğu gibi ek problemi olmayan hastalarda kronik sinüzitin kesin olarak tedavi edilmesini sağlamaktadır.
1- Tuzlu - karbonatlı su: Sinüzitin çok daha kısa sürede geçmesini isteyenler tuz ve karbonat ile hazırladıkları suyu burunlarından içeri çekebilir. 4 -5 kere üst üste yapılması kafidir. 2- Burun spreyi: Burun tıkanıklığını gidermek ve sinüsleri rahatlatmak için kısa aralıklarla burun spreyi kullanılabilir.
Süreyya Şeneldir, sinüzitin bazı belirtilerinin depresyon belirtileriyle benzerlik taşıdığını belirterek, "Sinüzit hastalığı bazı belirtileriyle depresyona benziyor. Hatta kimi hastalar halsizlik, keyifsizlik, isteksizlik gibi belirtileri yüzünden sinüziti depresyon sanıp, psikiyatra bile gidebiliyor.
Akut ataklarda; sinüzit genelde bakteriyel kaynaklı olduğu için antibiyotik tedavisi ile birlikte burnu açmak için bir takım ilaçlar da verilebilmektedir. Burun içini tuzlu hipertonik su ile yıkamak da tedaviye yardımcı olmaktadır. Alerjik hastalarda ise bunlara ek olarak alerji tedavisi uygulanmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri