Tarık Buğra'nın ilk romanı. Rahmetli Mümtaz Turan bu eser için "Tarık Buğra'nın burada iddiasız görünüşüne rağmen büyük bir tezi, "Yirminci asrın hüznü" dediğimiz hastalığı ele aldığını sanıyorum. Günümüzün trajedisi romandaki maceralara bir fon müziği gibi baştan sona refakat ediyor." diyor.
Faşist İtalya'daki aşk, macera ve cinayet olaylarını konu alan roman, Mussolini'nin Faşist İtalya'sında yaşayan ve beklediğini bulamayan bir “Türk entelektüel sanatçının açmazlarını ve isyanını konu alır.
Oltu taşı bitkisel kalıntıların fosilleşmesiyle oluşan Kehribar grubuna ait organik bir taştır. Bu özelliğinden ve oluşum yönünden kehribara benzemesiyle Siyah kehribar yada Kara kehribar da denilmektedir. Bir diğer adı ise Jet olarak bilinir.
Siyah Kehribar Kitap Açıklaması
Yazarın ilk romanıdır. Türkiye'yi ve Türk insanını çok iyi tanıdığını sonraki kitaplarında ispat eden yazar bu kitabında sadece "insanı ele alır.
Alerji tedavilerinde etkilidir. Bronşit tedavisinde kullanılmaktadır. Bu taş bebeklere de iyi gelmektedir. Kehribar taşı bebeklerde ne işe yarar diye soracak olursanız bu taş diş çıkarma sürecinde ağrı kesici etkiye sahiptir.
İlgili 16 soru bulundu
Damla kehribar en az 25 milyon ila 50 milyon yıl önce kayın, ardıç ve çam gibi iri gövdeli ağaçların yara aldığında yada kırıldığında kendini iyileştirmek için salgıladığı sıvının yani reçinenin toprağa karışması ile üzerinden 25 -30 milyon yıl geçmesinden sonra fosil olmasıdır.
Hisar dergisi ve Türkiye gazetesinde de yazan Tarık Buğra, 26 Şubat 1994 tarihinde İstanbul'da öldü. Eserleri; Hikaye: Oğlumuz (1949), Yarın Diye Bir Şey Yoktur (1952), İki Uyku Arasında (1954), Hikayeler (1964; yeni ilavelerle 1969).
Kehribar dendiği zaman iki çeşit kehribar bulunur. Birincisi damla kehribar olup ikincisi ise sıkma kehribar şeklindedir. Kehribarın temel maddesi reçinedir. Dünya çapında adları; damla kehribar amber, sıkma kehribar ise bakalite amber şeklindedir.
Oltu taşı, ardıç ağacı fosillerinin toprak altında sertleşmesi sonucu oluşan ve ülkemizde Erzurum-Oltu bölgesinde çıkarılan siyah renkli organik bir doğal taştır. Kimyasal yapısında yoğun şekilde karbon bulunmaktadır. Yapısı ve özelliği itibariyle kara inci ya da kara kehribar olarak da bilinmektedir.
Yüzyıllar öncesine dayanan pinus succinifera isimli bir çam türünün reçinesinin fosilleşerek taşlaşmış haline kehribar taşı denir. Kehribar halk arasında ağaç reçinesi olarak da bilinir. Literatürde bilinen diğer adıysa amberdir.
Doğrudan güneş ışınlarına maruz kaldığında renk değiştirdiği görülen kehribar ayrıca elde kullanımı sırasında çekim işlemi esansında elde açığa çıkan ısı sayesinde de renk değiştirmekle kalmayıp fazla yakından olmamak şartı ile ateşe yaklaştırıldığında da bu özelliğini göstermektedir.
Gerçek kehribarın en önemli özelliği yakıldığında etrafa çam kokusu yaymasıdır. Taklit kehribar, plastik, cam, sentetik çam sakızından imal edilir. Bedenin dokunduğu kısımda terlemeyle karışık kaşıntı oluşturur. Kehribar yani Amber içeriğindeki amber asidi doğal antibiyotik değerindedir.
Soğuk algınlığı, astım, alerji ve bronşit gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğu yine kehribar kolyenin sağladığı düşünülen faydalar arasında yerini alıyor. Yetişkinlerinde kullandığı kehribar kolyelerin bebekler için tercih edilmesinin diğer bir nedeni ise bebeklerin uzun ve rahat uyumalarına destek olmaktır.
Kehribar saf bir kroma rengidir ve renk çarkında turuncu ile altın rengi arasında yer alır. Renk ismini kehribardan almıştır, Kehribarın rengi; sarı kahverengi kırmızı ve turuncunun karışımı gibidir.
Oğlumuz, Tarık Buğra'nın 1949 yılında yayımlanmış öykü kitabı. Yazarın ilk kitabıdır. 13 öykü içerir. Kitaba adını veren öykü, daha önce “Oğlum” adıyla 18 Şubat 1948'de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış ve gazetenin açtığı yarışmada ikincilik ödülü kazanmıştır.
İçinde 13 öykü bulunan ilk kitabı Oğlumuz (1949), adını aldığı ürünün ya- yımlanışında gördüğü itibarı kitap olarak çıkınca da görmüş, edebiyat dünya- sının ve yazılı basının yoğun ilgisiyle karşılaşmıştır.
Tarık Buğra, ilk piyeslerini ve “Yalnızların Romanı”nı askerliği sırasında yazmıştı. 1940'da tamamladığı roman, 1948'de Çınaraltı dergisinde tefrika edilmişti. Ama adı, bir iddia üzerine üç saatte yazdığı “Oğlumuz” adlı hikâyesinin 1948'de Cumhuriyet Gazetesi'nin açtığı yarışmada ikincilik kazanmasıyla duyuldu.
Durum hikayesine, 'Çehov tarzı hikaye' de denilir. Çünkü Rus yazar, bu türün ilk örneklerine sahiptir. Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra ise durum hikayesini temsil eden Türk yazarlardandır.
Tanrısal konumlu gözlemci anlatıcı tipinde yazar roman içindeki her şeye egemendir ve olimpik bakış açısına sahiptir. (Çetin, 2006: 106) Özne anlatıcı tipinde ise olaylar, anlatıcının başından geçmektedir. (Çetin, 2006: 112) Özne anlatıcı tipinin kullanıldığı Buğra romanı Siyah Kehribar'dır.
Tarık Buğra'nın 40 adet eseri aşağıda listelenmiştir: Yalnızlar. Siyah Kehribar. Küçük Ağa.
Kehribarın doğada 250 farklı renk tonu bulunmaktadır.
En değerli ve kaliteli kehribar ise genel itibariyle Baltık bölgesinden çıkarılan kehribardır. Ancak kehribarın değeri çıkarıldığı bölgeyle birlikte renginin özel olması, hayvansal veya bitkisel fosilli olup olmaması gibi birçok faktöre göre değişmektedir.
Halk arasında bilinen en iyi Kehribar Rusya'nın Kaliningrad kehribarı diye bilinir fakat aynı kalitede kehribarlar da Ukrayna ve litvanyadan çıkarılmaktadır. Bu bölgelerin kehribar rengi sarıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri