Soğan doğrarken sakız çiğnemek, ağızdan nefes almanızı sağlar. Ayrıca sakız çiğnemek tükürük üretimi destekler. Bu sayede tükürük, soğandan çıkan buharı emer ve gözlere ulaşmasını önler.
Soğan doğrarken sadece ağızdan nefes alınması veya ağızda bu esnada kesme şeker, limon, ekmek vb. bulundurulması soğan içindeki sülfür gazının vücuda alınmasını engeller. Böylece göz yaşarmaz.
Sakız çiğneme yöntemi
İster inanın ister inanmayın, sakız çiğnemek, genellikle soğanı doğrarken oluşan gözyaşını önlemeye yardımcı olabilir. Sakız çiğnerken ağzınızdan nefes alırsınız, bu da burnunuzdan aldığınız buhar miktarını azaltmanıza yardımcı olur.
Tencerenize bir miktar su koyduktan sonra suyun içinde soğanlarınızı doğrayın. Yada soğanı ve soğanı keseceğiniz bıcağı önce su ile yıkayın. Bu sayede soğanın gözünüzü yakmamasını önleyebilirsiniz. Ağzınıza bir miktar su alın ve soğan doğrarken ağzınızda suyu bekletin.
Sülfür oksit kısa sürede uçucu bir hal alıyor ve havada hızla yayılan bu gaz göze ulaştığında da yakıcı bir aside dönüşüyor. Bunun sonucunda da göz kanalları tıkanıyor.
İlgili 38 soru bulundu
Soğanlar, syn-propanethial-S-oksit isimli bir kimyasalı ürettikleri için gözlerinizin yanmasına neden olur. Bu, gözlerinizdeki gözyaşı bezlerini uyarır ve bu da ağlamanıza neden olur. Ancak bu kimyasala asıl etkisini katan şey, lakrimatör-faktör sentaz isimli bir enzimdir.
SOĞAN DOĞRARKEN GÖZLERİNİZİN YANMASINI ÖNLEMENİN YÖNLERİ
- İlk olarak soğan doğrarken keskin bir bıçak kullanın. - Soğan doğrarken ağzınıza bir sakız alın ve çiğneyin. - Soğan doğrarken deniz gözlüğü, kayak gözlüğü ya da lens takın. - Bir kaba su koyun.
Çok fazla sakız çiğnemek baş ağrısı ile beraber birtakım alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca çok fazla sakız çiğnemek yine çene kaslarının yorulmasına ve zarar görmesine neden olabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı mutlaka sakız dengeli ve düzenli bir şekilde çiğnenmelidir.
Yapılan bilimsel araştırmalar sakızın ayrıca motivasyonu arttırdığını ortaya koymaktadır. Sakız Çiğnemek Hafızayı Güçlendirir: Psikologlar sakız çiğnemenin belleği güçlendirdiğini ve sakız çiğneyen kişilerin çiğnemeye göre hafıza testlerinde daha fazla başarılı olduğunu söylemektedir.
Soğan doğradığınız esnada gözlerinizi yaşartan madde kükürttür. Demir ve kükürt saç derisindeki kan dolaşımını arttırır. Artan kan dolaşımı ise saçın çok daha hızlı uzamasını sağlar.
hava cetin atalay on Instagram: “Yeni sıkılmış soğan suyunu günde 1-2defa göze damlatmak gözü temizler kuvvetlendirir ve yeni oluşmaya başlayan KATARAKTI eritir..
Hatta mor soğanların daha acı, beyaz soğanların daha tatlı olduğu düşünülür. Ancak bu doğru değildir. Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür.
Kökdemir, “Sakız çok büyük olmamalı ve 15-20 dakikadan fazla çiğnenmemeli” dedi. Çene sağlığına dikkat çeken Diş Hekimi Kökdemir, “Çünkü çene kaslarımız da vücudumuzun diğer kasları gibi belli bir süre sonra yorulmaya başlar.
Sakız, çene belirginliğini artırmanın en kolay ve en bilinen yollarından biridir. Doğrudan çene kaslarını çalıştırmasa da çene kemiğini kaplayan yanaklarını çalıştırır.
Şekersiz sakız ağız kokusunu gidermede oldukça iyidir. Şekersiz sakız çiğnemek daha fazla daha fazla tükürük salgılayarak ağzınızı ve dişlerinizi temizler ve koku üreten bakterilerden arındırır. Özellikle tarçın aromalı şekersiz sakızlar, ağız kokusuna neden olan bakterileri azaltmaya yardımcı oluyor.
Sakız, ham maddesi sakız mayası olan bir gıda ürünüdür. Sakız türlerine göre içeriği değişse de genellikle sakız mayası; elastomerlerden, reçinelerden, yağlardan ve emülgatörlerden oluşur. Sakızı içerisindeki bu maddeler yüksek sıcaklıklarda erimeye yakın bir hal alır, düşük sıcaklıklarda ise sertleşirler.
Çene kaslarını yoğun bir şekilde çalıştıran çiğneme faaliyeti yüzü zayıflatır, gıdı bölgesinde oluşabilecek sarkmaları engeller. Öte yandan katkı maddesi içermeyen sakızlar, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını kolaylaştırır.
Sınavda sakız çiğnemye izin verilmez.
SOĞANIN ZARARLARI
Soğan bazı kişilerde tüketildiğinde mide ekşimesi ve hazımsızlığa yol açabilir. Bunun yanı sıra basur hastalığı olan kişilerde kanamanın da artmasına neden olabilir. Soğan içerisinde kükürt de bulunur. Bu yüzde aşırı tüketilmesi alerjilere yol açar ve gıda zehirlenmesiyle de sonuçlanabilir.
Baş soğan elde edebilmek için soğanın isteği olan minimum sıcaklık ve gün uzunluğunun olması gerekmektedir. Gün uzunluğuna, baş bağlama için ihtiyaç duyar. Bitkinin erken gelişme devresinde serin havaya gerek vardır. Fakat baş bağlama ve başın büyümesi için sıcaklığın fazla olması şarttır.
Kalp hastalıkları, kanser ve diyabete karşı koruyucu etkisi olan antosiyaninler ise özellikle kırmızı soğanda bol miktarda bulunur. Araştırmalar beslenmelerinde soğan ve sarımsak tüketen kişilerin, yumurtalık, bağırsak, gırtlak gibi bazı kanser türlerine yakalanma olasılığının daha az olduğunu gösterir.
Düzenli soğan tüketimi göz renginde hafif bir değişiklik yapar. Ayrıca, depresyon ve uykusuzluk sorunları için de iyi bir çözüm olduğu düşünülüyor.
Bunun sebebi gözyaşının buharlaşarak göz yüzeyinin kurumasıdır. Ayrıca, alerjiler, kimyasal maddelerin ve buharların tahrişi, konjonktivitler de gözlerde yanmaya sebep olurlar.
Yani bilerek ya da yanlışlıkla yutulan sakızın reçinesi dışında bulunan diğer maddeler sakızı yutan kişinin vücudu tarafından kolay bir şekilde sindirilmektedir. Ancak sakız reçinesi diğer yiyecekler ile birlikte bağırsakta ilerler ve dışkı yolu ile vücuttan atılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri