Suyun kaynadığını su yüzeyinde oluşan kabarcıklardan anlrız. Su kaynadıgında suda baloncuklar oluşur. KAYNAMA NEDİR ? Kaynama, sıvının her yerinden gaz kabarcıklarının çıkması olayıdır.
Su, farklı süre zarflarında kaynayabilir. Bunun nedeni ısıtıcının gücü, suyun miktarı, ısıtıcının tipi gibi farklı etkenlerdir. Fakat musluk suyunun içerisindeki zararlı mikroorganizmaların aktivitelerini kaybetmeleri için, en az 20 dakika kaynaması gerektiğini söyleyebiliriz.
Su ısıtıcılarında ki rezistans elektriğin temel kuramını kullanır. Bu kuram ise elektrik tellerden geçerken ısıya ve ışığa dönüşmesidir. Rezistans, elektrik enerjisini ısı enerjisine dönüştüren direnç tellerine verilen genel isimdir. Diğer kuram ise ısının bir cisimden diğerine aktarılması yani iletkenliğidir.
Örneğin deniz seviyesinde (1 atmosfer basınçta) su 100°C'de kaynarken, 8848 metre yükseklikteki Everest Dağı'nın zirvesinde yaklaşık 70°C'de kaynar. Deniz seviyesinin altındaki yerlerde ise suyun kaynama noktası 100°C'nin üzerindedir.
Başka bir deyişle, suyun içerisine tuz eklediğiniz zaman, suyun kaynama noktasını yükseltmiş olursunuz. Yani deniz seviyesinde 100 santigrat derece kaynayan su, tuz eklendiği zaman 100 santigrat dereceden fazla sıcaklıklarda kaynar.
İlgili 42 soru bulundu
Kaynar suya tuz eklenirse, çözeltinin kaynama sıcaklığı artar. Eklenen tuz miktarı artıkça kaynama sıcaklığı daha da artacaktır. Bunun nedeni ise, çözücünün (su) çözeltiden (su + tuz) buharlaşması için daha fazla enerjiye (ısı) ihtiyaç duymasından kaynaklanmaktadır.
Sıcak su soğuduğunda kaptaki sıcaklık dağılımı halihazırda soğuk olan suya kıyasla daha fazla oluyor ve bu da soğumasını hızlandırıyor. Çünkü sıcak su, yüzeyinden daha fazla ısı kaybediyor. Her tarafı yakın derecelerde olan baştaki soğuk suda ise bu etki daha az gözlemleniyor.
Kaynama süresi boyunca maddenin sıcaklığı değişmez. Sıvı bir maddenin içine uçucu olmayan bir çözünen eklenirse çözeltinin kaynama noktası yükselir. Çözünen madde miktarı arttıkça kaynama noktası yükselecektir.
Su, ikinci kez kaynadığında kalsiyum tuzları ortaya çıkabilir. Bu da safra ve böbrek taşına neden olabilir. Bazı makalelerde ise içme suyunun yeniden kaynatılmasının tehlikeli olmadığı söylenir. Suyun birden fazla kaynatılması sonucunda arsenik, nitratlar ve florür açığa çıkar.
Sıcaklığı ölçmek için kullanılan en yaygın cihazlardan biri cam termometredir. Bu, çalışma sıvısı olarak işlev gören cıva veya başka bir sıvı ile dolu bir cam tüpten oluşmaktadır. Sıcaklık artışı sıvının genleşmesine neden olur, bu nedenle sıvının hacmi ölçülerek sıcaklık belirlenmektedir.
Cevap. Kaynayan sıvının içinden baloncuklar çıkar. Mesela puding yaparken kaynamasını bekleriz. İçinden baloncuklar çıkmaya başladığında ise kaynadığını anlarız.
Çayın demlendiğini nasıl anlarız? Altı kaynayıp kısık ateşte demlenmeye bıraktığımız çayın kaynadığını en iyi anlayabileceğimiz yöntem aradan yaklaşık 5 ya da 6 dakika geçtikten sonra çaydanlığın üst kapağını kaldırıp çayın çöküp çökmediğine bakmak. Eğer yüzeyde yüzen çaylar varsa henüz hazır değildir.
Yanarsa sadece kettle yanar zaten oda yani yanmak dedigimiz alev alev degil,icindeki elektronik kart veya rezisdans i bozulur.
Uzmanların araştırmalarına göre kaynatma işlemi sırasında sudaki ağır metaller ve klor ortadan kalkmaz. Doğal olarak bu da sağlıklı bir çözüm olmayacağı anlamına gelir. Kaynatma işlemi sırasında suyun içerisindeki partikül yoğunluğu değişmez, fakat suyun tadında da farklılaşma yani acıma dediğimiz durum meydana gelir.
Çaydanlıkta su ne kadar sürede kaynar? Suyun kaynaması oksijen kaybına sebep olduğu için uzun süre kaynamış suyla çay demlenmesi tavsiye edilmez. Yani, suyu en fazla 10 saniye kaynatmalısınız. Su kaynadıktan sonra çaydanlığı ateşten alıp 3-4 dk bekletin ve suyun ısının 75-85 derece seviyelerine düşmesini bekleyin.
Hayır değişmez çünkü su 100 °C'de kaynar, eğer daha fazla kaynatırsak sıcaklığı değişmez sadece buharlaşma olur .
Musluk suyunda bulunan kurşun, cıva, alüminyum gibi metaller beyin, sinir sistemi, üreme hastalıklarına yol açar. Musluk suyunda bulunan parazit ve virüsler salgın hastalıkların kolayca yayılmasını sağlar.
Daha fazla kan dolaşımı ve daha sağlıklı bir sinir sistemi. Sıcak su içmenin bir başka önemli faydası ise kaslarınızın ve sinir sisteminizin düzgün çalışması için önemli olan kan dolaşımını arttırmasıdır. Ayrıca etrafındaki yağ birikintilerini parçalayarak sinir sisteminizin daha sağlıklı işlemesine yardımcı olur.
“Kireçli su içmek zararlı mı?” sorusunun yanıtını; suyun içinde bulunan çözünmüş tuzlar, özellikle kalsiyum ve magnezyum varlığı verir. Çünkü bu maddelerin su içinde bulunduğu miktarın etkileri farklı olabilir. Magnezyum alımında artış, ishale neden olabilir.
suyun kaynama noktası 100 °C 'dir. Basınç azaldıkça kaynama noktası da düşer.
Buna bağlı olarak da biriktirdikleri enerjiyi salarlar. Kovalent bağların biriktirdikleri bu enerjiyi salması, teknik olarak "soğuma" ile aynı fiziksel olaydır. Dolayısıyla daha sıcak olan su, kendi içinden kaybettiği enerji dolayısıyla daha da hızlı soğur.
Yemek pişerken tencerenin kapağı kapalı olmalı
Yemek pişerken tencerenin kapağının kapalı tutulması gerektiğini vurgulayan Mutlu, "Sebze ve meyveler pişirilirken tencerenin kapağı kapalı tutulmalıdır. Çünkü bu şekilde buhar kaybolmaz ve yemeğin pişme süresi kısalır.
Örneğin sıcaklığı 30°C olan belli bir miktar su 10 dakikada donuyorsa sıcaklığı 70°C olan aynı miktarda suyun, sıcaklığı belli bir sürede 30°C'ye düştükten sonra, donması için 10 dakika daha geçmesi gerekir.
Soğuk su içmenin faydaları
Soğuk su, sıcak suya göre midede daha az kalıyor ve vücut tarafından daha hızlı emiliyor. Soğuk su, sıcak suya göre metabolizmayı daha fazla hızlandırıyor bu sebeple özellikle kilo vermeye yardımcı oluyor.
Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde, saf suyun sıfırın altında 48 derecede donduğu biliniyor. Yani su içeriğindeki mineral yapılara bağlı olarak 0 santigrat derecede ya da sıfırın altında 48 santigrat derecede donabilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri