Kefir, fermente olmuş bir ürün olduğu için tüketiciler kefirin bozulmayacağı düşüncesini taşımaktadırlar. Kefir her ne kadar 'bozulmuş' bir süt ürünü olsa da diğer süt ürünleri gibi bozulur. Kefirin raf ömrü diğer süt ürünlerine göre biraz daha uzundur.
Buzdolabında saklama: Saklama kabının içerisinde olan kefir mayasına bir miktar süt ekleyerek buzdolabında saklayabilirsiniz. Ancak kefir mayası, buzdolabında en fazla 10 gün muhafaza edilebilir. Daha fazla zaman geçtiğinde tüketilmemelidir.
Kefir mayası bakımı iyi yapılmadığında kötü bir koku ve tat oluşur ve bu durumda muhtemelen mayanız bozulmuştur. Maya tanelerinde yüksek miktarda yapışkanlık, anormal görünüm, koyu sarı renk, rahatsızlık veren bir koku ve tanelerin yuvarlak görünümünün düzleşmesi mayanızın bozulduğuna dair bir işarettir.
Şişelenmiş ve hazır olarak alınmış kefir, oda sıcaklığında 2 saat, buzdolabında 2-3 hafta, buzlukta ise yaklaşık 2-3 ay dayanır.
Kefir içimi için belirli bir zaman dilimi yoktur. İstenildiği zaman kefir içmekte bir sakınca yoktur. Ancak günde iki bardaktan fazla kefir içilmesi önerilmemektedir. Kefir aç karnına mı tok karnına mı içilir?
İlgili 19 soru bulundu
Doç. Dr. Oğuz Gürsoy veriyor: 'Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun çalışmalarına göre gramında en az bir milyon yararlı bakteri olan kefirden en az 100 mililitre tüketilmeli. Yani bir gün içerisinde 100 ml de 300 mililitre de kefir tüketilebilir.
Günün her saati bir bardak kefir içilebilir. Ancak her faydalı içecekte olduğu gibi kefirin tüketimi de abartılmamalıdır. Kefir günde maksimum 2 bardak içilmelidir. Ancak yetişme çağındaki çocuklarda kefirin yatmadan önce tüketilmesi tavsiye edilir.
Kefirin üst kısmında küf oluşumu, pembe ya da turuncu renkli olabilir. Bu kefirin bozulduğuna yönelik en belirgin belirtidir. Kefirin sade, beyazımsı rengi renk değiştirerek kirli beyaza dönüşebilir. Kefirin kendine has kokusu biraz ekşi gibidir.
Kefirin içinde aktif bir şekilde büyümeye devam eden bakteri ve mayalar bulunduğundan enfeksiyonlara da sebep olabilir. Emziren ya da hamile kadınların da kefir içmeleri önerilmez. Sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan ya da hastalığı olan kişilerin ise doktor kontrolünde kefir tüketmeleri gerekir.
Kefirin zararları yani yan etkileri olarak kabızlık ile birlikte, bağırsak ve mide kramplarından da bahsetmek mümkündür. Buna benzer belirtiler çok sık görülmez. Kişide bu tür yan etkiler, kefir ilk içilmeye başlanıldığında daha sık görülür.
Akşam saatlerinde bu şekilde tüketilen kefir de kabızlık problemine iyi gelecektir. Kefir ürününü her gün düzenli bir şekilde tükettiğinizde sindirim sisteminizin daha sağlıklı çalıştığını ve kabızlığınızın geçtiğini göreceksiniz. Kefir bağırsak dostu ve sindirim sistemi düzenleyicisi olarak bilinmektedir.
Triptofan aminoasidi ve B vitamini içeriğiyle sinirleri yatıştırıcı ve depresyonu azaltıcı etkisi olan kefir, gevşeme ve uyku verici özelliğiyle de gece rahat uyumaya yardımcı oluyor.
O nedenle son kullanma tarihi geçen ürünleri kullanmak kesinlikle sakıncalıdır, sağlığınızı tehdit edebilir. Gıda zehirlenmesine yol açabilir ya da uzun süre etkisi belli olmayan toksik bileşikler ileriki zamanlarda sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Kefir nasıl muhafaza edilir? Buzdolabında +4°C'de muhafaza edilmeli, açıldıktan sonra 3 gün içerisinde tüketilmelidir.
Kefiri, kap içinde bulunan süte ekleyip hava almayacak şekilde kapatarak buzdolabında saklayabilirsiniz.
Kefir; Balkanlar, Doğu Avrupa ve Kafkasya orijinli, özel bir mezofilik simbiyotik kültür türü olan kefir tanelerinden yapılan ince yoğurt veya ayran benzeri fermente bir süt içeceği. Kefir, Kuzey Kafkasya'dan dünyaya yayılmıştır.
Bu nedenle kefir bağışıklık sisteminden kaynaklanan hastalıkların tedavi sürecinde enfeksiyonlara neden olabilir. Özellikle hamile ve emziren anneler için kefir tüketimi önerilmez. Hastalığı olan ve sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan kişiler kefiri mutlaka doktor kontrolünde tüketmeliler.
Kefir, bağırsakları rahatlatan metabolizmayı hızlandıran bir besindir. Kilo aldırır ifadesini net bir şekilde kullanamayız. Çünkü genellikle kefiri zayıflamak için tüketmek meşhurdur. Özellikle de diyet programlarında kahvaltı öncesinde ya da ara öğünlerde kefir önerilir.
Uzmanlar, kefir tüketiminin verdiği herhangi bir zarar olmadığını belirterek, ancak kefirin aşırı tüketiminin zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Kefir, çok nadiren de olsa bağırsak, mide krampları ve kabızlığa yol açabilir. Bir de AIDS ve benzeri hastalıklara sahip kişiler için zararlı olabilir.
İngiltere Boston'daki Mass General Çocuk Hastanesi pediatri ve genel sağlık uzmanlarından Dr. Patricia Hibberd, bu yararlı bakterileri doğal olarak içermeyen besinlere probiyotikler eklemenin ürünleri daha sağlıklı, daha nitelikli kılmadığını ve beslenme düzenine herhangi bir katkıda bulunmadığını belirtiyor.
Karaciğer ve böbrek dostu bir besin olan kefir ilaç kullananlarda bunların zararlı yan etkilerini önlemeye yardımcı olur. Böbrek ve safra kesesi taşlarının çözülmesine yardımcı olur. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonları, böbrek ve karaciğer enfeksiyonlarını önleyerek karaciğer ve böbreklerin sağlığını destekler.
Günlük olarak tüketildiğinde metabolizma üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu düşünülen kefirin aynı zamanda karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. İçeriğindeki yoğun mikroorganizmalar ve probiyotik özelliğiyle bağırsak florasının düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.
Evde daha sağlıklı şekilde yapmak daha doğru tercih olur. Akşamlar geç saatlere kadar uyumuyorsanız; gece ara öğünü olarak kefir çok sağlıklı bir alternatif olabilir.
3. İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder
Kefir, içinde bulunan probiyotiklerle idrar yolu problemlerinde olumlu etki yaratır, iyileşme sürecine katkıda bulunur. Eğer sık sık idrar yollarınızla ilgili problem yaşıyorsanız, bol bol su tüketmeye ve kefir gibi probiyotik içeriğe sahip içecekler tüketmeye özen gösterin.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri